Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Kasm ve Nüşuz (İtaatsizlik)
Kocanın gecelemede karıları arasında eşit davranmasına kasm denir. Kasm vaciptir. Kasm sırası gelmeyen karısının yanına bir işi olmayınca giremez. Bir erkek bir karısıyla yolculuğa çıkmak isterse kura çeker, kura hangisine çıkarsa onunla yolculuğa çıkar.
Karısının üzerine yeni bir kadın ile evlendiğinde getirdiği yeni kadın, bakire ise yedi gece, dul ise üç geceyi üst üste ona ayırır.
Erkek, karısının nüşuz (itaatsizlik) belirtilerini görürse ona nasihat eder. Karı dinlemezse koca onun yatağını terkeder. Buna rağmen karı itaatsızlığa devam ederse yaralayıcı olmamak kaydıyla onu döver. Nüşuz (itaatsizlik) süresince karısının nafakası ve geceleme sırası sakıt olur.
Lugatta kasm, nasip demektir. Istılahi manada ise birden fazla hanımı olan kişinin hanımlarının yanında eşit davranması ve eşit gecelemesidir.
Hz. Peygamber,
"Bir erkeğin iki karısı olur ve onlar arasında adalet yapmazsa Kıyamet günü bir tarafı çarpık olarak gelir." [1] buyurmuştur.
Adaletten maksat, nafakalarında ve geceleme taksimatlarında adil olmaktır.Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet eder: "Resulullah hanımları arasında (günlerini) adaletle böler ve ´Allahım elimden gelen hususta benim taksimatım budur. Senin kadir olduğun ama benim elimden gelmeyen hususlarda beni kınama´ derdi." [2]
Kişi karısının üzerine bir bekar kadın ile evlendiğinde yedi gece, dul kadın ile evlendiğinde üç gece onlara ayırır. Enes bin Malik (r.a.) şöyle demiştir:"Bir kimse karısı üzerine bakire bir kızla evlendiğinde yedi gün onun yanında kalırdı (Daha sonra nöbet tayın olunur). Hanımı üzerine dul bir karı ile evlendiğinde onun yanında üç gün kalır." [3]
Nüşuz (Kadının Kocasına İsyan Etmesi)
Erkek karısının nüşuz belirtilerine karşı mümkün mertebe nasihat eder. Eğer karı bu nasihatları dinlemezse o zaman yalağını terkeder. Yüce Allah Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuşkur:
"İtaatsızlıktan korktuğunuz hanımlara nasihat edin (fayda vermezse) yataklarında yalnız bırakın Bu da fayda vermezse onları dövün. Eğer size itaat ederlerse artık incitilmemden için aleyhlerinde herhangi bir yola başvurmayın. Şüphesiz ki Allah büyüktür." (Nisa: 4/34) [4]
Kocanın Nüşuzu
Erkek karısının haklarına riayet etmez, huysuzluk eder, kadının nafakasını vermez, kötü söz söyler ve karısının yatağına gitmezse o zaman hanımı kendisine Allah´ın vacip kıldığı hakları hatırlatmalıdır.
Yüce Allah Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuştur:
"Kadınlardan açık bir kötülük görülmedikçe mehir olarak verdiğinizden bir kısmını almak için onları sıkıştırmanız helal değildir. Onlarla hoş geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (sabırlı olun) olabilir ki siz bir şeyi hoş görmezsiniz, fakat Allah o şeye bir çok hayır takdir etmiş olabilir." (Nisa: 4/19)
Hz. Aişe (r. anha)´dan rivayet edildiğine göre peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Sizin en hayırlınız aile fertleri için en hayırlı olanınızdır. Ben aile fertleri hakkında sizin en hayırlınızım." [5]
Karı İle Kocanın Karşılıklı Hakları
Eşlerden her biri, eşine karşı iyi davranmalı ve kendisine düşen fedakarlıkta bulunmalıdır. Eşine karşı lakayt davranmamalı ve ona karşı horlanmama hissini açığa vurmamalıdır. Kişi, iki kadınla evli ise rızaları olmadan onları bir evde oturtması, birinin huzurunda diğeriyle yatması mekruh olup İslam adabına terstir.
