Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Yeme icme adabi
Muhterem Müslümanlar!
Edeb dini olan İslâmiyette her şey'in usûl ve erkânı vardır. Dinimiz, oturup kalkmaktan yiyip içmeye kadar her şey'i bir edebe bağlamıştır.
ibadetler, âdabına uygun olarak yapılırsa sevabı katmerleşir, âdetler edebine muvafık olursa ibadet hüviyyeti kazanır. Böylece hem bir iş yapılmış hem de sevap kazanılmış olur.
Cenâb-ı Hak, yeryüzünü Rahmani bir sofra haline getirmiş ve oradaki nimetlerden istifademize müsaade buyurmuş; Peygamber Efendimiz de yeme ve içmenin edeblerini bizzat yapmış ve bize de tavsiye buyurmuştur.
Hutbemizde bu hususları.
Yemeğe başlamadan önce besmele çekmelidir. Besmele, meşru olan her işte sünnet ve, mü'minin manevî silâhıdır. Yemeğe başlarken besmele çekilmesi, hem bereket inmesine sebep olur, hem de şeytan sofraya sokulamaz ve avanesine şöyle seslenir: «Burada sizin için durak ve yiyecek yoktur». Besmele çekümezse sokulup atıştırmaya başlar. Onun yaklaştığı sofraya bereket inmez olur.
Hazret-i Âişe validemiz şöyle naklediyor: «Resûlullah (s.a.v.), ashabından altı kişinin arasında yemek yiyordu. Derken bir bedevi geldi, iki lokmada ye (meği bitiriver) di. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem göyle buyurdu:
1 «Şayet o, BİSMİLLAH demiş olsaydı (yemek) hepinize yetecek-di» (1).
Bir mü'min yemeğin evvelinde besmele çekmeyi unutursa, hatırladığında hemen çekmesi gerekir.
Peygamber Efendimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır:
«Sizden biriniz herhangi bir yemek yiyeceği zaman Allah'ın adını ansın. (Yani besmele çeksin). Eğer başlangıcında Allah'ın adını anmayı unutursa "Başlangıcına da sonuna da bismillah (irrahmânirrahim)" desin» (2).
Yemeği sağ elle yemek sünnettir. Sağ el, hayırlı; sol el de kirli işlere tahsis edilmelidir.
Resûlullah Efendimi?; Ömer b. Ebî Seleme'ye şöyle öğüt vermiştir:
«Ey oğul, besmele çek, sağ elinle ve Önünden yen (3).
Ashaptan Hazret-i Huzeyfe naklediyor: Biz Resûlullah ile birlikte bir yemekte bulunuyorduk. Derken bir câriye, atılıyormuşcasına, sofraya geldi, elini yemeğe götürdü. Resûîullah (s.a.v.) onun elini tuttu. Sonra atılırmış gibi bir çabuklukla bedevinin biri (sofraya) geldi.
Resûl-i Ekrem onun elini de tuttu ve şöyle buyurdu;
«Şeytan, üzerine Allah'ın adının anılmaması suretiyle, yemeğin (kendisine) halâl olmasını ister. Şeytan bunun için cariyeyi getirdi. ben de elini tuttum. Derken, yemeği (kendisine) halâl ettirmek için bu bedeviyi getirdi, hemen onun elini de tuttum. Ruhum (kudret) elinde olan (Allah) a andolsun ki şeytanın eli, (bu) ikisinin eliyle birlikte elimde idi» (4).
Peygamber Efendimiz sol eliyle yemek yiyen birisini görmüş ve sağ eliyle yemesini kendisine hatırlatmıştı. O şahıs:
«(Sağ elimle yemeye) güç yetircmiyorum» cevabını verdi. Dediği doğru değildi, kibrinden dolayı sağ elle yemiyordu.
Allah Resûlü'nün karşısında hem yalan söylemesi hem de itiraz, etmesi, şu ilenmeye se bep oldu: «Güç yetiremez olasın». Bundan sonra artık sağ elini ağzına kaldıramadı (5).
