Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

SEFERE ÇIKAN KİMSE İÇİN DEĞİŞEN HÜKÜMLER

Sefer (yolculuk), fıkıh kitaplarının tarif ve izahlarına göre, senenin en kısa günleri ile üç günlük bir mesafede bulunan bir yere gitmek üzere yola çıkmaktır. Böyle bir yerin yaya yürüyüşü ile üç günlük (on-sekiz saatlik) mesafede bulunması, diğer bir ifâde ile 90 km. lik uzaklıkta olması lâzımdır. Bu mesafe, gidiş ve dönüşün tamamı için değil, sadece gidiş için aranacak uzaklık ölçüsü olmaktadır. Şöyle ki:
a) Dört rek'atli namazları iki rek'at kılacaktır:
Vâsıtanın sür'atine ve rahatlığına bakarak namazı tam olarak kılmak, yanlış bir uygulama olur. Çünkü müsâfirin üzerine farz kılınan ancak iki rek'attir. Bu kısaltmaya riâyet etmek, biz Hanefîlerin üzerine vâcibtir^1).

Bir kimse dört rekatli bir namazı tam olarak kılmaya kalkışırsa, ikinci rek'atte oturmuş ise, namazı geçerlidir. Fakat böyle bir uygulama yapan, vacip olan selâmı geciktirdiği için, hatalı hareket etmiş sayılmaktadır. Kıldığı fazla rek'atlar, farz değil, ancak nâfile olur. İkinci rek'atte oturmamış ise namazı bâtıl olur. Dört rek'at kılması hâlinde farz kılınan hükme muhâlefet ettiği için, bir sevap elde edemez.

Bu hususla ilgili hükümler etraflıca clikkata alınacak olursa, anlaşılmış olacaktır ki, müsafirin dört rek'atli bir namazı iki rek'at kılması, meşru olan yolu takip etmesidir. Hz. Âişe (r.a.) dan rivâyet olunan bir hadis-i şerif, meseleyi gün ışığına çıkarmaktadır, mü'minlerin annesi Hz. Âişe (r.a.), "Allah Teâlâ namazı farz kıldığında hazarda ve seferde, ikişer rek'at farz kılmıştır. (Medine'ye hicretten) sonra sefer namazı olduğu gibi barıkıimış, hazar namaz(lar)ı (ikişer rek'at) artırılmıştır^'.
b) Ramazan orucunu dilerse tehir edebilir:
Ramazan-i şerif ayının orucunu tehir etmesi, iradesine bağlı olarak, mubahtır. Tutarsa azimetle hareket etmiş olacağından, daha hayırlı bir yol takip etmiş olur. Bu hususla ilgili bir âyet-i kerimenin beyanı bunu göstermektedir'3'.
c) Mestlerin üzerine mesih müddeti uzar:
Yolcu; ayağına mest giymiş bulunuyorsa, bunların üzerine mesh etme cevazı üç güne (yetmiş iki saate) uzamış olmaktadır.
d) Cuma namazının farz ve bayram namazının vacip olma hükmü düşer:
Yolculuğun meşakkati sebebiyle cuma namazı kılmayan kimse sorumlu olmamakta; fırsat bulup kılacak olursa onun öğle namazı yerine kaim olmaktadır. Şâyet zaman bulup kılamaz ise o günün öğle namazını kılar. Yolculuk sebebiyle bayram namazı kılamadığı takdirde sorumlu olmamakta ve bayram namazının yerini tutacak başka bir namaz bulunmadığı için, edâ veya kaza yoluyla başka bir namazla mükellef bulunmamaktadır.
e) Kurban kesme mecbûreyti kalkmış olmaktadır:
Mecburiyetin kalkması, meşruiyetin kalkması manâsında anlaşılmamalıdır. Şâyet imkân bulup kesebilirse nâfile kurban sevabına nâil olur.
f) Hür olan bir kadın, yanında kocası veya kendisiyle nikâhlanması müebbeden haram bulunan bir yakını bulunmazsa,
kendi başına yolculuk yapamaz.
Bir kadın, sefer müddetindeki bir yere, yanında baba, dede, oğul, amca ve dayı gibi nesep yoluyla yakını bulunan bir erkek veya kocası yoksa kendi başına yolculuk yapmaya kalkışması, caiz değil, haramdır. Velevki bu yolculuk, farz olan haccı ifâ için yapılacak olsun.
Müslüman erkek ve kadınlar, sefere çıkmadan önce bu hususları dikkate alması, dinî bir mükellefiyettir. Bu ölçülere dikkat etmek, kişiyi sorumlu olmaktan korur ve işlerin dinî esaslara uygun biçimde ifâ edilmesine yardımcı olur.



1)fetMi Hindiye c.U. 147
(2) Müslim c. 2 s. 142; Buhârî c. 1 s. 93
(3) Bakınız: Sûre-i Bakara 184


Eserin yazarı: Mehmed Emre Eser: Müslümanca yasama sanati 3

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Müslümanca yasama sanati 3

MollaCami.Com