Koca, karısının evden dışarı çıkmasına engel olabilir. Ancak kadının bir yakını ölürse, çıkmasına müsaade etmesi müstehaptır.
Kişi, birden fazla kadınla evli ise, başlangıçta günleri arasında ayırmak vacib olmadığı gibi hepsinden yüz çevirip yanlarında gecelemediği takdirde de günahkâr olmaz. Yine bir kadınla evli olup, onun yanında yatmadığı takdirde de günahkâr olmaz. Sünnet olan, yanlarında yatmaktan onları mahrum etmemesidir. Tek kadın olsa da durum budur. "Başlangıçta" kaydını koyduk, çünkü birisinin yanında yattı mı, hemen diğerlerinin sıralarını da yerine getirmesi vacip olup, kur´a ile bu sırayı ta´yin edecektir. Ama başlangıçta günleri taksim edecekse, kimden başlayacağını kur´a ile ta´yin etmelidir.
Kocanın karısı üzerindeki hakkı, kadının kocası üzerindeki hakkından daha büyüktür. Ayet-i kerimede
"Erkekler kadınlar üzerine daha üstün dereceye sahiptirler." (Bakara: 2/228) buyurulmuştur.
Ebu Davud´un rivayet ettiği bir kudsi hadiste
"Bir kimseye birine secde etmesi için emredecek olsaydım kadınların erkeklerine secde etmelerini emrederdim. Çünke Allah kadınların üzerinde onları hak sahibi yapmıştır."
Karı ile kocanın birbirlerine karşı iyi huylu, eza ve sıkıntılarına tahammül etmesi sünnettir.
"Kadınlar hakkında hayrı isteyin.", "En hayırlınız kadınları için hayırlı olanınızdır." hadisleri buna delil olarak gösterilebilir.
Koca ifrata varmayacak, kendisini kötülüğe sevketemeyecek derecede gayretli kıskanç olmalıdır. Hoşlanmadığı için karısını boşaması gerekmez.
Hayızlı, nifaslı ve hasta olana gün ayırır. Günlerini ayırırken, her birinin gününde mutlaka onunla kadın-erkek ilişkisinde bulunması gerekmez. Ama bu ilişki hususunda da aralarında eşit davranması müstehaptır.
Kadın, kocasının izni olmadan yolculuğa çıkarsa, kendisine ayrılan günün hakkını yitirmiş olur. Kocasıyla birlikte yolculuğa çıkmaktan imtina ederse de durum budur. Ama hanımlarından birini beraber götürmek isterse, kur´a çekmeden götüreceğini ta´yin etmesi caiz değildir. Yolculukta kaldığı müddet boyunca evde kalanların günlerini kaza etmesi gerekmez. Günleri aralarında taksim ederken, şayet gündüz çalışıyorsa, geceler hesaba katılır.
Bir ihtiyaçtan dolayı gündüzden bir miktar geçip kendisinin günü olmayanın yanında kalması caizdir. Ama ihtiyaç olmadan gündüzün tamamını yahut bir kısmını geçirecek olursa, o gün kimin sırası ise, onu kaza etmesi gerekir.
Gece olup zaruret olmaksızın uzatacak olursa caiz olmaz. Gece girip bir miktarı geçecek olursa onu kaza etmesi gerekir. Biriyle yeni evlendiğinde cariye bile olsa ardarda yedi gün onun yanında kalmalıdır. Diğerlerinin günlerini de kaza etmez. Yeni evlendiği kız ise, durum budur. Ama dul ile evlenmişse, üç gün ardarda onun yanında kalmalıdır.
