Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Ibadet
Din kardeşlerim!
Kıyamet günü bir kimsenin ilk sual olunacağı husus, namazları olacak ve bu hesap iyi görülürse, diğer hesapları kolaylaşacaktır. Namaz içinde her türlü ibadet şekli toplanmış bulunmaktadır. Teşbih, tehlil, tekbir, hamd, sena, tehiyyat, zikir, rükû,,secde, kâde bunlardan bazılarıdır. İnsan, namaz kılmakla başından ayak parmaklarının ucuna kadar vücut parçalarının tamamı ile Cenab-ı Hakk'a ibadette bulunmuş .olur. Meleklerin ayrı ayrı yaptığı bu vazifelerin tamamı namazda durulmuş ve ümmet-i Muhammede Miraç hediyesi olarak verilmiştir.
Namaz farizası, hakikatine inilerek eda edilirse, insanı her türlü kötülükten alıkor.
Namaz, kötülüklerin önüne çekilmiş bir seddir. O set yıkılırsa bir çok kötülükler Müslümanın gözünü ve gönlünü işgal eder.
Müslim ve Ahmed bin Hanbel'in rivayet ettikleri bir hadîs-i şerifte buyrulmaktadır ki:
«Bir adamla küfrün arasındaki (sınır işaretinin kalkması) namazın terkidir» (5).
Namaza devam, sınır bölgesini korumak ve huduttan içeri düşman sızmasını önlemek gibidir.
Buhârî'den rivayet edilen bir hadîs-i şerifte de:
«İkindi namazını geçiren kimse, sanki çoluk çocuğunu ve malınıkaybetmiş gibidir» (6).
Mes'ud bir aile reisi; arasında bulunduğu zaman en büyük saadeti duyduğu aile ferdlerini kaybetse; maiı, geçirdiği bir iflâs neticesi elinden çıksa ve sonunda o kimse yalnız ve yoksul kalsa hüsranı ne
kadar büyük olur. Bir ikindi namazını geçirenin âhiretteki ziyanı bukadar yüksektir.
Hutbemize bir âyet-i celilenin meali ile son verelim: «Namazlara ve orta namaza (vakitlerinde, rükünleri ve şartlan
ile) devam edin. Allah'ın (divanına) tam huşu ve tâaatle durunCenab-ı Hakk'm emretmiş olduğu
ibadetler ikiye ayrılır: Zekât, sadaka-i fıtır ve kurban gibi malî ibadetlerde zenginlik şart kılınmıştır. Bedenî ve malî bir ibadet olan hac farizasında zenginlik ve sıhhat bulunması gerekmektedir. Mal bulunur, sağlık bulunmazsa bu vazife vekâleten gördürülür.
Namaz ve oruç, sırf bedenî bir ibadettir. Oruçta sıhhat bulunmazsa iyüeşesiye kadar tehir edilebilir. Namazda böyle bir şart da aranmamıştır. Zengin ve fakir, sağlam ve hasta her Müslüman namazı eda edecektir. Ayakta durmaya engel olan bir hastalığı varsa otura- rak kılar. Oturduğu halde eğilip kalkmaya sıhhati müsait değilse, rükû ve secdeyi imâ ile ifa eder. Oturmaya da imkânı yoksa, yattığı yerden imâ ile namazını eda eder
.
Farz olan bir namaz, bir mü'minin üzerinden ölmekle veya deli olmakla kalkar. Başkaca bir mazeretle namazı terk değil, tehir bile caiz değildir.
Namaz, İslâmiyetin bünyesini teşkil eden rükünlerdendir. İslâm binasının temeli, iman; duvarları namaz, oruç ve hac ve zekâttır. Namazı bırakmak, bu duvarlardan birini yıkmak olur.
Buhârî'de Abdullah bin Ömer'den rivayet edilen bir hadîs-i şerifte, «islâmiyet beş (esas) üzerine kurulmuştur. Allah'tan başka hiçbir ilâh bulunmadığına, Muhammed (s.a.v.) in Allah'ın Resulü olduğuna şehadette bulunmak, namazı dosdoğru kılmak, zekât vermek. Hacc (a gitmek) ve Ramazan orucu (nü tutmak) tır» buyurulmaktadır.
islâmiyetin gelişiyle birlikte sabah ve akşam olmak üzere iki vakit namaz emredilmiş olup Miraç gecesinde iki vakitten beşe çıkarılmıştır.
însanın ruhunu, gözünü ve gönlünü aydınlattığı için «Namaz bir nurdur» buyrulmuştur.
:
Namaz; insanı nefsânî heveslerden uzaklaştırdığı, lâhûtî âlemlere yükselttiği ve huzur-u ilahîye durup Allah'a arz-ı ubudiyet olduğu için Miraç sırrına erme vesilesidir. Başın, vücuda nisbetle önemi ne kadar yüksek ise namazın dinimizdeki yeri de o kadar mühimdir.
Abdullah bin Mes'ûd (r.a.) diyor ki: Resûlullah (s.a.v.) e, «Allah'a göre amellerin en sevimlisi hangisidir?» diye sordum.
Resûl-i Ekrem:
«Vaktinde kılınan namazdır» buyurdu. Ben:
«Sonra hangisidir?» dedim. Fahr-i Kâinat:
«Ana babaya iyilik yapmaktır» cevabını verdi. Ben:
«Daha sonra hangisidir?» dedim. Nebiyy-i Zîşân
Resûl-i Ekrem:«Allah yolunda cihaddır» buyurdu (1).
