Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Rüsvetin zararlari
Muhterem Müslümanlar!
İçtimaî hayatın düzgün olması, sağlam temeller üzerine kurulmasına bağlıdır. Bu temel, insanların kalblerine iman duygusu ile atılır, Allah korkusu ile yaşar ve ahlâk ile kemâlini bulur.
İmanın ve Allah korkusunun zayıfladığı yerde halkın huzuru sarsılır.
Cemiyet hayatının ahengini bozan şeylerin başında rüşvet gelmektedir. Bu ibtilâ, içtimaî hayatı altüst eden ve memleket işlerini yüzüstü bırakan ahlâkî bir kangrendir.
Rişvet, vazifeli bir sahsa işini gördürebilmek için, haklı veya haksız olarak iş sahibi tarafından verilen ücrettir.
Rişvet, hakkı ibtâl etmek ve bâtılı haklı çıkarmak için verilen şeydir.
Bulunduğu müessesesinin verdiği maaşla çalışmayı kabul eden bir kimsenin, is sahibinden alacağı para, haksız olarak alınmış, haram bir paradır. Hattâ .iş sahiplerinin «Hediye» adı altında verdikleri bile rüsvettir ve haramdır. Zira o vazifeli, bu işi yapmasa ve evinde otursaydı bu hediye kendisine gelmeyecekti.
Rişvet alıp vermek; halkın ahlâkıriı bozan, vicdanlara leke düşüren ve temiz alınlarda kara teşkil eden kötü bir alışkanlıktır.
Rişvetin yaygın olduğu muhitlerde bu alışkanlık, zaran yokmuş gibi telâkki edilmekte, alışveriş yaparmışcasına, alınıp verilmektedir.
Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır
Allah'ın laneti, rişvet verenin ve rişvet alanın üzerine olsun» (1).
Allah'ın gadabım gerektirecek kadar kötü olan rişvet; alan, veren veya buna vasıta olan kimselerin bulunduğu bir cemiyet felah bulamaz.
Bu söfü ve şeni işte arada vasıta olan da alan ve veren kadar menfur ve mel'undur. Üç ayaklı masa gibi, mes'ûliyetin ağırlığı birbirine denktir. Cihanın fahr-i ebedisi bulunan Peygamberimiz bir ha-dîs-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:
«Allah; rişvet verene, rişvet alana ve ikisi arasında elçilik yapana lanet etsin» (2).
Aziz mü'minler!
Hutbemizin başında okuduğum âyet-i kerimede Cenâb-ı Hak buyuruyor ki:
«Aranızda (birbirinizin) mallarınızı haksız sebeplerle yemeyin ve kendiniz bilip dururken insanların mallarından bir kısmım günâh (ı mucib suretler) le yemeniz için onları (o mallan) hâkimlere aktarma etmeyin» (3).
Rişvetin zararı, ferde olduğu kadar cemiyete de râcidir. Yeryüzünde yaşayıp sonra helak olmuş milletlerin, batış sebeplerinde rüşvetin tesirini açıkça görmek mümkündür. Küçük bir kıvılcım, bazan bir evi ve hattâ bir mahalleyi yakmaya kâfi gelir. Rişvetin miktan az bile olsa onu ufak görmemelidir. O, bir ateş şeraresi gibi, dinî terbiyemizi ve millî karakterimizi yıkar, yakar ve vicdanları yangın görmüş beldeye çevrir.
Yıkajı, yıkılı; yakan da ateşe mahkûm olur. Kişinin cezası işinin cinsindendir. Bir milletin faziletlerini yakan, karakterini yıkanın uğrayacağı yer, cehennem ateşidir. «Rişvet veren de, rişvet alan da cehennemdedr» (4).
Din kardeşlerim!
Geçmiş milletlerin hayatını, asırların ötesine aktaran ve aksettiren bazı şeyler vardır. Târih, edebiyat ve mahkeme arşivlerindeki kararlar... Bunlar tedkik edildiği zaman, bazen göğüs kabartacak ahlâkî ve millî mefahire, bazen de yüz kızartacak tablolara tesadüf etmek mümkündür. Bunların iyilerini kendimize örnek kabul etmeli, kötülerden ibret alıp kaçmalıdır.
