Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Temizlik
Muhterem Müslümanlar!
Dinimiz; temizliğe büyük bir ehemmiyet vermiş, sağlığımız veya dinî vazifelerimizle ilgili her hususta temizliğe riayet etmeyi emret»-mistir.
Bu hususu isbat için değil de izah için bazı hakikatleri dile getirmek yerinde olacaktır. Elbisesi, bedeni veya namaz kılacağı yer temiz olmayan kimse namaz kılamaz. Namaz, Islâmın; temizlik de namazın şartı olduğuna göre, temizliği tam olmayanın Müslümanlığı eksiktir.
Abdestimiz 3?oksa Kâbe-i Muazzama'yı tavaf edememekte, Kur'-ftn-ı -Kerim'e el sürememekte ve namaz kılamamaktayız. Bunlar hep temizlikle mümkündür.
Elbisesi paslı ve bedeni kirli olan, halkın ve Hakkın huzuruna çıkamaz.
Temizliğe dikkat göstermediğimiz zaman sağlığımız tehlikeye düşer. Müslüman olarak evlerimizi ve etrafını, sokaklarımız ve meydanları, ağaç altlarını, akar ve durgun sularımızı hep temiz tutacağız.
Temizlik, sade ibadetle ilgili bir vazife değildir, îçtimaî, ahlâki ve sıhhî bskımdan temiz olmak zorundayız. Dini bütün bir mü'min ahlâkı sağlam bir Müslüman, sağlığının değerini bilen bir insan tertemiz olacaktır.
Müslümanların dili, kalbi, ruhu ve fikri manen temiz; evi, köyü ve kenti, yolu ve meydanları, üstü ve başı hep temiz olacaktır. Zira
Aliahü Teâlâ temiz olan ibadet ehlini muhakkak sever» (1). Okumuş olduğum âyet-i kerimede buyruluyor ki:
«Ey bürünüp sarınan (Habibim), kalk, artık (kâfirleri azâb ile) korkut. Rabbini büyük tanı, elbiselerini (bundan sonra da) temizle (mekde devam et)» (2).
Peygamber Efendimiz de bir hadîs-i şeriflerinde «Temizlenmek, imanın yarısıdır» (3), buyurmaktadır.
Temizlik bedene, iman kalbe mahsus iki ayn iş olmak itibariyle aynı sınıfta değerlendirilemez. Şu kadar var ki temizliğe riayet etmekten doğan sevap imanın yarısı kadar büyüktür. Temiz olan bir mü'min, inancının yüklediği vazifelerin yansını ikmal etmiş demektir.
Her mü'minin, evini temiz tuttuğu gibi; evinin bahçesini, kapısının önünü ve sokakları temiz tutacaktır. Yahudilerin temizliğe riayet etmeyişleri sebebiyle hadîs-i şeriflerde, «Avlularımızı temiz tutunuz, yahtıdilere benzemeyiniz»
(4). «Sahalarınızı tertemiz yapınız. Zira alanların en kokmuşu yahudilerin sahalarıdır» buyrulmuştur (5).
Sokaklara, mej-danlara çöp, gübre ve ölmüş hayvan leşlerini atan; büyük veya küçük abclest bozmaya oturanların bu hareketleriyle kime benzedikleri, Allah Resûlü'nün dilinden ifade edilmiş bulunmaktadır.
Peygamber Efendimiz bir gün:
«Lanet (ettiri) ci üç (hareket) den sakının» buyurmuştu. Ashab tarafından:
«Ey Allah'ın Resulü, o üç lânetçi şey nedir», denildi. Resûl-i Ekrem:
«Birinizin gölgeliklere, yola ve su kuyularına (hacetini def için) bturmasîdır» buyurdu (6).
Resûlullah Efendimiz, akar veya durgun sulara abdest bozmayı, şiddetle yasaklamıştır. Kolera denen korkunç hastalığın mikrobu, pisliğin sulara karışması, oradan da doğrudan doğruya veya çiğ olarak yenen şeylerle insana geçtiği acık bir gerçektir. Bunun içindir ki bir mü'min halkın lanetine uğramak ve bedduasını almak istemezse böylesine çirkin bir davranıştan kat'iyyetle sakınmalıdır.
Aziz mü'minler!
'
Müslümanlığı kendine din kabul etmiş bir kimse, sokaklara abdest bozmamalıdır. Böyle bir davranış, îslâmiyetle bağdaşmadığı gibi insanlığ?. da yakışmaz. Akıl ve mes'uliyet duygusu bulunmayan bir kedi defi tabiîsi kendisini zorladığı zaman, bir çukur açar sonra dönerek pisliğinin üzerini örter. Akl-ı selim sahibi bir mü'min, bundan bile kendine düşen dersi alabilir
Ayakta köşe başlanın kirleten kimseler, hem yolları hem de kendi elbiselerini kirletmiş olur. O mülevves hâli ile kılacağı namaz tehlikeye düşer.
Bir hadis-i şerifte buyurulmuştur ki:
«idrardan tertemiz olunuz. Kabir azabının ekserisi idrardan (ileri gelmekte) dir» (7).
Bedenimizin temizliği, pis olan şeylerden sakınmakla kabildir. Bunun için sofradan kalkınca ellerimizi ve ağzımızı temizce yıkamalıyız.
