Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
25) Emaneti Yerine Getirmek
Bu bölümdeki iki ayet ve dört hadisten, Allah’ın emanetleri ehline teslim etmemizi emrettiğini, Allah’ın emaneti göklere, yere, dağlara sunmuştuk, fakat hiçbirinin kabul etmeyip zalim ve cahil olan insanoğlunun kabul ettiğini, Münafıkın alametinden birinin de emanete hıyanet etmek olduğunu, insanların Kur’an’dan ve sünnetten emaneti öğrendiklerini ve bir gün emanetin ortadan kalkacağını emanet edilecek bir kişi bile bulunmaz hale geleceğini, kalbinde hardal tanesi kadar imanı olmayan kişilere akıllı, cesur denilip güvenilir kimse sayılacağını, mahşerde insanların sırattan nasıl geçeceklerini, sıratın üzerinde bulunan engelleri, cehenneme yuvarlanacak kimseleri, Abdullah ibn-i Zübeyr’in oğluna vasiyeti ve borçlarını ödemesindeki tavsiyelerini öğreneceğiz. [1]
“Gerçekten Allah size emanetleri ehil olanlara vermenizi emreder...” (Nisa: 4/58)
“Gerçek şu ki biz akıl ve irade emanetini göklere, yere ve dağlara sunmuştuk, ama sorumluluğundan korktukları için onu yüklenmeyi reddettiler. O emaneti insan üstlendi. Zaten o her zaman kendisine haksızlık etmeye yatkın bir yaratık olup işlerin sonucu hususunda da sağlam bilgiden yoksundur.” (Ahzap: 33/72)
201. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Münafığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünden cayar, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder.”[2]
Bir rivayette: “Oruç tutsa, namaz kılsa ve kendini mümin zannetse bile” buyurulur.[3]
* Münafık içinden kafir, dışından müslüman görünen kimsedir. Bu hadis ikinci bölümüyle de açıklamaktadır ki, bugün camilerde namaz kıldığı halde yalan söyleyen, verdiği sözde durmayan ve hainlik yapan kimseler vardır. 1400 sene önce Medine’de peygamber mescidinde de aynı şekilde peygamberimizin ardında namaz kılıp müslümanların kuyusunu kazan Abdullah ibn-i Übey ve benzeri kimselerin olduğu gibi münafık deyince bizlerin dışında başka kimseleri algılamaktayız ve aramızdaki münafıkları görmemekteyiz. “Oruç tutsa, namaz kılsa ve kendisini mü’min zannetse bile” yalan söyleyerek, sözünün bozuk oluşu, sözünden dönerek niyetin bozuk oluşu, hıyanet ederek de davranışın bozuk oluşu kişiyi münafık eder. Münafıklıkta gerçekten kafirlikten beterdir ve ceza yönünden de cehennemde daha berbattır. Nisa: 4/145’de olduğu gibi Müslümana yaraşan odur ki sayılan bu alametleri kendisinde bulundurmamak üzere bir gayretin içine girmek hangi iş ve konumda olursa olsun böyle muamelelere asla yanaşmamak ve inanç yönünden en tehlikeli durum olan münafıklığa düşmemektir. [4]
202. Huzeyfe İbni’l–Yemân radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize iki olayı haber verdi. Bunlardan birini gördüm, diğerini de bekliyorum. Hz. Peygamber bize şunları söyledi:
“Şüphesiz ki emanet, insanların kalblerinin ta derinliklerine kök salıp yerleşti. Sonra Kur’an indi. Bu sayede insanlar Kur’an’dan ve sünnetten emaneti öğrendiler.” Sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize emanetin kalkmasından bahsetti ve şöyle dedi:
“İnsan bir kere uyur ve kalbinden emanet çekilip alınır, ondan belli belirsiz bir iz kalır. Sonra bir kere daha uyur, yine kalbinden emanet alınır; bu defa da ayağının üzerinde yuvarladığın korun bıraktığı iz gibi bir eseri kalır. Sen onu içinde hiçbir şey olmadığı halde kabarık görürsün.” Daha sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem eline çakıl taşları alarak ayağının üzerinde yuvarladı. Sözlerine de şöyle devam etti:
“Neticede insan o hale gelir ki, insanlar alış–veriş yaparlar da, neredeyse emaneti yerine getirecek bir kişi bile kalmaz. Hatta şöyle denilir:
“Filan oğulları arasında emin bir adam varmış.” Bir başka kişi hakkında da: “Ne kadar cesur, ne kadar zarif, ne kadar akıllı bir kişi” denilir. Oysa kalbinde hardal tanesi kadar bile iman yoktur. ”