Bizden sonraki nesillere güzel bîr isim ve iyi örnekler bırakabilmek için, takip edeceğimiz yolda Resûl-i Ekrem Efendimiz'in sünnetlerini kendimize rehber bilmeliyiz. Size Peygamber Efendimiz'in bir menkıbesini nakledeyim: Hırsızlık yapmış bir kadının cezalandırılması gerekiyordu.
Resûlullah Efendimiz hayatta bulunduğu için cezayı bizzat onun vermesi icap ediyordu. O kadının soyuna mensup olanlar, ashaptan birini şefaatçi olarak gönderip suçlunun bağışlanmasını niyaz ettiler.
Fakat Resûl-i Ekrem'in şu kat'î cevabı ile karşılaştılar: «Şayet kızım Fatıma hırsızlık yapsa onun da elini keserdim» (5).
Hutbemize bir hadîs-i şerifin meali ile son verelim: «Allah, rişvet verene de hükmünde rişvet alana da lanet etsin» (6).
Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Yeni Hutbe Kitabi
Yeni Hutbe Kitabi
- Borc
- Agac dikmenin faydalari
- Adaletin ehemmiyeti
- Akrabalarimiza karsi vazifelerimiz
- Allah'a iman
- Allah Korkusu
- Allah'i zikr etmek
- Berat kandili
- Ana baba Hakki
- Arkadaslik münasebetleri
- Bidatlardan Kacinmak
- Borc alip verme
- Camilerin Imari
- Cennet ve Cehennem
- Cimrilik ve zararlari
- Cömertlik
- Dilimizi koruyalim
- Dünya icin calismak kötümüdür.
- Ehli beyti Sevmek
- Emanet hiyanet etmemek
- Eshabi kiramin fazileti
- Evlat Terbiesii
- Evlenmek
- Evliyaullah ve keramet
- Ezan ve müezzinlik
- Fitne zamaninda ne yapmali
- Giybet etmek
- Giyinip kusanma
- Güzel Ahlak
- Haccin farziyyeti
- Haram ve yasak olan seyler
- Hasedin fenaligi
- Hastaliklardan korunmak
- Hayra delalet etmek
- Ibadet
- Ibadet yapmak
- İcki
- İhtikarin zararlari
- İlmin degeri
- Imanin degeri
- İnsan haklarina saygili olmak
- Insanin dine olan ihtiyaci
- İsrafin zararlari
- İstanbul'un fethi
- Iyi zan Beslemek
- İyiligi tavsiye
- Kabir ziyareti
- Kadir Gecesi
- Kanaatin Degeri
- Kibir
- Kitablara iman
- Kiyametin kopmasi
- Kumarin zararlari
- Kurani kerimin Fazileti
- Kurban bayrami
- Kurban kesmek kimlere vaciptir.
- Meleklere Iman
- Mevlit kandili
- Mirac kandili
- Mümin Nasil olmalidir
- Müslüman türk dostlugu
- Nafile namazlarin ehemmiyeti
- Nefis murakebesi
- Nifak Hastaligi
- Nimete sükür etmek
- Niyetin ibadet teki yeri
- Orucu nasil tutmaliyiz
- Ölüm ve ötesi
- Peygamberlere iman
- Ramazan Bayrami
- Regaib gecesi
- Rizkini helal yollardan kazanmak
- Rüsvetin zararlari
- Sabir
- Sadakanin dinimizdeki yeri
- Salaveti serifenin faydalari
- Sanat
- Selamlasmak
- Sögüp saymanin fenaligi
- Tefrikanin zararlari
- Temizlik
- Tesettür
- Tevbe
- Vatan müdafasi
- Yalanci sahitligi
- Yalancilik ve yalanci sahitligi
- Yeme icme adabi
- Yetim mali yemek
- Zekat
- Zina
- Züht ve Zahitler
- Zulmün Fenaligi