Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
İnsan haklarina saygili olmak
Muhterem Müslümanlar!
Cenâb-ı Hak, İnsanı en şerefli bir varlık olarak yaratmış ve onu yeryüzünün efendisi kılmıştır.
Âdem oğlunun taşıdığı bu yüksek değer, yaratılışındaki fevkal'âde-lifc ve yüklendiği hizmetlerden ileri 'gelmektedir. Zira o, akılla bezenmiş, imanla süslenmiş ve pek ulvî vazifeler yüklenmiştir. Bu vazifelerin başında Halika kulluk, sonra insanlara karşı olan vazifeler gelmektedir.
Bu vazifelerin yapılması, insanlar arasında ve ferdin kalbinde huzurun doğmasına sebeptir. Gönüllerde huzurun doğması, insanlar tarafından hak mefhumunun ve vazife şuurunun anlaşılıp tatbik edilmesine bağlıdır.
Bir cemiyette vazifeler yapılmaz, haklar hak sahibine verilmezse insanların birbirine itimadı kalmaz. Yek diğerini kardeşi olması gereken mü'min, hemcinsinin kurdu hâline gelir.
Bir memleket düşünün; patron, işçinin hakkını tam vermemekte, onu karın tokluğuna çalıştırmakta ve ödediği ücreti de zamanında vermemektedir.
Bir topluluk düşünün; İşçi, yaptığı vazifeyi tam ve şartlarına uygun olarak yapmamakta, mal sahibini zarara uğratacak ihmâl ve ihanette bulunmaktadır.
Bir cemiyet düşünün; efendi hizmetçisine acımamakta, hayvanlara reva görülmeyecek ağır işleri ona yüklemekte ve işkence yapmaktadır. Hizmetçi de efendisine saygı göstermemekte, onun düşmanları ile el birliği yaparak tuzaklar hazırlamaktadır
Bir aile düşünün; büyük, küçüğe merhamet ve sevgi; küçük de büyüğe itaat ve saygı göstermemekte; baba, çocukları arasında eşit ve âdilâne muamele yapmamakta; kardeş, öz kardeşine çelme takmakta ve ikbâline engel olmaktadır.
Bir büro düşünün; âmir mevkiindeki zât, idaresi altındakilere acı-mamakta ve mevzuat dışı davranışlarda bulunmakta; memur da âmiri hiçe sayıp, itaat bağlarını koparmakta ve işleri yüzüstü bırakmaktadır.
Böyle bir cemiyette huzur aramak, zehirde şifa aramaktan daha uzak bir hayâldir. Zira vicdansız insan topluluklarında, cezaî müeyyidelerle kötülüğün önlenmesi kabil olamaz. Tekerrür eden hadiseler, bunu isbat etmekte ve kaziyye-i muhkeme hâline getirmektedir.
İslâm dini, Âdem oğlunun insanlara karşı olan vazifelerini tarif etmiş bulunmaktadır. Köle ile efendi, işçi ile sermayedar, talebe ile hoca, evlâd ile baba, karı ile koca, kardeş ile kardeş ve komşular arasında, ödenmesi gereken haklan ve yapılması icap eden vazifeleri, ayrı ayrı ve açık olarak göstermiştir.
Aziz mü'minler!
Hutbemizin başında okuduğum âyet-i kerimede buyruluyor ki:
«Kim Allah'ın hürmet (edilmesini emrettiği şey) lere tazimde bulunursa bu, Rabbi indinde kendisi için (mahz-ı) hayırdın) (1).
Buharı ve Müslim'in Cerir b. Abdillâh'dan rivayet ettiği bir ha-dîs-i şerifte de:
«Kim insanlara acımazsa Allah da ona acımaz» buyurulmaktadır.
insan oğluna Allah tarafından bahşedilen her türlü maddî ve manevî varlık muhteremdir. Onlara ne göz dikilir ne de el uzatılır. Zira «Her Müslüman m malı, ırzı ve kanı diğer Mü s! ü manın üzerine haramdır. Bîr kimsenin (din) kardeşine hakaret etmesi, şer olarak o kimseye yeten) (2).
Bazı insanların tahsil -ve mevkice üstün oluşu, yekdiğerini küçük görmesine ve tahakküm etmesine hak kazandırmaz. Her ferd, birbirine saygı gösterecektir. Resûlullah Efendimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır:
«insanlar, tarak dişleri gibi müsavidirler. Ancak ibadetle birbirinden üstün olurlar. Kendisine lâyık gördüğün (meziyyet ve) faziletin benzerini senin için reva görmeyen hiçbir kimse ile arkadaş olma» (3).
Beşerî hayatı muvazeneli bir şekilde kuran, insanları bir kardeş olarak birbirine bağlayan, Şark'daki Müslümanın iniltisine Garb'daki mü'mine kulak verdiren ve onları kaderde, sevinç ve kederde yekdiğerine ortak kılan islâm dinidir.