Şayet gecelerini ayırıp, bir gün onun yanında ve bir gün camide kalacak olursa, onun üç gününü üstüste tamamlaması gerekir.
Eğer kadın yumuşak davranma ve güleryüzlülükten sonra kocasına karşı yapması bir borç olan davranışlarda bulunmayıp yüz çevirir, somurtur ve kocasının izni, olmadan dışarı çıkar, dikkafalılık ederse, kocası önce sözle ona öğüt verir.
Kocasına itaat etmeyen karıya kocası şu telkinlerde bulunur:
"Senin üzerindeki haklarım konusunda Allah´tan kork ve bil ki bu dikkafalılığın nafaka ve sana ayrılan zaman payını iskat edicidir."
Şayet dikkafalılığına devam edecek olursa, yanında yatmaz. Üç günden daha fazla da olsa, onunla konuşmayabilir. Eğer hâlâ uslanmaz ve davranışlarına devam edecek olursa, sert olmamak kaydıyla onu döver.
Sert vurmak, kemikleri kırıcı, yahut iz bırakıcı şekilde dövmektir. Yüzüne vurması da caiz değildir. Ancak evlâ olan, affetmesidir.
Eğer onlardan her biri diğerinin haksızlığını ve kendisine zulmettiğini iddia edecek olursa, hakim komşuluk ve benzeri sebeplerle onları yakından tanıyanlardan soruşturarak durumu tahkik eder. Haksızlık edene engel olur. Gerekirse, uygun bir ta´zir cezasıyla onu cezalandırır. Şayet aralarındaki anlaşmazlık daha da katılaşırsa, hakim; hür, adil ve aralarındaki anlaşmazlık hususunda tecrübe sahibi olan iki müslümanı, durumlarını araştırmak üzere görevlendirir.
Kocanın, hakeminin kendi akrabalarından ve kadının hakeminin de kendi akrabalarından ve erkek olması sünnettir. Eğer barıştırma imkânı varsa, aralarını barıştırır. Değilse, koca kendi hakemini boşama ve hul´ konusunda vekil ta´yin eder ve kadın da kendi hakemini, boşamayı kabul etmesi hususunda vekil ta´yin eder.
Şayet hakimin gönderdiği bu iki hakem arasında ihtilaf çıkarsa ve her biri ayrı bir görüş ileri sürecek olursa, hakim başka iki kişi gönderir.
Hakemlerin görüşü ittifak edinceye kadar bu durum tekrar edilir. Şayet eşler, hakemlerin gönderilmesine karşı çıkacak olurlarsa, hakim durumu değerlendirip, kendi içtihadıyla kararını verir ve haksız bulduğuna cezasını verip mazlumun hakkını alır. Kadın dikkafalılık eder ve kocasına itaat etmezse, nafakası ve gün (geceleme) sırası sakıt olur.
Karı ile koca arasında bazı durumların oluşmasıyla nikahları fesholunur. Bu husular şunlardır.
1- Kocanın karısının nafakasını karşılamayacak duruma düşmesi. Böyle bir durumda karısı ya sabırla tahammül eder veya nikahın feshini talep ederek hakime başvurur. Hakim karının bu talebine bakar kocaya üç gün mühlet verir. Dördüncü günü yine nafakayı karşılamazsa hakim karının lehine nikahı fesheder..Nafakanın ölçüsü kocanın geniş veya ´kısıtlı durumuna tabidir. ´Zevcelerin Nafakası Bölümü´ nde bu miktarlar geniş bir şekilde belirtilecektir.
Nikahın feshini etkileyecek nafakada karının kocası üzerinde öz olan hakları şunlardır.
a) Kocanın mali durumuna göre karısının yiyecek, giyecek ve içecek masrafları.
b) Karısına uygun bir mesken temin edilmesi.
c) Zamanın şartlarına göre temizlik ve diğer ev ihtiyaçları.
