Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Camilerin Imari
Muhterem Müslümanlar!
İslâm dini, cemaat ruhuna büyük bir ehemmiyet vermiştir. Topluluğun bulunduğu yerde, rahmet; nimette, bereket; ibadette, hala-vet ve sevabında fazlalık vardır. Bunun içindir ki beş vakit namazın cemaatle edasında yirmi yedi derece fazla sevap verileceği vâ'dedil-miştir.
Namazların toplu halde eda olunabilmesi için cami ve mescidler yapılmıştır. Yeryüzünde ilk yapılan cami, Kâbe-i Muazzama'yı dört tarafından kuşatan Mescid-i Haram'dır. Daha sonra Mescid-i Aksa yapılmış. Onu takiben Küba Mescidi, daha sonra Peygamber Efendimizin Medine-i Münevvere'deki mescidi yapılmıştır.
Camiler, bir memleketin îslâmî tuğrasıdır.
Camiler, Mabud-i Hakîkiye karşı mükellef bulunduğumuz namazın toplu halde eda edildiği yerdir.
Camiler, nurdan birer kol gibi, semâya uzanan minarelerinde ezan okunan ve günde beş defa bizi ilâhî huzura çıkaran kudsî mâ-bedlerdir.
Camiler, memleketimizin tarihî tapu senetleridir.
Peygamber Efendimiz, Medine'ye göç ettiği zaman, kendilerine ev yapmadan önce mescid inşasına başladı ve inşaatın devamı müd-detince bizzat çalıştı. En ağır taşları o kucaklardı. Ashâb, yardıma koşarak taşı alırlar; fakat Resûlullah Efendimiz başka bir taşı alıp götürürlerdi.
Peygamber Efendimizin asrında mescid, sadece namaz kılınan bir yer değildi. Orada her türlü ilimler öğrenilip öğretilir ve dinî mes'-eleler müzakere edilip karara bağlanırdı. Orası «Mekteb-i nur-i nübüvvet» idi. Peygamberimiz vicdanları orada terbiye etmiş, akıllan burada eğitmiş ve iman esaslarını burada tebliğ etmişti. Ashabının sorularını orada dinler ve cevaplandırır, rüyalarını da burada tabir ederdi.
Cenab-ı Hak buyuruyor ki:
«Allah'ın mescidJerini ancak Allah'a ve âhiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola erişmiş olmaları umulanlar bunlardır» (1).
Mescidlerin imarı demek, sadece inşa edilip boyanması değildir. Böyle zannetmek, camilerin yapılış gayesini unutmak olur.
Camilerin maddeten imarı, halâl mal ile yapılıp cemaate açılmasıdır, içinde namaz kılmak, Kur'ân okumak ve Allah'ı zikretmek, oranın manevî süsleridir. Vâ'z ü nasihatler ve ilmî konuşmalar camilerin manevî süsleridir. Bir hadîs-i şerifte buyrulmaktadır ki:
«Kim Allah'ın rızasını dileyerek bir mescid bina ederse Allah da cennette onun bir benzerini yapar» (2).
Tirmizî'nin rivayet ettiği hadîs-i şerifte ise «ufak veya büyük!» bir mescid yapanın aynı lûtfa erişeceği tasrih edilmiştir.
Aziz mü'minler!
Allahü Teâlâ'nın büyüklüğü ve ondan başka hiçbir ilâh bulunmadığının ilânı, günde beş defa minarelerden yükselirken iyileri salâha, suçluları felaha davet eden ezan-ı Muhammedi ne yüce bir davettir! Bu tekbirlerle mü'minlerin kalbleri huzura, gökyüzü nura gark olur.
Ne lâlıûti şada Allahü Ekber sarsıyor canı,
Bu bir gülbang-i Haktır, çok mudur inletse ekvânı.
Bu lâhûtî davetin cezbesine tutulup mescidlere koşan insanlar, saf saf olup namaz kılınca, içinin temizlendiğini, gönlünün huzura kavuştuğunu hisseder. Aradığı huzuru camilerde bulan
Müslümanlar, yaz ve kış demez, soğuktan ve fırtınadan çekinmez, camilere koşarlar. Mescidlere giderken attıkları her adıma karşılık bir hatası bağıs lanır ve manevî rütbesi bir derece daha yükselir.
Bir hadîs-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:
«Karanlık gecelerde mescidlcre çok gidenleri kıyamet giinü tam bir nur ile müjdele» (3).
Evi mescidten uzak olanların ecri de o nisbette büyüktür. Resû-lullah Efendimiz Cumartesi günleri bazan yürüyerek bazan da binek-li olarak Küba Mescidi'ne gider ve ibadetle meşgul bulunurdu. Bu sünnetle amel etmiş olmak için Abdullah b. Ömer de aynı şekilde hareket ederdi.