Efendimiz'in bu husustaki tavsiyeleri şöyledir: «Sîzden biriniz yiyeceği zanıaıı sağ (el) ile yesin. İçeceği zaman sağ (el) ile içsin. Zira şeytan sol e! ile yer sol el ile içer» (6).
Aziz mü'minler!
İnsan, iştiha duymadığı bir yemeyi yiyip yememekte serbesttir.
Fakat bir yemeği ayıplamak asla doğru değildir. . Efendimiz hiçbir
yemeğe kusur bulmazdı. Bir defasında hane halkından katık istemiş,
onlar da sirkeden başka bir şeyin bulunmadığını haber vermişlerdi.
Sirkeyi getirmelerini emretti. Ekmeğini banıp yerken, «Sirke ne hoşkatıktır» Duyuruyordu (7). •, -
Sofraya oturanlar, kendi önünden ve kabın kenarından yemelidirler. Efendimiz, «Bereket, yemeğin ortasına iner. O halde onu etrafından yeyin (ki bereket yemeğin bitimine kadar devam etsin)» (8) buyurmuşlardır.
Sofrada oturanların eli pis, ağzı içkili değilse, kendilerinde bulaşıcı bir hastalık yoksa, toplu halde yemek sünnettir. Zira toplulukta bereket ve rahmet vardır. Ashap, yemekte duyamadıklarını,
Peygamber Efendinıiz'e bahsetmişlerdi. Efendimiz:
«İhtimal ki siz ayn ayrı yiyorsunuz» buyurunca ashap, «Evet» dediler.
Resûlullah şöyle buyurdular:
«Yemeğinizi topluca yiyiniz, Allah'ın adını anınız. Sizin için o yemekte bereket halk edilir» (9).
Topluluk üzerine inen rahmet sebebiyle: «Bir kişinin yemeği, iki kişiye yeter. İki kişinin yemeği dört (ferd) e yeter. Dört kişinin yemeği de sekiz (kişiy) e kâfi gelir» (10).
Yemeği, yerde 'oturarak yiyenler, diz çekmelidirler. Bu tarz oturma sofranın edebidir. Ashaptan Abdullah b. Büsr şöyle naklediyor: «...Büyük kap getirildi içinde serid (tirid) vardı. Ashap kabın etrafına çepeçevre toplandı.
Halk fazlalaşınca Resûlullah Efendimiz diz çökerek oturdu. Bunun üzerine bir ârâbî,.«Bu ne biçim oturuş» dedi.
Resûlullah Efendimiz:
«Allah beni, kerem sahibi bir kul olarak yarattı, yoksa înadçı bir cebbar kılmadı» buyurdu. Daha sonra şöyle devam etti: «Kabın kenarından yiyin, tepesini (üst ve ortasını) bırakın. (Zira oradan) yemeğin içine bereket dağılır» (11).
Hutbemizin başında okuduğum âyet-i kerimede şöyle buyrul-maktadır:
«Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü O (Allah) israf edenleri sevmez» (12).
Yemekte israfı önlemek ve nimet-i ilâhiye hürmet göstermiş olmak için kaşık ve çatalda yemek artığı bırakmamalı; parmaklarımızla yemiş isek yemek kalıntılarını yalamalıdır. Hazret-i Câbir (r.a.) naklediyor:
Resûlullah Efendimi?: parmakların ve çanağın yalanmasını emretti de şöyle buyurdu:
«Hakikat siz, bereketin yemeğin neresinde olduğunu bilemezsiniz» (13).
Biraz da su içmekle ilgili edeblerden bahsedelim. Herhangi bir meşrubat içeceğimiz zaman ağır ağır yudumlamalı ve arada iki defa nefes alarak içmelidir. Bu, sünnete ve sıhhate uygun bulunan bir usuldür.
