Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Fitne zamaninda ne yapmali
Muhterem Müslümanlar!
Tarih boyunca, beşerî topluluklarda, birtakım fitneler zuhur etmiş ve insanları çeşitli felâketlere sürüklemiştir.
Fitne; insanlar arasında sevgiyi sarsan, cemiyette rahneler açan; kardeşi kardeşe düşman, hısımları birbirine hasım kılan bir şeydir.
Geçmisdeki bazı fitneler, siyasî kanaldan gelmiş, bir kısmı da îs îslâmın yasakladığı kargaşalıklardan sakınmak için «Fitne uyumaktadır. Onu uyandırana Allah lanet etsin» (1), hadîs-i şerifi kâfidir sanırım.
Fitne seline kapılmış kimseler, kendi taraftarlarından bir kötüyü, başka gruptaki iyiye tercih eder. Hak ve hakkaniyet ölçüsünü terk edip şahıs ve nefsâniyeti kıstas olarak alırlar.
Hutbemizin başında okuduğum âyet-i kerimede Cenâb-ı Hak buyuruyor ki:
«Kâfir olanlar bile birbirinin yardımcılarıdır. Eğer siz bunu yapmazsanız yeryüzünde bir fitne ve büyük bîr fesad olur» (2).
Peygamber Efendimiz de şöyle buyurmaktadır:
«Saadeti bulan, fitneden sakınıp ve ibtilâya uğradığında sabreden kimsedir» (3).
Aziz mü'minler!
Her tehlikeden korunmanın yolu ve bir müdafaa usûlü vardır.
Ancak iman zırhına bürünen ve sâlih amellerin ışığı altında hareket eden fitneye düşmekten kurtulur. Efendimiz buyuruyor ki:
«Yakın bir gelecekte fitneler olacaktır. O fitnelerin arasında (bulunanlardan) oturan, ayaktakinden, ayakta duran, yürüyenden; yürüyen koşandan hayırlıdır. Kim o fitnelere bulaşırsa fitneyi üstüne çekmiş olur. Kim o (zama) nda sığınacak bir yer bulursa oraya sığınsın» (4).
Fitne yangınım söndürmek vazifemizdir. Buna gücümüz yetmediği zaman yangına körük çeken ve benzin sıkan durumunda olmamalıyız. «Fitne (vaktin) de kişinin selâmeti, evinde oturmaktadır» (5).
Beşerin halaskarı bulunan Resûl-i Ekrem (s.a.v.):
«(İnsanı) sağır, dilsiz ve kör (e döndüren) fitneler olacak. Kim ona yaklaşırsa kendine çekecektir. Dilin bu fitneye uzanması bile muharebede inen kılıç gibidir» (6).
«Karanlık gece parçalan gibi (birbirini takip eden) fitnelerden evvel sâlih amellerde acele edin. (O badire) içinde insan, mü'min olarak sabaha çıkar,
kâfir olarak akşamlar. Mü'min olarak akşama çıkar
da kâfir olarak sabahlar. Onlardan (her biri) dünyanın geçici ve az menfaati karşılığında dinini satar» (7) buyurmaktadır.
Okyanusta kayıkla yolculuk yapılamaz. Çünkü deniz, engin; dalgalar, dağlar gibi büyük ve sahil uzak! Bu şartlar altında büyük ve teşkilâtlı bir gemi olmadan yolculuk yapmak nasıl tehlikeli ise, amel-i sâlih gemisi olmadan fitne ve fesad dalgaları arasında kendimizi ve imanımızı kurtarmamız zordur.
Sâlih ameller, yıldırımlara karşı dikilen siper-i saika gibidir. Allah için yapılan iyi işler, fitneyi tesirsiz hâle getirir. Bu sebeple fitne gelmeden önce mutlaka iyi işler yapmaya devam etmelidir, îmanımız sağlam, içimiz ve işimiz iyi olursa fitneden korunmuş oluruz.
Fitneyi tamamen ortadan kaldırmak kaabil değildir. Zira «Hiç bir yıl yoktur kî onda hayır azalmış, şer çoğalmış olmasın» (8). Fakat kendimizi fitneden uzak tutmak mümkündür. Efendimiz buyuruyorlar ki:
«Müslümanlar arasında fitne olduğa vakit, tahtadan kılıç (gibi zararsız bir yol) tut» (9).
Din kardeşlerim!
Civciv yumurtadan çıkar. Fitneyi de birtakım âmiller hazırlar. Tohum, tarlaya atıldığı zaman çimlenir ve yeşerir. Kalblere fitne tohumu saçılacak olursa, müsait vasat bulunduğunda hemen tesirini icra eder. Efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde fitnenin sebeplerini açıklamakta ve şöyle buyurmaktadır:
«Altı (şey'in zuhurun) dan önce (salîh) amelleri işlemeye acele edin. (Onlar): Beyinsiz adamların emir sahibi olmaları, yardımcıların çoğalması, hükmün (rüşvetle) satılması, akrabalık münasebetlerinin kesilmesi, kan dökmenin küçümsenmesi, Kur'ân'ı (şarkı okur gibi) fena teğanni ile okuyacak bir zümrenin —ki bilgileri halktan az olmasına rağmen onları ön safta tutanların— peyda olması» (10).
Beyinsiz kimseler, emir verecek mevkide bulunursa, işler ehliyetsiz kimselerin ellerinde sallantıda kalır. Onu başarmak için ehliyetsiz yardımcılar çoğaltılırsa, rüşvet alır yürür. Cinayet işlemek, küçük bir işmiş gibi kabul edilirse huzursuzluk artar. İnsan birbirinin kurdu hâline gelir.
Efendimiz'in hadîs-i serifleriyle hutbemize son verelim:
«Ümmetimin içine kılıç konuldu (dâhili savaş başladı) mı, bu, kıyamet gününe kadar on (lann arasın) dan kaldırılmaz» (11) bu-'yurmaktadır.
Benden sonra birtakım hükümdarlar olacak. Devenin çökmesi gibi fitne onların kapılarında (n ayrılmaz) olacaktır. Bir ferde bir şey verse, muhakkak onun dininden bir mislini alacak»
Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Yeni Hutbe Kitabi