Şüphesiz ki bir zamanlar, sizin hanginizle alış–veriş yapacağıma aldırmazdım. Çünkü alış–veriş yaptığım kişi müslümansa, dini kendisini benim hakkımı vermeye yöneltirdi. Şayet hıristiyan veya yahudi ise, valisi benim hakkımı vermeye onu sevkederdi. Fakat bugün sizden sadece belli birkaç kişiyle alış–veriş yapıyorum.[5]
* Kalblerin derinliğine yerleşen emanete riayet hukuku yani Allah’a verilen sözler ve bunun yanısıra da insanlar arası münasebetlerde yerini bulan emanet hukuku; dinin kendisi ve özü olmuş oluyor. Kur’an ve sünnet kültürüne vâkıf olanlar ve vakıf oldukları bilgileri yaşamaya çalışanlar imanı tam ve emanete riayet eden kimselerdir.
Zamanla imanın zayıflaması müslümanların her iş ve ibadette olduğu gibi emanete riayet hususunda da hassasiyetleri kalmayacaktır. Bugün piyasanın her kesiminde (memur, işçi, esnaf, sanatkar)’da bunun getirdiği olumsuz neticeleri görüyoruz.
İnsan kitap ve sünnet bilgisinden yoksun ve gafil olduğu vakit haramlara dalar, günah işler, imanı zayıflar ve kalbi kararır (Müsnet III. 135)’de Emaneti olmayanın imanı da yoktur, hadisiyle peygamberimiz emanetin önem ve büyüklüğünü bize hatırlatmış oluyor.
Kitap ve sünnetle irtibatı kopuk olan veya gafleti olan kimsenin imanı zayıflar Eminliği kaybolur, dini hassasiyeti ve hak hukuka riayeti de yok olur, böylece kalbine işlediği günahlardan dolayı konan nokta ve lekeler çoğalarak kalbi simsiyah kesilir ve o zaman insan hainleşir. Ticaret, alışveriş ve her işde hainlik yapmayan dürüst insan parmakla gösterilecek kadar az olur ve dillere destan olacak kadar şöhret bulur. O gün Huzeyfe alışveriş yapacak kimse bulamadığından bahsediyor. Bugün biz de dürüst ve güvenilir alışveriş yapacak yerler ve kimseler bulamamaktayız. İslami yaşantının ve imanın görüntüleri ahir zamanda daha da zayıflayacağına ve azalacağına hadis-i şerif işaret etmektedir. [6]
203. Huzeyfe ve Ebû Hüreyre radıyallahu anhümâ’ dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Şanı yüce ve üstün olan Allah, insanları bir araya toplar. Mü’minler ayağa kalkarlar ve cennet kendilerine yaklaştırılır. Âdem aleyhisselâm’a gelirler ve derler ki:
– Ey babamız! Bize cennetin açılmasını iste! Âdem der ki:
– Sizi cennetten çıkaran, babanızın hatasından başka ne ki? Ben bu işin ehli değilim. Siz, Allah’ın dostu olan oğlum İbrahim’e gidiniz. Bunun üzerine İbrahim’e giderler, o da:
– Ben bu işin ehli değilim. Ben geriden geriye, uzaktan halîl idim. Siz, Allah Teâlâ’nın kendisiyle konuştuğu Mûsâ’ya gidiniz der. Onlar Mûsâ’ya giderler. Mûsâ kendilerine:
– Ben bu işin ehli değilim. Siz Allah’ın kelimesi ve ruhu olan İsâ’ya gidiniz, der. İsâ’ya geldiklerinde:
– Ben bu işin ehli değilim, diye karşılık verir. Bunun üzerine onlar, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e giderler. O da hemen ayağa kalkar ve kendisine şefaat için izin verilir. Emanet ve rahim (akrabalık bağı) gönderilir ve bu ikisi sıratın sağ ve solunda dururlar. Sizin ilk kafileniz şimşek gibi geçer. Ben:
– Annem babam feda olsun, şimşek gibi geçmek nedir? dedim. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
–”Şimşeği görmediniz mi? Göz açıp yumacak kadar bir zamanda geçip gidiverir!” buyurdu. Sonrakiler rüzgâr gibi, kuş gibi, koşucular gibi geçerler. Onları amelleri böyle süratli geçirir. Peygamberiniz sırat üzerinde durup şöyle der:
–”Ey Rabbim! Selâmete çıkar, selâmete çıkar. ”
Neticede, kulların amelleri kendilerini sırattan geçirmede âciz kalır. O kadar ki, yürümeye gücü yetmeyen bir adam oturağı üzerinde sürünerek gelir. Sıratın iki tarafında emrolunduklarını yakalamakla memur asılı çengeller vardır. Bazıları yaralanmış vaziyette kurtulur, bazıları da cehenneme yuvarlanır.”