Din kardeşlerim,
Namaz, bizden önce geçen ümmetlerin hepsine farz kılınmış bir ibadettir. Cenab-ı Hak Hazret-i Lokmân'ın oğluna «Oğulcağızım, namazını dosdoğru kıl» diye nasihat ettiğini haber vermekte; Hazret-i ismail'i kavmine namazı kılmayı emretmekle övmekte ve Hazret-i isa'nın beşikte iken mucize olarak konuşup, «Beni her nerede olursam mübarek kıldı. Bana hayatta bulunduğum müddetçe namaz (kılmam) ı, zekâtı (vermem) i emretti» (2) dediğini açıklamaktadır.
Bu âyetler, bize, geçmiş ümmetlerde namaz bulunduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Namaz, İslâmın şartıdır. İyi bir Müslüman olabilmek için namaz kılmak şarttır. Gündüzün olması için güneşin doğmasının şart olduğu gibi, olgun bir Müslüman olabilmek için, İslâmın diğer şartlarıyla beraber, namaz kılmak da zaruridir.
Namaz, rızâ-i ilâhiyi tahsil etmeye ve cennet saadetine erişmeye vesiledir. Çünkü Cenab-ı Hak hangi şeyden razı ise 'onu emretmiştir. Emri, rızasına zarf olmuş; rızası, buyruklarında gizlenmiştir.
Resûlul-lah Efendimizin Veciâ Haccı'nda irad buyurduğu hutbelerinde, ashabına şöyle hitap etmiştir:
«Allah'tan korkunuz, beş (vakt) iııizi kılınız. (Ramazan) ay (ı) orucunuzu tutunuz. Mallarınızın zekâtını veriniz. Emir sahiplerine itaat ediniz. (Bunları yaparsanız), Rabbihizin cennetine girersiniz». Buhârî ve Müslim'de nakledilen bir hadîs-i şerifte ise: «İki soğuk (vaktin) namazını kim kılarsa cennete girer» (3) buyurularak sabah ve ikindi namazlarının cennete girmeye vesile olacağı açıklanmıştır.
Peygamber Efendimiz bir gün, etrafındaki ümmetlerine: «Altı hususta bana söz verin, ben de sizin cennete girmenize kefil olayım» buyurdu. Ashab:
«Ey Allah'ın Resulü, onlar nelerdir?» dediler. Resûl-i Ekrem: «Namaz, zekât ve emânet (e riâyet), ırz (ı zinadan) mide (yi haramdan) dil (i kötü sözlerden korumak) tır» (4), cevabını verdiler.
Bir mü'minin sayılan bu altı şey'e dikkat göstermesi, ebedî hayatını garanti altına alabilmesine vesiledir.
Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Yeni Hutbe Kitabi
Yeni Hutbe Kitabi
- Borc
- Agac dikmenin faydalari
- Adaletin ehemmiyeti
- Akrabalarimiza karsi vazifelerimiz
- Allah'a iman
- Allah Korkusu
- Allah'i zikr etmek
- Berat kandili
- Ana baba Hakki
- Arkadaslik münasebetleri
- Bidatlardan Kacinmak
- Borc alip verme
- Camilerin Imari
- Cennet ve Cehennem
- Cimrilik ve zararlari
- Cömertlik
- Dilimizi koruyalim
- Dünya icin calismak kötümüdür.
- Ehli beyti Sevmek
- Emanet hiyanet etmemek
- Eshabi kiramin fazileti
- Evlat Terbiesii
- Evlenmek
- Evliyaullah ve keramet
- Ezan ve müezzinlik
- Fitne zamaninda ne yapmali
- Giybet etmek
- Giyinip kusanma
- Güzel Ahlak
- Haccin farziyyeti
- Haram ve yasak olan seyler
- Hasedin fenaligi
- Hastaliklardan korunmak
- Hayra delalet etmek
- Ibadet
- Ibadet yapmak
- İcki
- İhtikarin zararlari
- İlmin degeri
- Imanin degeri
- İnsan haklarina saygili olmak
- Insanin dine olan ihtiyaci
- İsrafin zararlari
- İstanbul'un fethi
- Iyi zan Beslemek
- İyiligi tavsiye
- Kabir ziyareti
- Kadir Gecesi
- Kanaatin Degeri
- Kibir
- Kitablara iman
- Kiyametin kopmasi
- Kumarin zararlari
- Kurani kerimin Fazileti
- Kurban bayrami
- Kurban kesmek kimlere vaciptir.
- Meleklere Iman
- Mevlit kandili
- Mirac kandili
- Mümin Nasil olmalidir
- Müslüman türk dostlugu
- Nafile namazlarin ehemmiyeti
- Nefis murakebesi
- Nifak Hastaligi
- Nimete sükür etmek
- Niyetin ibadet teki yeri
- Orucu nasil tutmaliyiz
- Ölüm ve ötesi
- Peygamberlere iman
- Ramazan Bayrami
- Regaib gecesi
- Rizkini helal yollardan kazanmak
- Rüsvetin zararlari
- Sabir
- Sadakanin dinimizdeki yeri
- Salaveti serifenin faydalari
- Sanat
- Selamlasmak
- Sögüp saymanin fenaligi
- Tefrikanin zararlari
- Temizlik
- Tesettür
- Tevbe
- Vatan müdafasi
- Yalanci sahitligi
- Yalancilik ve yalanci sahitligi
- Yeme icme adabi
- Yetim mali yemek
- Zekat
- Zina
- Züht ve Zahitler
- Zulmün Fenaligi