Hazret-i Ömer (r.a.) demiştir ki: «Mescidler Allah'ın evleridir. Namaz kılan bir mü'min de oranın ziyaretçisidir. Ziyaret olunan, ziyarete gelene elbet ikramda bulunacaktır.»
İçi cemaatsiz camiler; boynu bükük, öksüz ve gariptir. Kafesin değeri bülbül ile olduğu gibi, camiin neş'esi cemaatledir.
Mescid-i Haram, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksâ'dan başka bir camide namaz kılmak için yolculuğa çıkmak yoktur. Zira mescidlerin değerleri hep aynıdır. Dağ başındaki bir köyün camiinde kılınan namaz ile falan vilâyetin cami-i kebirinde kılınan namazın sevabında bir fark yoktur. Belki namazı kılan kişinin imanından, ihlâsından ve ya-kîninden ötürü bir fark vardır.
Din kardeşlerim!
Cemaate devam edenlerin dikkate alacakları birtakım hususlar
vardır. l
Elbisemiz yağlı, paslı ve pis olmamalı; çoraplarımız tertemiz oi-malıdır.
Sarımsak, soğan, pırasa ve benzeri şeyler yiyerek halka eza vermemelidir.
Camide dünya kelâmı konuşmamalı, alışveriş yapmamalıdır.
Kaybettiği bir şeyi, bağıra çağıra aramaya kalkışmamalıdır. Zira orası sadece ibadet için inşa edilmiştir.
Cemaatin omuzlarından atlayarak ve eza vererek ileriye geçmemelidir.
Mescide besmele çekerek, huşu ve Allah korkusu içinde girmeli ve Allah Teâlâ'ya hamd ve Peygamber Efendimize salât-ü selâm okumalıdır.
Beş vakit namaz haricinde mescide girmemiz olursa ve kerahet ,vakti de değilse nafile olarak.iki rek'at namaz kılmalıdır. Kerahet vakti girmiş bulunuyorsa kelime-i tevhid, teşbih ve salevât gibi bir şey okumalıdır. Camide yer için münakaşa etmemeli ve namaz kılanların önünden geçmemelidir.
Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Yeni Hutbe Kitabi
Yeni Hutbe Kitabi
- Borc
- Agac dikmenin faydalari
- Adaletin ehemmiyeti
- Akrabalarimiza karsi vazifelerimiz
- Allah'a iman
- Allah Korkusu
- Allah'i zikr etmek
- Berat kandili
- Ana baba Hakki
- Arkadaslik münasebetleri
- Bidatlardan Kacinmak
- Borc alip verme
- Camilerin Imari
- Cennet ve Cehennem
- Cimrilik ve zararlari
- Cömertlik
- Dilimizi koruyalim
- Dünya icin calismak kötümüdür.
- Ehli beyti Sevmek
- Emanet hiyanet etmemek
- Eshabi kiramin fazileti
- Evlat Terbiesii
- Evlenmek
- Evliyaullah ve keramet
- Ezan ve müezzinlik
- Fitne zamaninda ne yapmali
- Giybet etmek
- Giyinip kusanma
- Güzel Ahlak
- Haccin farziyyeti
- Haram ve yasak olan seyler
- Hasedin fenaligi
- Hastaliklardan korunmak
- Hayra delalet etmek
- Ibadet
- Ibadet yapmak
- İcki
- İhtikarin zararlari
- İlmin degeri
- Imanin degeri
- İnsan haklarina saygili olmak
- Insanin dine olan ihtiyaci
- İsrafin zararlari
- İstanbul'un fethi
- Iyi zan Beslemek
- İyiligi tavsiye
- Kabir ziyareti
- Kadir Gecesi
- Kanaatin Degeri
- Kibir
- Kitablara iman
- Kiyametin kopmasi
- Kumarin zararlari
- Kurani kerimin Fazileti
- Kurban bayrami
- Kurban kesmek kimlere vaciptir.
- Meleklere Iman
- Mevlit kandili
- Mirac kandili
- Mümin Nasil olmalidir
- Müslüman türk dostlugu
- Nafile namazlarin ehemmiyeti
- Nefis murakebesi
- Nifak Hastaligi
- Nimete sükür etmek
- Niyetin ibadet teki yeri
- Orucu nasil tutmaliyiz
- Ölüm ve ötesi
- Peygamberlere iman
- Ramazan Bayrami
- Regaib gecesi
- Rizkini helal yollardan kazanmak
- Rüsvetin zararlari
- Sabir
- Sadakanin dinimizdeki yeri
- Salaveti serifenin faydalari
- Sanat
- Selamlasmak
- Sögüp saymanin fenaligi
- Tefrikanin zararlari
- Temizlik
- Tesettür
- Tevbe
- Vatan müdafasi
- Yalanci sahitligi
- Yalancilik ve yalanci sahitligi
- Yeme icme adabi
- Yetim mali yemek
- Zekat
- Zina
- Züht ve Zahitler
- Zulmün Fenaligi