Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Adaletin ehemmiyeti
Muhterem Müslümanlar!
Dinimiz adalete büyük bir ehemmiyet vermiş ve her hususta adaleti emretmiştir.
Adalet, dinen mahzuru bulunan işlerden sakınmak ve hak yolunda doğrulukla hareket etmektir.
Adalet, hakkı hak sahibine vermek ve bu haklara tecavüz etmemektir.
Adalet, üzerindeki vazifeleri zamanında ve yerli yerinde yapmak, insanlara ve hayvanlara karşı haksızlık etmemektir.
Adalet; cemiyetlerin ve milletlerin payidar olmasına, huzur ve ahenk içerisinde yaşamasına sebeptir. Hangi milletin efradı arasında adalet yoksa, ne kadar yükselmiş olursa olsun, sonunda o millet perişan olur.
Adaletsiz ferdin gönlünde huzur, âdil olmayan milletlerin efradı arasında tesanüt, sevgi ve güven yoktur.
Adaletsiz cemiyetlerde herkes birbirinden kuşku içindedir. Aralarında mal, can ve namus emniyeti yoktur.
Adaletsiz milletler, bir müddet hayat sürebilir. Fakat hiçbir zaman saltanatı devamlı olmaz, .ikbalinin güneşi kısa zamanda batar.
Adaletin değeri, ancak insan hayatına tatbik edildiği zaman ortaya çıkar. Adalet, sözde, edebî hitaplar ve yazılmış kitaplar arasında kaldığı müddetçe faydasız kalır.
Adaletsizlik, yeryüzünde yaşamış milletlerin inkırazına yol açmış, batışını hazırlamış ve yurtlan harap, kendileri de helak olmuşlardır. Hangi bir millet gösterilebilir ki adaleti yüzünden batmış veya zulmü ile payidar olmuş bulunsun.
Okuduğum âyet-i kerimede buyruluyor ki:
«Şüphesiz ki Allah adaleti, iyiliği, (hususiyle) akrabaya (muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emreder. Taşkın kötülük (ler) den, münkerden, zulm ve tecebbürden nehyeder. Size (bu suretle) öğüt re-rir ki iyice dinleyip re anlayıp tu tasınız» (1) Resûlullah Efendimiz de adalet sahiplerinin durumunu şöyle açıklamaktadır:
«Ehline ve idare ettiğin kimselere hükmetmekte adalet gösterenler, Allah katında, nurdan minberler üzerinde bulunacaklardır* (2).
Aziz mü'minler!
Adaleti tarif ederken «Hakkı, hak sahibine vermektir)) demiştik. Bu açıklamaya göre vazifelerimizi zamanında ve yerli yerinde yapmak adalettir. Bir insanın en başta gelen vazifesi, Cenab-ı Hakkın birliğine iman edip ona karşı vazifelerini tam olarak ve ihlâs ile yapmaktır.
insanlara karşı hakkaniyet ölçülerinden; hayvanlara karşı merhametten ayrılmamak da adalettir. Onlara karşı merhametten ayrıl-ınayıp yemini, suyunu tam ve zamanında vermek, ağır vazifelere koşmamak adalettir.
Adil ve doğru kimseler, ülkesinin halkım himaye kanatlan altında barındırır ve emniyet içerisinde yaşama imkânına sahip kılar.
Âdil kimse, suçluyu te'dip etmekte keskin kılıç; mazlumu korumakta şefkatli bir el gibidir. Zenginle fakir, köle ile efendi, okumuşla cahil adalet sahibi yanında müsavidir. Ne kadar kuvvetli olursa olsun, âdil âmirin karşısında haksız kimse en zayıftır. Çünkü o, Hak nâmına hakkaniyet göstermektedir. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:
«Allah (in emrine aykırı bir davranış) tan sakınınız ve evlâdınız arasında adalet gösteriniz» (3).
Çocuklarımıza karşı sevgi ve vergide bile adaleti emreden îslâm dini, diğer insanlara karşı muamelelerimizde daha ciddi bir hakkani-I yet göstermeyi emretmiş bulunmaktadır.
Aziz, milletimizi altı asır üç kıt'a üzerinde hükümran eden en müessir âmil, idaresi altındaki bütün tebeaya adaletle muamele etmeleridir. Saltanatın temeli, adalet üzerine kurulduğu için asırlarca ayakta kalabilmiş ve şerefle yaşamıştır.
