Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Rizkini helal yollardan kazanmak
Muhterem Müslümanlar!
Keremine hudut çizilemeyen Rabbimiz; sonsuz rahme tiyle, her canlının rızkını vermeyi teminat-ı Rabbanisi altına almış bulunmaktadır. Mü'min ve kâfir, akıllı ve akılsız, faydalı ve zararlı, canlıların tamamı Rahman sofrasından yiyip içmekte ve rızkını temin etmektedir.
Rızık, Allah tarafından kullara verilen ve kul tarafından yenilip içilerek gıda alman şeydir.
, Rübûbiyetiyle âlemleri ihata eden Rabbimiz, otlarda ve ağaçlarda ilâhî kimyahaneler kurup rengârenk, çeşit çeşit nimetler yaratmış ve halâl olmak şartı ile onlardan istifade etmemize izin vermiştir.
Yeşermiş ve meyvelerle yüklü bir ağaca bakıp da düşündüğümüz vakit, bir çekirdekte gizli kabiliyetin topraktaki feyizle birleşince nice sırların zuhura geldiğini müşahede ederiz.
Bu renk, bu koku ve tad nasıl olmakta; klorofille karışan karbon zehiri nasıl sekere dönmektedir? Bu nasıl bir laboratuvar, bu ne kadar yüce bir kudret! Bu ne kerim mâ'bud, bu ne yüce Rezzâk!
Bir çekirdeğe bir ağacın hey'etini ve heybetini sığdıran Halikımız, kullarının rızıkları için kurduğu ilâhî fabrikalardan sessiz, gürültüsüz ve ücretsiz olarak nice nimetler ikram etmektedir.
Rüzgârlarla sallanan dallar, sanki bize el sallayarak, «Gel bizi ye de, şükür secdesine kapan» demektedir.
Bu kadar geniş nzık sofrasiyle Rahmanımız, bütün canlıları doyurup yaşatmaktadır. Sabahleyin yuvasından kursağı boş olarak çıkan bir kuş, doymuş olarak geri dönmektedir. Çocuk dünyaya gelmeden önce, anasının göğsünde süt meydana gelmekte ve çocuğun doğmasına kadar bozulmadan durmaktadır.
Karlarla örtülü muhitlerin mahlûkatı da doyup yasamakta ve Rezzâk-ı Hâkim olan Allah, dağ başındaki âhû'yu, yuvadaki yavruyu rızıksız bırakmamaktadır. Okuduğum âyet-i kerimede buyrulmakta-dır ki:
«Yerde yürüyen hiçbir canlı hâriç olmamak üzere rızıklan Allah'ın üstünedir. Onların duracak yerlerini de, emânet edilen yerlerini de O, bilir. (Bunların) hepsi (ve bütün halleri) o apaçık kitaptadır» d).
Bu ilâhî beyan ve Sofra-i Rahman karşısında insan, artık halâli bırakıp asla harama tenezzül etmemeli ve hileli yollara gitmemelidir Ömrü son bulan insanı, ölüm nasıl bulursa rızık da onu. arar, bulur. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
«Biriniz rızkından kaçsa bile, ölümün ona yetiştiği gibi, rızık da kendisine ulaşır» (2). Yavrular, emmek için analarını nasıl ararlarsa, rızık bizi, biz de rızkı aramadayız.
Muhterem mü'minler!
Bir insanın rızkını yemeden ölmesi veya başkasının gelip onun rızkını yemesi tasavvur olunamaz. Hakikat böyle olunca bir mü'min, ne için kötü yola ve fena vasıtalara baş vurarak temiz rızkını kirletsin? Ne için halâl olan yiyeceğini harama çevirsin?
Allah Teâlâ, rızkı halâlden kazanmamızı emretmiş ve haram yollara sapmamızı yasaklamıştır. Resülullah Efendimiz bir hadîs-i 'şeriflerinde buyuruyor ki:
«Ey insanlar! Zenginlik, mal çokluğundan değil, gönül tokluğun -dandır. Aziz ve Celîl olan Allah, kulu için yaz (ip hazırla) dığı rızkı ona muhakkak verecektir. O halde (rızkı) talepte, güzel (hareket) edin; haiâl olanı alın, haram olanı bırakın» (3).
