Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Hasedin fenaligi
Muhterem Müslümanlar!
İnsanların dinine, dünya ve âhiretine, ahlâkına ve sıhhatine zarar veren huylardan biri de haseddir.
Hased, Allahü Teâlâ'mn kullarına ihsan ettiği nimetlere karşı kıskançlık duymaktır.
Hased, Allah'ın takdirine müdahale ve taksimine itiraz mânasına gelir.
Cenâb-ı Hakkın bir kuluna münasip gördüğü nimeti çekemeyip «Ben o nimete, ondan daha fazla lâyıkım» demek de Allah'ın işine karışmak mânasına gelmektedir.
Hased, Âdil-i mutlak olan Cenab-ı Hakkın taksiminde —hâşâ— adaletsizlik aramaktır. Bu ise dalâletin en bayağısıdır.
Allahü Teâlâ, kâinatın halikı ve yegâne Rabbidir. Dilediğini dilediğine verir ve istediği zaman da almak kydretinin sahibidir. Vermeye mecbur değildir ki vermediği zaman haksızlık ve adaletsizlik olsun. Onun vermesi lütuf, vermemesi de hikmettir. Kul, bunları ibretle seyredip Allah'ın takdirine teslimiyet göstermelidir.
Hal böyle iken hasedçi, Mevlâ-i Zülcelârin kullarına lütuf ve ihsanı olan nimetleri çekemez ve kıskançlık yapar. Halkın servetine, huzur ve saadetine dayanamaz. «Neden bende yok, da başkasında var?» diye hased eder.
Cenab-ı Hak buyuruyor ki:
«Yoksa onlar'Allah'ın fazl (-u kerem) inden insanlara verdiği şeylere (nimetlere) karşı hased mi ediyorlar?..» (1).
Hased, öyle bir hastalıktır ki ona tutulan kimsenin gece uykusu ve gündüz huzuru yoktur. Nefsin tutuşturduğu kıskançlık ateşi, onun içini devamlı surette kemirir. Yüzyirmi sene yaşamış bir şahsa uzun ömürlü oluşunun sebebini sormuşlar. «Hasedi bıraktım, bu kadar yaşadım» cevabını vermiş!
Hased, yalnız maddî bünyeye tesir etmekle kalmaz. İnsanın ruhunu perişan ve yaptığı iyiliklerin sevabım da mahveder. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadırlar:
«Hasedden sakının. Zira hased, ateşin odunu yediği gibi, iyilikleri (n ecrini) yer (tüketir)» (2).
Hased, bünyesinde birçok hataları barındıran büyük bir günahtır. Onun esiri olan kimseler, gözünü bur uy en kıskançlıkla, hakikati görmez olurlar. Bu yüzden yalan söyler, zulmeder ve hatta cinayetlere cür'et ederler.
Bu kıskançlık duygusu değil midir ki, kardeşlerine Hazret-i Yûsuf'u kuyuya attıran ve sonra kölemizdir diyerek pazarda sattıran?
Bu hased değil mi, KabiTi öz kardeşinin hayatına kıydıran? Hasedçinin günahı katmerlidir. Bunun içindir ki Cenâb-ı Hak, «Hased ettiği vakit hasedçinin şerrinden» zât-ı ilâhîsine sığınmamızı tavsiye buyurmuştur.
Hased hastalığına tutulmuş kimse, mazlum rolünde zalimdir. Tutulduğu; kıskançlıkla kıvranırken onu görenin acıyacağı tutar. Haddizatında o başkasının ikbâlini çekemeyen ve onun nimetinin zevalini isteyen bir zâlimdir.
Üç kötü huy vardır ki, bunlar kimde bulunursa onun hasedçi olduğuna alâmettir: Yüzüne karşı nezaket gösterir, arkadan gıybet eder ve kıskandığı kimsenin başına gelen bir musibetten sevinç duyar.