«Bizi aldatan, bizden değildir» fermanı ile sermaye sahibini; işçinin ücretini teri kurumadan vermeyi emreden, çalışanı koruyan İslâm dinidir.
Evlâdı, ana ve babaya saygı ile emreden ve onlara karşı «öf» de-meye bile müsaade etmeyen; ana ve babayı evlâdlan arasında adalet ve şefkat göstermekle vazifelendirilen îslâm dinidir.
Allah'ın ihsanı olan nimetlerden yiyip içmemize müsaade ederken, «Komşusu aç olduğu halde karamı doyuran (olgun bir) mü'min değildir» (4), buyuran yine İslâm dinidir
.
İnsanları iman ve İslâm nuruna kavuşturmak için cihâdı .emreden îsiâm; harbte kadın ve çocukları öldürmeyi yasaklamış (5) ve Resûl-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştur:
«Esirlere iyi muamele etme tavsiyemi kabul ediniz» (6).
Kölesine bile eza vermeyi haram kılan îslâm; din kardeşinin kalbine korku salmayı ve onu tehdid etmeyi asla tecviz etmemiştir. Peygamber Efendimiz, insan haklarına gösterilecek saygı hususunda şöyle buyurmaktadır:
«Biriniz kendisi için sevdiğini (din) kardeşi için sevip arzu etmedikçe (hakkıyle) iman etmiş olamaz» (7).
Din kardeşlerim!
Hilkatte bir eş İslâm dininde kardeş olduğumuz kimselere karşı daima hayıhâh olalım. Peygamber Efendimjz'in şu hadîs-i şeriflerine kulak verelim:
(4) Feyzü'I-Kadir. c. 3, s. 360.
(5) Buharı ve Müslim.
(6) Taberânî.
«Hasedleşmeyin. Almak istemediğiniz bir malın (satışında) fiatı-m attırmayın. Birbirinize düşmanlık etmeyin. Birbirinize (danlıp) arka çevirmeyin. Bâzınız bâzınıza (satışta pazarlığı bozup) kendi malını satmasın.
Ey Allah'ın kullari, kardeş (ce davranışa sahip) olun. Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu hakir görmez ona yardımı kesmez» (
Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Yeni Hutbe Kitabi
Yeni Hutbe Kitabi
- Borc
- Agac dikmenin faydalari
- Adaletin ehemmiyeti
- Akrabalarimiza karsi vazifelerimiz
- Allah'a iman
- Allah Korkusu
- Allah'i zikr etmek
- Berat kandili
- Ana baba Hakki
- Arkadaslik münasebetleri
- Bidatlardan Kacinmak
- Borc alip verme
- Camilerin Imari
- Cennet ve Cehennem
- Cimrilik ve zararlari
- Cömertlik
- Dilimizi koruyalim
- Dünya icin calismak kötümüdür.
- Ehli beyti Sevmek
- Emanet hiyanet etmemek
- Eshabi kiramin fazileti
- Evlat Terbiesii
- Evlenmek
- Evliyaullah ve keramet
- Ezan ve müezzinlik
- Fitne zamaninda ne yapmali
- Giybet etmek
- Giyinip kusanma
- Güzel Ahlak
- Haccin farziyyeti
- Haram ve yasak olan seyler
- Hasedin fenaligi
- Hastaliklardan korunmak
- Hayra delalet etmek
- Ibadet
- Ibadet yapmak
- İcki
- İhtikarin zararlari
- İlmin degeri
- Imanin degeri
- İnsan haklarina saygili olmak
- Insanin dine olan ihtiyaci
- İsrafin zararlari
- İstanbul'un fethi
- Iyi zan Beslemek
- İyiligi tavsiye
- Kabir ziyareti
- Kadir Gecesi
- Kanaatin Degeri
- Kibir
- Kitablara iman
- Kiyametin kopmasi
- Kumarin zararlari
- Kurani kerimin Fazileti
- Kurban bayrami
- Kurban kesmek kimlere vaciptir.
- Meleklere Iman
- Mevlit kandili
- Mirac kandili
- Mümin Nasil olmalidir
- Müslüman türk dostlugu
- Nafile namazlarin ehemmiyeti
- Nefis murakebesi
- Nifak Hastaligi
- Nimete sükür etmek
- Niyetin ibadet teki yeri
- Orucu nasil tutmaliyiz
- Ölüm ve ötesi
- Peygamberlere iman
- Ramazan Bayrami
- Regaib gecesi
- Rizkini helal yollardan kazanmak
- Rüsvetin zararlari
- Sabir
- Sadakanin dinimizdeki yeri
- Salaveti serifenin faydalari
- Sanat
- Selamlasmak
- Sögüp saymanin fenaligi
- Tefrikanin zararlari
- Temizlik
- Tesettür
- Tevbe
- Vatan müdafasi
- Yalanci sahitligi
- Yalancilik ve yalanci sahitligi
- Yeme icme adabi
- Yetim mali yemek
- Zekat
- Zina
- Züht ve Zahitler
- Zulmün Fenaligi