Efendimiz buyuruyor ki:
«Meşrubatı, deve içişi gibi, bir defada içivermeyin. Lâkin ikişer ve (yahut) üçer nefeste (içiniz), îçeceğinz vakit besmele çekiniz. (Bardağı ağzınızdan) kaldırdıkça hamd ediniz» (14).
Bu ayları hareketin zararı şöyle beyan edilmektedir: «Biriniz (su ve benzerini) içtiği zaman, emercesine içsin. Soluk almadan, îç-mesin. Zira ciğer ağnsı. suyun birden bire içilmesinden gelini (15).
Nefes alırken bardağı ağzından ayırmalı, suyun içine solumama-lıdır. Kabın içine solumayı, Efendimiz yasaklamıştır.
Desti ve kırba gibi içi görünmeyen şeylerden su içmek, tenzihen mekruhtur. Suyu bardağa koymalı sonra içmelidir.
Ayakta su içmenin caiz olup olmadığında değişik rivayetler vardır. Bir kısmı cevazı, bazısı da keraheti ifade etmektedir. Bunların arasını şu şekilde te'lif ve ihtilaflı halletmek mümkündür: Zemzem ve abdestden artan suyu ayakta, diğerlerini oturarak içmek edebe daha uygundur
Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Yeni Hutbe Kitabi
Yeni Hutbe Kitabi
- Borc
- Agac dikmenin faydalari
- Adaletin ehemmiyeti
- Akrabalarimiza karsi vazifelerimiz
- Allah'a iman
- Allah Korkusu
- Allah'i zikr etmek
- Berat kandili
- Ana baba Hakki
- Arkadaslik münasebetleri
- Bidatlardan Kacinmak
- Borc alip verme
- Camilerin Imari
- Cennet ve Cehennem
- Cimrilik ve zararlari
- Cömertlik
- Dilimizi koruyalim
- Dünya icin calismak kötümüdür.
- Ehli beyti Sevmek
- Emanet hiyanet etmemek
- Eshabi kiramin fazileti
- Evlat Terbiesii
- Evlenmek
- Evliyaullah ve keramet
- Ezan ve müezzinlik
- Fitne zamaninda ne yapmali
- Giybet etmek
- Giyinip kusanma
- Güzel Ahlak
- Haccin farziyyeti
- Haram ve yasak olan seyler
- Hasedin fenaligi
- Hastaliklardan korunmak
- Hayra delalet etmek
- Ibadet
- Ibadet yapmak
- İcki
- İhtikarin zararlari
- İlmin degeri
- Imanin degeri
- İnsan haklarina saygili olmak
- Insanin dine olan ihtiyaci
- İsrafin zararlari
- İstanbul'un fethi
- Iyi zan Beslemek
- İyiligi tavsiye
- Kabir ziyareti
- Kadir Gecesi
- Kanaatin Degeri
- Kibir
- Kitablara iman
- Kiyametin kopmasi
- Kumarin zararlari
- Kurani kerimin Fazileti
- Kurban bayrami
- Kurban kesmek kimlere vaciptir.
- Meleklere Iman
- Mevlit kandili
- Mirac kandili
- Mümin Nasil olmalidir
- Müslüman türk dostlugu
- Nafile namazlarin ehemmiyeti
- Nefis murakebesi
- Nifak Hastaligi
- Nimete sükür etmek
- Niyetin ibadet teki yeri
- Orucu nasil tutmaliyiz
- Ölüm ve ötesi
- Peygamberlere iman
- Ramazan Bayrami
- Regaib gecesi
- Rizkini helal yollardan kazanmak
- Rüsvetin zararlari
- Sabir
- Sadakanin dinimizdeki yeri
- Salaveti serifenin faydalari
- Sanat
- Selamlasmak
- Sögüp saymanin fenaligi
- Tefrikanin zararlari
- Temizlik
- Tesettür
- Tevbe
- Vatan müdafasi
- Yalanci sahitligi
- Yalancilik ve yalanci sahitligi
- Yeme icme adabi
- Yetim mali yemek
- Zekat
- Zina
- Züht ve Zahitler
- Zulmün Fenaligi