Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

Orucun Kefareti

Üzerinde Ramazan orucu kalan birinin ölmesi durumunda, borcuna mahsuben her gün için bir müd´ terekesinden çıkarılır, ve fakirlere verilir.

Oruç tutamayacak derecede yaşlı olan kimse oruç tutmayıp her günü için bir fakire bir müd´ miktarı verecek.

Hamile veya emzikli (süt emziren) kadın, kendi nefsi için olabilecek bir zarardan korkarsa iftar ederek daha sonra orucunu kaza eder. ama kendi bebeği için oluşabilecek bir zarardan korkarsa, daha sonra kaza et­mekle beraber her günü için bir müd´ kefaret verecektir.

lMüd [1] bir Bağdat litresi ile bir litrenin üçte bin kadardır.

Hasta olanlar, ve uzun yolculukta olanlar orucunu bozabilirler. Daha sonra kaza ederler.

İbni Ömer (r.a) şöyle demiştir:

"Kim üzerinde bir ay oruç borcu olduğu halde Ölürse onun yerine veli­si hergün için bir fakir duyursun." [2]

Ölen kişinin yerine oruç tutulsa da olur. Hz. Peygamber şöyle buyur­muştur: "Her kim üzerinde oruç borcu varken ölürse o ölünün velisi öö~ lüye niyabeîen oruç tutabilir.´" [3]

Oruç tutmayacak derecede yaşlı veya hamile ve emzikli kadınlar için de İbni Abbas´tan şöyle rivayet edilmiştir: "Ona takat getirenler için bir miskin doyumu fidye vardır." (Bakara: 2/184)

Oruca takat getirmeyecek derecede olan yaşlılar oruç tutmayıp her gün için bir fakir doyumu olan bir müd verecekler.

Çocuklar için korktukları takdirde hamile ve emzikli kadınlar için de durum böyledir. Yani oruçlarını sonrası için kazaya bırakıp her günü için bir müd verecekler. Ama hamile ve emzikli kadınlar çocukları için değil de kendileri için bir tehlike görürlerse sadece kaza ederler, fidye gerek­mez.

Hasta ve yolcu olanlar oruç tutmayıp daha sonra kaza ederler. Allahu Taala şöyle´buyurmuştur:

"Kim hasta olur ya da seferde bulunursa (orucunu) tutamadığı günler sayısınca başka günlerde kaza etsin." (Bakara: 2/185)

Herhangi bir nedenden dolayı tutulmamış olan oruç daha sonra kaza edilerek tutulmalıdır. Bu kazanın süresi, gelecek Ramazan ayı girene ka­dar olan süredir.

Eğer bilerek veya ö´zürü telafi olup kaza etmeden bir sonraki Rama-zan´a erişmişse o Ramazan ayından sonra kaza ile beraber ayrıca keffare-tini verir. Eski keffareti varsa da o keffaret bunun yerine geçmez. Çünkü burada geciktirme söz konusudur.

Mesela bir kimsenin kazası üzerinden iki Ramazan ayı geçerse her gün için bir kaza ile beraber iki avuç, üç Ramazan geçerse üçer avuç fidye vermesi gerekir. Böylece kaza üzerinden kaç sene geçerse her gün için kazasıyla birlikte geciktirildiği sene sayısınca fidye vermesi gerekir.



Kefaret


Ramazan ayında oruçlu İken cinsi münasebette bulunan kimse o günü kaza etmekle beraber kendisinin ayrıca kefaret vermesi gerekir.

Kefaret de şudur: Sırası ile varsa ve maddi gücü elveriyorsa bir köle azat etmek, buna gücü yetmezse altmış gün aralıksız oruç tutmaktır. Elli dokuz gün tutar mazaret olmadan son gün için ara verirse tekrar baştan altmış gün üst üste oruç tutması gerekir. Yaşlı veya hasta olduğundan do­layı oruç tutamayan altmış fakiri doyurmak zorundadır.

Dinimiz İslam kimsenin güç yetiremeyeceği bir emri yüklemez.

Ebu Hureyre (r.a)´dan rivayet edilen konumuzla ilgili bir Hadisi şerifi nakledelim. Ebu Hureyre demiştir ki: Birisi Peygamber (s.a.v)´in huzuru­na gelip; -Ey Allah´ın Resulü mahvoldum, dedi.

Peygamber (s.a.v) de:

- Seni mahfeden şey nedir? diye sordu.

Bunun üzerine adam:

-Ramazanı şerifte eşimle cinsi münasebette bulundum, dedi.

Resulullah (s.a.v):

-Bir köle azat edebilecek durumda mısın? deyince

-Hayır, diye cevap verdi.

Resululiah (s.a.v):

-Ara vermeden iki ay oruç tutabilir misin?

-Hayır.

-Altmış fakire yemek yedirebilecek durumda mısın ?

-Hayır, dedi. Sonra oturdu. Peygamber (s.a.v.) içinde hurma bulunan bir sepet getirip dedi ki:

-Bunu tasadduk et.

Bunun üzerine o şahıs:

-Bizden daha muhtaç bir kimse varmı ki ona vereyim. Allah´a yemin ederim ki iki dağ arasında (Medine´de) bizden daha muhtaç bir ev yok­tur.

Peygamber (s.a.v) azı dişleri görünecek kadar tebessüm etti ve:

-Git bunu aile fertlerine yedir." dedi. [4]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Bn mud. bu avuç dolusu kadat olan bıı olçudııı Ağırlıkça da >aklaıîık 600 gı kadardıı Keiaıcı olduk veıılmcsi gcicken olcu memleketin çoğunluklu lukelılen yıjccek maddesi olan ıkı avuç buğdaydn Fdkıilcnn lehine olması ıçm Haneli mc/hcbi laklıd edilcıek buğdd> yerine paıa vcı ilmesi uygundur

[2] Tunn:ı 817

[3] Buharı, 1851, Müslim, 1147

[4] Buharı ve Müslim. Kıtab-ul FıLh âla Mczahıbıl Erhuâ c 2 s 56



Eserin yazarı: Kadı Ebu Şuca Eser: DELİLLİ ŞAFİ İLMİHALİ

  • Yeni Ekle
Yorumlar (1)