Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

KİTABET

Kitabet, sahih olup aynı zamanda sünnettir. Bu şekildeki kitabet mik­tarı bilinen belirli bir değerle sahihtir. Bu değer peşin olduğu gibi vadeli yani tecilli olan borç ile de olur. Vadeli durumu olunca borcun süresi belli ve ert az iki taksit olması gerekir.

Bu anlaşma seyyidi cihetinde lazım olup feshedilmez. Mukateb (azat­lığı şarta bağlanan köle) cihetinde de dilediği şekilde fesh hakkı vardır. Mukateb durumuna giren köle, taksit veya parasının kalan kısmını seyyi-dine ödedikten sonra elinde kalan parasından tasarruf hakkına sahiptir.

Kitabet konusunun eda edilebilmesi için seyyidin elinde olan kölenin mal ve parasını çalıştırıp onun yardımına sunmak vaciptir.

Mukateb durumuna giren köle borcun hepsini ödemeyene kadar azat olunmayarak, köleliği devam eder.

Kitabet; lugatta, usulüne göre bir şeyi yazmak manasındadır. Istılahta­ki anlamı ise, belirli bir zaman içerisinde ödenen paraya karşılık kölenin azat edilmesidir.

Kitabet, kazanabileceğinden emin olan bir kölenin seyyidine;

´Ben sana şu kadar para veririm beni azat et´ ya da efendi kölesine, mesela; ´İki ay içerisinde iki bin dirhem getirsen artık hürsün.´ demesi ile köle bu şartlan yerine getirir getirmez hürriyetine kavuşur.

Kitabete delil, Peygamberimiz (s.a.v.)´ın şu hadisi şerifidir:

"Mukatib üzerinde (Kitabet anlaşması üzerinde) olan kölenin malın­dan bir dirhem dahi kalsa (ona da ödeyinceye kadar) köledir." [1]

Burdan anlaşılıyor ki kitabet caizdir. Köle ile efendisi arasında böyle bir mukaveleye girişmeleri dinimizce uygun görülmüştür. Yalnız efendi­nin dekölesini daha evvel bir ücret ile elde ettiği hesabı yapılarak kölenin üzerindeki kitabet parasının hepsini ödemedikçe hürriyetine kavuşmaz.

Kitabet akdi kölenin kendini ve malını, çalışıp kazanacağı bir miktar mal karşılığında efendisinden satın almasıdır. Buna göre kitabet akdinin rükünleri şunlardır:

1. Köle,

2. Kitabet bedeli.

3. Vade,

4. Kitabet akdinin deyimleri. [2]

Kitabet akdi için yapılan anlaşmanın en az iki taksit ile oluşması köle­nin lehine olan bir durumdur. Çünkü peşin olması veya bir taksite bağlan-mazı köle için hayli zorluk teşkil edecektir.

Bilindiği gibi İslam dininin kölelik müessesesine bakış açısı diğer hu­kuk dallarının (!) bakış açılarından çok farklıdır. İslamın hukukla ilgili konularda teşri etmiş cezalardan en önemlilerinin ´köle azat etme´ gayet düşündürücüdür.

Yapılan kitabet akdinde kendi malından köleye yardımcı olması vacip­tir. Böyle bir durumda efendinin kölesine yardımcı olması gerektiğine de Ayeti Kerime de delil olarak gösterilebilir:

"Köle ve cariyelerinizden sizinle mükatebe akdi yapmak isteyenlerle, eğer onlar hakkında hayırlı olacağına kani iseniz, onlar ile mükatebe ak­di yapınız ve bedeli ödemede yardımcı olmak gayesiyle Allah´ın size ver­diği maldan onlara veriniz." (Nur: 24/33) Bu ayeti kerimeden hareket eden bir kı­sım İslam hukukçularına göre, mükatebe isteğinde bulunan köleler için böyle bir akdi yapmak, köle için bir hak ve efendisi için bir dini görevdir.

Yukarıdaki ayet-i kerimenin zahiri anlamına bakılırsa bir vücubiyet yani bir gereklilik söz konusu olmaktadır.

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Sünem Ebtı Davııd ■ ilk. 23/1 No. 3927

[2] Bidayet´ti! Müctehid. 4/183





Eserin yazarı: Kadı Ebu Şuca Eser: DELİLLİ ŞAFİ İLMİHALİ

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

DELİLLİ ŞAFİ İLMİHALİ

MollaCami.Com