Âdil insanların, dünyaları da âhiretleri de saadet içinde geçer. Mahşer günü Allah'ın müstesna himayesine erecek kimselerden bir zümre de âdil hükümdar ve âmirlerdir.
Bir hadîs-i şerifte âdil kimselerin cennetteki durumu şöyle beyan buyrulmaktadır:
«Cennet ehli üç (kısım) dır: Âdil ve başarılı devlet reisi; her yakınına ve Müslümana merhametli, ince kalbli olan kimse; (kalabalık bir) aile sahibi olup da (haramdan) afif, (istemekten) uzak duran kimselerdir» (4).
Adaletten söz açıldığı zaman Hazret-i Ömer'i hatırlamamak kabil midir!.
Halife Hazret-i Ömer hastalanmıştı. Doktorlar kendisine bal kullanmayı tavsiye etmişlerdi. O mevsimde çarşıda bal satılmıyordu, fakat devlet hazinesinde bol miktarda bal vardı. Hazinedeki baldan, hastalığa ilâç olacak kadar alamayacağını bilen Hazret-i Ömer; halkı camiye toplamış ve tedavisi için bir miktar bal almaya izin istemiş ve halk müsaade edince alınıştı.
îşte adalet ve işte onun en mümtaz şahsiyetlerinden biri
Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Yeni Hutbe Kitabi
Yeni Hutbe Kitabi
- Borc
- Agac dikmenin faydalari
- Adaletin ehemmiyeti
- Akrabalarimiza karsi vazifelerimiz
- Allah'a iman
- Allah Korkusu
- Allah'i zikr etmek
- Berat kandili
- Ana baba Hakki
- Arkadaslik münasebetleri
- Bidatlardan Kacinmak
- Borc alip verme
- Camilerin Imari
- Cennet ve Cehennem
- Cimrilik ve zararlari
- Cömertlik
- Dilimizi koruyalim
- Dünya icin calismak kötümüdür.
- Ehli beyti Sevmek
- Emanet hiyanet etmemek
- Eshabi kiramin fazileti
- Evlat Terbiesii
- Evlenmek
- Evliyaullah ve keramet
- Ezan ve müezzinlik
- Fitne zamaninda ne yapmali
- Giybet etmek
- Giyinip kusanma
- Güzel Ahlak
- Haccin farziyyeti
- Haram ve yasak olan seyler
- Hasedin fenaligi
- Hastaliklardan korunmak
- Hayra delalet etmek
- Ibadet
- Ibadet yapmak
- İcki
- İhtikarin zararlari
- İlmin degeri
- Imanin degeri
- İnsan haklarina saygili olmak
- Insanin dine olan ihtiyaci
- İsrafin zararlari
- İstanbul'un fethi
- Iyi zan Beslemek
- İyiligi tavsiye
- Kabir ziyareti
- Kadir Gecesi
- Kanaatin Degeri
- Kibir
- Kitablara iman
- Kiyametin kopmasi
- Kumarin zararlari
- Kurani kerimin Fazileti
- Kurban bayrami
- Kurban kesmek kimlere vaciptir.
- Meleklere Iman
- Mevlit kandili
- Mirac kandili
- Mümin Nasil olmalidir
- Müslüman türk dostlugu
- Nafile namazlarin ehemmiyeti
- Nefis murakebesi
- Nifak Hastaligi
- Nimete sükür etmek
- Niyetin ibadet teki yeri
- Orucu nasil tutmaliyiz
- Ölüm ve ötesi
- Peygamberlere iman
- Ramazan Bayrami
- Regaib gecesi
- Rizkini helal yollardan kazanmak
- Rüsvetin zararlari
- Sabir
- Sadakanin dinimizdeki yeri
- Salaveti serifenin faydalari
- Sanat
- Selamlasmak
- Sögüp saymanin fenaligi
- Tefrikanin zararlari
- Temizlik
- Tesettür
- Tevbe
- Vatan müdafasi
- Yalanci sahitligi
- Yalancilik ve yalanci sahitligi
- Yeme icme adabi
- Yetim mali yemek
- Zekat
- Zina
- Züht ve Zahitler
- Zulmün Fenaligi