Kul, fena yola saparsa Allah da rızkını o yoldan verir. Haram yediği için de kul sorumluluğu hakeder.
Aziz mü'minler!
Rızık insana iki şekilde gelir:
1 — Çalışıp ga3'ret sarfetmeden. Ziyafet ve hediye olarak yediklerimiz ve miras yoluyla elde ettiğimiz şeyler gibi.
2 — Çalışıp didinmek suretiyle. Ekseriyetle kazandığımın rızık-lar gibi.
Bir mü'min, rızkını hangi yoldan elde edeceğini peşinen ve kat'î olarak bilemez. Şayet Allahü Teâlâ'nın takdirinde ayrılmış olan rızık, çalışmaksızın gelecek rızık cinsinden ise, «Çalışmak, tevekkülden ef-dâldir» demek hatadır. Çalışmak suretiyle elde edilecek nzıklardan ise «Çalışmayı terk efdâldir» demek yanlıştır (4),
O halde en doğru hareket, hem çalışmalı hem de tevekkülü terk etmemelidir. Rızık yolunda, esbaba tevessül ve Allah'a tevekkül ederek yürümelidir.
Her mü'min rızkını kazanmakta haramdan çekinmelidir. Haram, insanın, dünya (ve âhirette felâketine sebeptir.
Bunun içindir ki Allahü Teâlâ bir âye't-i kerimede:
«Ey insanlar, yerdeki şeylerden, halâl ve temiz olmak şartı ile, yeyin. Şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o, size hakıykaten apaçık bir düşmandın) (5).
Hak Teâlâ, yeryüzündeki nimetlerden faydalanmamıza müsaade buyururken halâl ve temiz obuasına da işaret buyurmuştur. Hem dinîve hem de vicdanî bakımdan bir mahzuru bulunmayan şeylerden yememizi emretmiştir.
Farz olan ibadetlerden sonra üzerimizde eh büyük farz, halâl n-zık aramaktır. Bir hadîs-i şerifte buyrulmaktadır ki:
«Halâl (rızık) islemek, her Müslümana vaciptir» (6).
Haram olan bir rızık, duamızın reddolunmasına,
kalbinizin kararmasına, ibadetlerimizin kabul olunmamasına sebeptir.
Haramdan gıda ve kuvvet alan kimsenin dua ve yalvarması, Alla-hu Tealâ'nın hoşuna gitmez ve duası makam-ı icabete ulaşamaz. Sa'd b. Ebî Vakkâs, Peygamber Efendimizden «Duası makbul kullardan olması» için, dua istemişti. Resûl-i Ekrem Efendimiz buyurdular ki:
«Ey Sa'd; yediğini temiz ye ki, duası makbul (kimselerden) olursun. Muhammed (s.a.v.) in canı (kudret) elinde bulunan (zât) a andolsun ki biı kul (midesinin) içine bir lokma haram atacak olsa kırk gün hiçbir ameli kabul olunmaz. Hangi kulun eti haramdan gı-dalandı ise ona ateş daha elverişlidir» (7).
îbni Ömer (r.a.) bir gün şöyle konuşmuş: «Bir kimse on dirheme bir elbise satın alsa, içinden bir dirhemi haram olsa, o elbise üzerinde bulundukça Aziz ve Celil olan Allah hiçbir namazını kabul etmez». Abdullah b. Ömer Hazretleri sonra parmağını kulağına sokarak, «Peygamber (s.a.v.1) in böyle söylediğini işitmemiş isem kulaklarım sağır olsun.» demiştir (8).
Hazret-i Ebû Bekir'in kölesi, günlük vergisine mahsuben bir çanak hurma getirmişti. Hazret-i Sıddık birkaç tane yemişti ki köle:
«Bu hurmanın nereden geldiğini biliyor musun?» dedi. O:
«Nereden geldi?» diye sordu. Köle:
«Ben Müslüman olmadan önce, birine fal bakmıştım. O zamanki işe karşılık bunu verdi» deyince Hazret-i Ebû Bekir; boğazına parmağını sokarak midesindekileri boşalttı.
