Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

SAFLARIN DÜZGÜNLĞÜNÜ TESBİTTE ÖLÇÜ

Cemâatle eda olunan namazlarda teşkil edilecek safların sık ve düzgün olmasını teşvik eden pekçok hadis-i şerif bulunmaktadır. Saflardaki eğriliğin kalplerin eğirileşmesine sebep olacağını haber veren Resûl-i Ekrem (s.a.v.), biz ümmetlerini uyarmış bulunmaktadır. Bu ikazlar karşısında ayak parmaklarının uçlarından hizaya gelerek saf teşkil etmek, hatalı bir yoldur. Zirâ bu uygulamaya mesned tşşkil edecek bir tek hasdis-i şerif yoktur. Ashap ve tabiinden de böyle bir rivâyet varit olmamıştır.
Şahısların yaş ve cüsseleri dikkate alınacak olursa, ayak uzunluklarında 10 em. ye varan bir fark bulunduğu müşahede olunmaktadır. O halde bu yanlışlığı önleyecek şaşmaz va şaşırtmaz ölçü nedir? Bu soruyu sünen-i Ebû Dâvûd'da rivâyet olunan üç hadis-i nebevî ile cevaplandırmak isteriz:
a) Bahsi geçen kitabın 666 rakamlı hadis-i şerifinde "Ekîmüs-sufûfe ve hâzû beynel-menâkibi ilh. Safları doğrultunuz ve omuzlardan hizaya geliniz" Buyrulmaktadır.
İmama uymaya hazırlanan cemâat, omuzlardan hizaya gelirken, kollarını yanındakilerin kollarına temas ettirerek hem saflardaki boşlukları doldurmuş, hem de saf düzgünlüğünü en uygun bir seviyeye çıkarmış olur.
b) 667 rakamlı hadis-i nebevîde "Rassû sufûfeküm ve karibu beynehâ ve hâzû beynel-ânâkı ifh.Saflarınız (tşaln birbirine kenetlenmiş duvar gibi) sağlamlaştırma . Saflarınızı yanaştırınız ve boyunlarınzı bir hizaya getiriniz'9 buyrulmaktadır(1).
Bir evvelki ile bu hadis-i şerif araımda birbirini tamamlayan ifade bütünlüğü vardır. Zirâ boyun ve omuz, aynı doğrultuda bulunmaktadır. Safta duran cemâat, bu iki uzuvdan hizaya gelecek olursa düzgünlük en üst seviyeye ulaşır ve eğrilik asgari hadde inmiş olur.
c) 662 rakamlı hadis-i şerifte, Resûlullah (s.a.v.), üç defa "Safla
rınızı doğrultunuz" buyurduktan sonra "Vallâhi le tükîmünne
sufûfeküm ev leyühâiifenhaliâhü beyne kulûbiküm Allah'a andolsun ki ya saflarınızı düzeltirsiniz veya Allah kaibleriniz arasın
da muhâlefet koyar" buyurmuştur.
Hadisin râvisi bulunan Nûmân bin Beşîr, şöyle demiştir: "Bu tenbih üzerine saftaki bir adamın, omuzunu yanındaki şansın omuzuna; (diğerinin, dizini yanındaki ferdin dizine; bir başkasının, kâbını (topuğunu) yanındaki kişinin topuğuna yapıştırdığını gördüm"^
Bu hadis-i şerifte geçen "Topuk" ile ayağın ökçesini birbirine karıştırmamak gerekir. Ökçe, ayağın yere basan kısmının arka tarafı olmaktadır. "Topuk" ise, ayak ile inciğin birleştiği mefsalın iki tarafında dışa doğru olan yumruluktur'3'.
Bu açık ve seçik beyanlar karşısında, safların düzgünlüğü için, nasıl bir usul uygulanacağında tereddüde mahal kalmamaktadır. Şâyet camideki halının üzerine çekilmiş bir çizgi veya şeriti andıran
bir şey varsa ökçenin orta kısmî bu çizginin üzerine getirilmeli ve hatalı uygulamaya son verilmelidir.



(1) Ebû Dâvûd Ce 1 s, 178-179
(2) Bakınız: Ebû Dâvûd c. 1 s. 178; Buhârî c. 1 s. 177
(3) e!-MenhePül-azbii-mevrûd c. 5 s. 53


Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Müslümanca yasama sanati 3

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Müslümanca yasama sanati 3

MollaCami.Com