Yüce Allah´ın ayeti kerimede
"Onları haksızlık ederek ve zor kullanarak tutmayın." (Bakara: 2/231) buyurması onlara nafaka vermeden tutmak ya da haksızlık etmektir. Başka bir ayette de Yüce Allah,
"Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir." (Bakara: 2/229) buyurmuştur. Kadına nafaka vermemek onu iyilikle tutmak değildir.
2- Özür veya hastalık sebepleriyle ayrılma. Burda hem kadın hem de erkeke için bazı hak ve hukuklar garanti al tına alınmış oluyor. Bu özür ve hastalıklar hakkında geniş bilgi ´Nikahın feshedilmesi´ bölümündedir.
3- Geçimsizlik, zarar ve kötü muamelelerden dolayı ayrılma. Geçimsizlikten maksat izzet, şeref ve haysiyete yapılan ithamlar yüzünden çıkan şiddetli tartışma ve geçimsizliklerdir. Zarar ise söz ve harekette eşlerden birinin diğerene aşırı derecede rahatsız etmesi, ağır küfürlerle sövüp sayması, onur kırıcı şekilde yermesi, Allah´ın haram kıldığı şeyleri yapmaya mecbur edilmesi. [6]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ebu Davud, 2133, Tirmizi, 1141.
[2] Ebu Davud, 2134; Tirmizi, 1140.
[3] Buhari. 3910; Müslim, 2770.
Kadı Ebu Şuca?, Ğayet?ül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 449-450.
[4] Kadı Ebu Şuca?, Ğayet?ül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 451.
[5] Tirmizi, 3892.
Kadı Ebu Şuca?, Ğayet?ül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 451.
[6] Kadı Ebu Şuca?, Ğayet?ül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 451-454.
Eserin yazarı: Kadı Ebu Şuca Eser: DELİLLİ ŞAFİ İLMİHALİ
DELİLLİ ŞAFİ İLMİHALİ
- Müellif Hakkında Bilgi
- Müellifin Önsözü
- Sunuş
- İkinci Baskı Üzerine
- Fıkhın Manası Ve Özellikleri
- İslam Fıkhının Özellikleri
- Fıkhı Terimler
- İman Manası ve Rükünleri
- İMANIN RÜKÜNLERİ
- KELİME-İ TEVHİD VE KELİME-İ ŞEHADET
- İMAN VE AMEL
- İMAN (KULLAR AÇISINDAN)
- İMANIN ESASLARI
- MELEKLERE İMAN
- CİNLER
- ŞEYTAN
- KİTAPLARA İMAN
- Vahiy
- PEYGAMBERLERE İMAN
- AHİRETE İMAN
- KADERE İMAN
- İslamın Tarifi
- İslamın Esasları
- Kelime-i Şahadet
- Namaz Kılmak
- Zekat Vermek
- Haccetmek
- Oruç Tutmak
- İbadet ve Çeşitleri
- İbadetin Çeşitleri
- Dince Temiz Sayılmayan Şeyler
- Suların Çeşitleri
- Tabaklama İle Temızlenebılen Deriler
- Dibağ
- Altın Ve Gumuş Kaplarının Kullanımı
- Misvak
- Abdestin Meşru Oluşunun Delileri
- Abdestin Fazileti
- Abdestin Farzları
- Abdestin Şartları
- Abdestın Sünnetleri
- İstinca
- İstinca Yapılmayacak Şeyler
- Yön İle İlgili Dikkat Edilecek Hususlar
- Abdesti Bozan Şeyler