Onlar bilmeyerek midesine gideni boşaltıyordu. Bazı kimseler de bilerek midesine haram doldurmaktadır. Onun için ibadetler isteksiz ve dualar heyecansızdır.
Resûlullah Efendimiz buyurmaktadır ki:
«Halkın üzerine bir zaman gelecek, kişi aldığına "Halâl mıdır, haram mıdır" diye aldırış bile etmeyecektir» (9).
insan haklı olarak nefsine soruyor: «Acaba o zamanda mıyız?».
Din kardeşlerim!
Yeyip içmek, hayatın gayesi değil, yaşamanın vasıtasıdır. Yani yemek için yaşamıyor, yaşamak için yiyoruz. Bu itibarla menfaati
yiyip içmeyi, hayatın gayesi hâline getirmemelidir. Çok olup haram olacağına, az olsun halâl ve temiz olsun.
Bir hadîs-i şerifte şöyle buy-rulmuştur:
«Zikrin hayırlısı gizli yapılanı, rızkın hayırlısı (ihtiyaca) yetenidir»
Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Yeni Hutbe Kitabi
Yeni Hutbe Kitabi
- Borc
- Agac dikmenin faydalari
- Adaletin ehemmiyeti
- Akrabalarimiza karsi vazifelerimiz
- Allah'a iman
- Allah Korkusu
- Allah'i zikr etmek
- Berat kandili
- Ana baba Hakki
- Arkadaslik münasebetleri
- Bidatlardan Kacinmak
- Borc alip verme
- Camilerin Imari
- Cennet ve Cehennem
- Cimrilik ve zararlari
- Cömertlik
- Dilimizi koruyalim
- Dünya icin calismak kötümüdür.
- Ehli beyti Sevmek
- Emanet hiyanet etmemek
- Eshabi kiramin fazileti
- Evlat Terbiesii
- Evlenmek
- Evliyaullah ve keramet
- Ezan ve müezzinlik
- Fitne zamaninda ne yapmali
- Giybet etmek
- Giyinip kusanma
- Güzel Ahlak
- Haccin farziyyeti
- Haram ve yasak olan seyler
- Hasedin fenaligi
- Hastaliklardan korunmak
- Hayra delalet etmek
- Ibadet
- Ibadet yapmak
- İcki
- İhtikarin zararlari
- İlmin degeri
- Imanin degeri
- İnsan haklarina saygili olmak
- Insanin dine olan ihtiyaci
- İsrafin zararlari
- İstanbul'un fethi
- Iyi zan Beslemek
- İyiligi tavsiye
- Kabir ziyareti
- Kadir Gecesi
- Kanaatin Degeri
- Kibir
- Kitablara iman
- Kiyametin kopmasi
- Kumarin zararlari
- Kurani kerimin Fazileti
- Kurban bayrami
- Kurban kesmek kimlere vaciptir.
- Meleklere Iman
- Mevlit kandili
- Mirac kandili
- Mümin Nasil olmalidir
- Müslüman türk dostlugu
- Nafile namazlarin ehemmiyeti
- Nefis murakebesi
- Nifak Hastaligi
- Nimete sükür etmek
- Niyetin ibadet teki yeri
- Orucu nasil tutmaliyiz
- Ölüm ve ötesi
- Peygamberlere iman
- Ramazan Bayrami
- Regaib gecesi
- Rizkini helal yollardan kazanmak
- Rüsvetin zararlari
- Sabir
- Sadakanin dinimizdeki yeri
- Salaveti serifenin faydalari
- Sanat
- Selamlasmak
- Sögüp saymanin fenaligi
- Tefrikanin zararlari
- Temizlik
- Tesettür
- Tevbe
- Vatan müdafasi
- Yalanci sahitligi
- Yalancilik ve yalanci sahitligi
- Yeme icme adabi
- Yetim mali yemek
- Zekat
- Zina
- Züht ve Zahitler
- Zulmün Fenaligi