Hasedçinin kıskançlığı, hased ettiği kimseden önce, kendini helak eder. «Keskin sirkenin zararı küpünedir» atasözü, hasedçi hakkında ne kadar doğrudur!
Hasedçi; âlim olsa da, âmil olsa da, asla kâmil bir imana sahip olamaz. Onun düştüğü ahlâk zafiyeti, imanının noksanlığına işarettir. Resûl-i Ekrem Efendimiz buyuruyor ki:
«Hased, sabır (denilen nebat) in balı bozduğu gibi, imanı ifsad eder».
Hasedçi cömert de olsa mert olamaz. Kıskanç insan, Hakkın ve halkın nazarında düşük bir kimsedir.
Aziz mü'minler!
Gıbta ve özenme adı verilen bir duygu daha vardır ki, hased gibi yasaklanmış değildir.
Gıbta, bir kimsede bulunan nimet ve servetin kendinde de olmasını arzu etmektir. Yani başkasında da olsun aynı zamanda kendinde de bulunsun diye temenni etmektir»
Hased ise, «nimet onun elinden çıksın sadece benim olsun» arzusunu taşımaktır. Hased haram, gıbta mubahtır
Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Yeni Hutbe Kitabi
Yeni Hutbe Kitabi
- Borc
- Agac dikmenin faydalari
- Adaletin ehemmiyeti
- Akrabalarimiza karsi vazifelerimiz
- Allah'a iman
- Allah Korkusu
- Allah'i zikr etmek
- Berat kandili
- Ana baba Hakki
- Arkadaslik münasebetleri
- Bidatlardan Kacinmak
- Borc alip verme
- Camilerin Imari
- Cennet ve Cehennem
- Cimrilik ve zararlari
- Cömertlik
- Dilimizi koruyalim
- Dünya icin calismak kötümüdür.
- Ehli beyti Sevmek
- Emanet hiyanet etmemek
- Eshabi kiramin fazileti
- Evlat Terbiesii
- Evlenmek
- Evliyaullah ve keramet
- Ezan ve müezzinlik
- Fitne zamaninda ne yapmali
- Giybet etmek
- Giyinip kusanma
- Güzel Ahlak
- Haccin farziyyeti
- Haram ve yasak olan seyler
- Hasedin fenaligi
- Hastaliklardan korunmak
- Hayra delalet etmek
- Ibadet
- Ibadet yapmak
- İcki
- İhtikarin zararlari
- İlmin degeri
- Imanin degeri
- İnsan haklarina saygili olmak
- Insanin dine olan ihtiyaci
- İsrafin zararlari
- İstanbul'un fethi
- Iyi zan Beslemek
- İyiligi tavsiye
- Kabir ziyareti
- Kadir Gecesi
- Kanaatin Degeri
- Kibir
- Kitablara iman
- Kiyametin kopmasi
- Kumarin zararlari
- Kurani kerimin Fazileti
- Kurban bayrami
- Kurban kesmek kimlere vaciptir.
- Meleklere Iman
- Mevlit kandili
- Mirac kandili
- Mümin Nasil olmalidir
- Müslüman türk dostlugu
- Nafile namazlarin ehemmiyeti
- Nefis murakebesi
- Nifak Hastaligi
- Nimete sükür etmek
- Niyetin ibadet teki yeri
- Orucu nasil tutmaliyiz
- Ölüm ve ötesi
- Peygamberlere iman
- Ramazan Bayrami
- Regaib gecesi
- Rizkini helal yollardan kazanmak
- Rüsvetin zararlari
- Sabir
- Sadakanin dinimizdeki yeri
- Salaveti serifenin faydalari
- Sanat
- Selamlasmak
- Sögüp saymanin fenaligi
- Tefrikanin zararlari
- Temizlik
- Tesettür
- Tevbe
- Vatan müdafasi
- Yalanci sahitligi
- Yalancilik ve yalanci sahitligi
- Yeme icme adabi
- Yetim mali yemek
- Zekat
- Zina
- Züht ve Zahitler
- Zulmün Fenaligi