- Abdestin Mekruhları
- Guslü Gerektiren Haller
- Kadın Ve Erkek İçin Müşterek Görülen Haller
- Sadece Kadınlara Ait Olan Haller
- Hayız (Aybaşı Hali, Adet Kanı)
- Nifas (Lohusalık Hali)
- Çocuk Doğurmak
- İstihaza
- Guslün Farzları
- Guslün Sünnetleri
- Sünnet Olan Gusüller
- Mestler Üzerine Meshetmek
- Meshin Farzları
- Meshi Bozan Şeyler
- Mestin Özellikleri Ve Meshin Süresi
- Teyemmümün Şartları
- Teyemmümün Farzları
- Teyemmümün Sünnetleri
- Teyemmümü Bozan Şeyler
- Yara Üzerine Meshetmek
- Necaset Bahsi ve Giderilmesi
- Ağır (Muğallaz) Necaset
- Hafif (Muhaffef) Necaset
- Orta (Mutevassıt) Necaset
- Hayız Nifas ve İstihzanın Hükmü
- Hayız Ve Nifas Kanlarının Süreleri
- Hayız Ve Nifas Durumunda Olan Kadına Haram Olan Şeyler
- Kadınların Görmekte Oldukları Kanlar Hakkında Bazı Önemli Açıklamalar
- Cünüp Kişiye Haram Olan Şeyler
- İslam´da Namazın Önemi
- Namazın Terkedilmesi
- Farz namazlar beştir
- Delillerle Namaz Vakitleri
- Namaz Vakitleri İçin Gerekli Bilgiler
- Namazın Farz Olmasının Şartları
- Nafile Ve Revatıb Namazlar
- Müekked Olan Nafileler
- Teheccüt Namazı
- KuşIuk Namazı
- Teravih Namazı
- Nafile (Sünnet) Namazların Çeşitleri
- Farz Namazlara Tabi Müekked Sünnetler
- Farz Namazlara Tabi Gayri Müekked Sünnetler
- Vitir Namazı
- Cemaatle kılınması sünnet olmayanlar
- Cemaatla Kılınması Sünnet Olan Nafile Namazlar
- Namaza Başlamadan Önce Gerekli Olan Şartlar
- Namazın Sahih Olmasının Şartları
- NAMAZIN RÜKÜNLERİ
- Ezan
- Kamet
- Ettehiyat
- Kunut Duası
- Namazın Hey´etlerı
- Weccehtu Duası
- Namazın Adabı
- Namazda Kadın İle Erkeğin Ayrılacağı Yerler
- Namazda Erkekler
- Namazda Kadınlar
- Namazı Bozan Şeyler ve Mekruhları
- Namazın Mekruhları
- Vakit Namazların İçindeki Fiiller
- Sehiv-Tilavet ve Şükür Secdesi
- Tilavet Secdesi
- Şükür Secdesi
- Namazda Terkedilen Fiiller
- Namaz Kılınması Mekruh Olan Vakitler
- Cemaatle Namaz Kılmak
- İmama Uymak
- Yolcuların Namazı
- Namazları Cem´etmek
- Namazı Kasretmek
- Cuma Namazı
- Cuma Namazının Sahih Olmasının Şartları
- Cuma Namazının Farzları
- Hutbenin Rükünleri
- Cuma Namazının Hey´atları
- Cuma Namazının Sünnetleri
- Cuma Namazı İle İlgili Bir Açıklama
- Bayram Namazları
- Güneş Ve Ay Tutulması Namazı
- Yağmur Duası Namazı
- Savaş Anında Kılınan Korku Namazı
- Giyilmesi Haram Olan Elbiseler
- Ölünün Yıkanması
- Ölünün Kefenlenmesi
- Cenaze Namazı
- Cenazeyi Mezarlığa Götürmek
- Ölünün Defnedilmesi
- Zekat
- Çeşitli Zekatlar
- Altın Ve Gümüşün Zekatı