Resûlullah Efendimiz bir hadîs-i şerifte buyurmaktadır ki:
«Yemeğin bereketi (sofraya oturmadan) önce de sonra da elleri yıkamak (ta) dır» (8). «Abdest ve yemekte (parmak ve diş) aralarını temizleyen ümmetlerim, ne hoş kimselerdir» (9).
İnsan bu sünnete riayet ederse yediğinde bereket bulur, Resûlul-lah'ın övgüsüne lâyık olur.
Yemekten kalkınca ellerimizi mutlaka yıkamalıyız. Buna riayet etmeyenler, mikropların yerleşip çoğalmasına ve hastalıklara sebep olur. İslâmî bir vazife olarak temizliğe riayet etmekte pekçok layda-lar bulunmaktadır.
Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki:
«Kim elinde et ve balık kokusu olduğu halde (temizlenmeden) geceler de kendisine bir şey (zarar) dokunursa kendisinden başkasını ayıblamasın» (10).
Din kardeşlerim!
Kullanılan kap ve kaçağın ağzını kapalı tutmalı, içlerini kirletmemelidir. Zira bunlar, yemek, içmek ve temizlik işlerimizde kullanılmaktadır. Suların temiz tutulmayışı, sıhhat ve ibadetimize zarar verir.
Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: «Kapların yıkanması ve avlunun temizliği zenginlik getirir» (11)
Üstümüzdeki elbiselerin temizliğine çok dikkat etmeliyiz, însan fakir olabilir, yamalı da giyebilir. Bu, asla ayıp değildir. Yeter ki, temiz olsun!
Camiye devam eden Müslüman kardeşlerimiz, bilhassa, çoraplarının temiz olmasına çok dikkat etmelidir Zira cemaat arasında nefrete sebep olur.
Et ve balık satmakla meşgul esnaf, camiye giderken, dükkânda giydiği iş elbiselerini çıkarıp temizini giymelidir.
Hiç olmazsa haftada bir defa vücudunu yıkamalı, sık sık tırnaklarım kesmeli; bıyıklarının uçlarını, dudakları görünecek kadar kısaltmalıdır.
Peygamber Efendimiz, «Her yedi günde bir gün başını ve vücudunu yıkaması, her Müslumanın üzerinde Allah'ın hakladın» buyurmuştur (12).
Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Yeni Hutbe Kitabi
Yeni Hutbe Kitabi
- Borc
- Agac dikmenin faydalari
- Adaletin ehemmiyeti
- Akrabalarimiza karsi vazifelerimiz
- Allah'a iman
- Allah Korkusu
- Allah'i zikr etmek
- Berat kandili
- Ana baba Hakki
- Arkadaslik münasebetleri
- Bidatlardan Kacinmak
- Borc alip verme
- Camilerin Imari
- Cennet ve Cehennem
- Cimrilik ve zararlari
- Cömertlik
- Dilimizi koruyalim
- Dünya icin calismak kötümüdür.
- Ehli beyti Sevmek
- Emanet hiyanet etmemek
- Eshabi kiramin fazileti
- Evlat Terbiesii
- Evlenmek
- Evliyaullah ve keramet
- Ezan ve müezzinlik
- Fitne zamaninda ne yapmali
- Giybet etmek
- Giyinip kusanma
- Güzel Ahlak
- Haccin farziyyeti
- Haram ve yasak olan seyler
- Hasedin fenaligi
- Hastaliklardan korunmak
- Hayra delalet etmek
- Ibadet
- Ibadet yapmak
- İcki
- İhtikarin zararlari
- İlmin degeri
- Imanin degeri
- İnsan haklarina saygili olmak
- Insanin dine olan ihtiyaci
- İsrafin zararlari
- İstanbul'un fethi
- Iyi zan Beslemek
- İyiligi tavsiye
- Kabir ziyareti
- Kadir Gecesi
- Kanaatin Degeri
- Kibir
- Kitablara iman
- Kiyametin kopmasi
- Kumarin zararlari
- Kurani kerimin Fazileti
- Kurban bayrami
- Kurban kesmek kimlere vaciptir.
- Meleklere Iman
- Mevlit kandili
- Mirac kandili
- Mümin Nasil olmalidir
- Müslüman türk dostlugu
- Nafile namazlarin ehemmiyeti
- Nefis murakebesi
- Nifak Hastaligi
- Nimete sükür etmek
- Niyetin ibadet teki yeri
- Orucu nasil tutmaliyiz
- Ölüm ve ötesi
- Peygamberlere iman
- Ramazan Bayrami
- Regaib gecesi
- Rizkini helal yollardan kazanmak
- Rüsvetin zararlari
- Sabir
- Sadakanin dinimizdeki yeri
- Salaveti serifenin faydalari
- Sanat
- Selamlasmak
- Sögüp saymanin fenaligi
- Tefrikanin zararlari
- Temizlik
- Tesettür
- Tevbe
- Vatan müdafasi
- Yalanci sahitligi
- Yalancilik ve yalanci sahitligi
- Yeme icme adabi
- Yetim mali yemek
- Zekat
- Zina
- Züht ve Zahitler
- Zulmün Fenaligi