- Ekin Ve Meyvelerin Zekatı
- Ticaret Mallarının Zekatı
- Yerden Çıkarılan Maden Ve Rikazın Zekatı
- Sadaka-ı Fıtır (Fitre)
- Sadaka-ı Fıtrin Vacip Olmasının Şartları
- Zekat ve Fitrenin Verileceği ve Verilmeyeceği Yerler
- Oruç
- Farz ve Nafile Oruçlar
- Orucun Farz Olmasının Şartları
- Orucu Bozan Şeyler ve Orucun Sünnetleri
- Orucun Kefareti
- Nafile Orucu
- I´tıkaf
- Hacc
- Haccın Farz Olmasının Şartları
- Haccın Vacipleri
- İhrama Girmek İçin Mikat Yerleri
- Haccın Sünnetleri
- Ihramlı Kişiye Haram Olan Şeyler
- İhramda İken İşlediği Suçlardan Dolayı Vacip Olan Kanlar
- Hacc Çeşitleri
- Alım Satımlar
- Alışverişler Ve Muamelat
- Riba(Faiz)
- Altının Gümüşle Satımı
- Riba Üç Kısımdır
- Akid Sahih Olmakla Birlikte Haram Olan Alış-verişler
- Akid Fasid Olmakla Birlikte Haram Olan Alış-verişler
- Fazla Fiyatla Vadeli Satış
- Muhayyerlik
- Selem
- Rehn (İpotek)
- Hacr
- Sulh (Barıştırmak)
- Sokağa Doğru Saçak Açmak
- Havale
- Zaman(Malla Kefalet)
- BEDENDE KEFALET
- Şirket (Ortaklık)
- Vekalet
- İkrar (İtiraf)
- Ariyet
- Gasp
- Şuf´a
- Kırad (Mukarada ve Mudarebe)
- Musakat
- İcare (Kira)
- Ceale (Ücret Taahhüdü)
- Muhabere ve Muzaraa
- Boş Araziyi İşletmek
- Vakf
- HİBE (BAĞIŞ)
- Umra ve Rukba
- LUKATA (BULUNAN EŞYA)
- Lakit (Bulunan Çocuk)
- VEDİA (EMANET)
- Feraiz ve Miras
- Feraiz İlminin Temelleri
- Terikedeki Haklar
- FERAİZ VE VASİYYET
- AVL ve RED
- Farz Sahipleri Ve Asabelerle İlgili Bazı Meseleler
- Nikah
- İslamda Evlenmeye Teşvik
- Kadında Bulunması Gereken Meziyetler
- Evlilik Çeşitleri
- Nikah Ve Onunla İlgili Hükümler
- Erkeğin Kadına Bakması
- Nikahın Rükünleri
- Evlendirmede Velayet Hakkının Tertib Sırası
- Nikah Edilmesi Haram Olan Kadınlar
- Nikahı Haram Olanlar
- Rada (Süt Emzirme )
- Mehir
- Velime
- Kasm ve Nüşuz (İtaatsizlik)
- Hul´
- Talak
- İLA
- ZİHAR
- LİÂN
- İddet
- NAFAKA
- İSTİBRA
- RADA (EMZİRME)
- Nafaka-Hedane
- HEDANE
- Cinayetler
- DİYET
- KASAMA
- Hadler (Cezalar)
- LİVATA
- Cihad
- Cihadın Çeşitleri
- GANİMETLERİN TAKSİMİ
- FEY´IN TAKSİMİ
- CİZYE
- Av
- Eğitilmiş Hayvanlarla Avlamak
- Avlanmanın Şartları
- YİYECEKLER
- KURBAN
- AKİKA
- ÇOCUK SÜNNETİ
- Müsabaka
- Müsabaka Çeşitleri
- Yemin
- NEZR
- Kaza ve Yargı
- Kadıda Bulunması Gereken Şartlar
- Kadı´nın Hüküm Vermekten Sakınması Gereken Haller
- Kadı´nın Dikkat Etmesi Gereken Bazı Önemli Hususlar
- Dava Ve Deliller
- Şahitlikler
- Köle Azad Etmek
- VELAYET
- KİTABET
- ÜMMÜL VELED (ÇOCUK SAHİBİ CARİYE)
- CARİYELİK KAVRAMI