Ebu Hüreyre’nin nefsi elinde olan Allah’a yemin ederim ki, cehennemin dibi yetmiş yıllık mesafe kadar derinliktedir.[7]
204. Ebû Hubeyb Abdullah ibni Zübeyr radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Cemel vak’ası gününde, (muharebe) durunca (babam) Zübeyr beni çağırdı. Ben de hemen ayağa kalkıp yanına vardım, dedi ki:
– Ey oğulcuğum! Bugün öldürülenler ya zâlim veya mazlumdur. Bana gelince, bugün mazlum olarak öldürüleceğim kanaatindeyim. En büyük düşüncelerimden biri, elbetteki borçlarımdır. Ne dersin, borçlarımızı ödedikten sonra malımızdan geriye birşey kalır mı? Sonra şöyle devam etti:
– Ey oğulcuğum! Malımı sat, borcumu öde. Malının kalanı olursa üçte birini vasiyet etti. Vasiyet ettiğinin üçte birinin de Abdullah’ın çocukları olan torunlarına verilmesini istedi ve:
– Borçları ödedikten sonra malımızdan birşey kalırsa, üçte biri senin oğullarına aittir, dedi.
Hişâm diyor ki:
– Abdullah’ın çocukları, Zübeyr’in Hubeyb ve Abbâd gibi bazı çocuklarının akranı idiler. O gün onun dokuz oğlu ile dokuz kızı bulunuyordu.
Abdullah der ki:
– Borcunu bana vasiyet edip duruyor ve:
– Ey oğulcuğum! Şayet borcumdan bir kısmını ödemekten aciz kalırsan, Mevlâm’dan yardım dile, diyordu. Allah’a yemin ederim ki, ben ne demek istediğini tam anlayamadım ve:
– Babacığım, Mevlân kim? dedim. O:
– Mevlâm, Allah! dedi.
– Allah’a yemin ederim ki, onun borcunu ödemekte sıkıntıya düştükçe:
– Ey Zübeyr’in Mevlâsı! Onun borcunu öde, derdim. Hemen ödeyiverirdi.
Zübeyr’in oğlu Abdullah sözüne devamla der ki:
Zübeyr, altın ve gümüş bırakmadan öldürüldü. Sadece bir bölümü Gâbe’de bulunan arazi bıraktı. Bir de on biri Medine’de, ikisi Basra’da, biri Kûfe’de ve biri de Mısır’da evler bıraktı. Abdullah sözüne şöyle devam etti:
Babamın üzerindeki borçlar şöyle olmuştu: Bir kimse kendisine gelir, ona bir emanet bırakmak ister, babam Zübeyr ise:
– Hayır, emanet olmaz, fakat borç olarak bırak. Çünkü ben onun zayi olmasından korkarım, derdi.
Zübeyr hayatı boyunca ne bir valilik, ne harac toplama memurluğu, ne de başka bir idârî görevde bulunmadı. Sadece Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem veya Ebû Bekir, Ömer ve Osman ile birlikte cihada iştirak etti.
Abdullah diyor ki:
Babamın üzerindeki borçları hesapladım, iki milyon iki yüzbin rakamını buldum.
Hakîm İbni Hizâm, Abdullah İbni Zübeyr ile karşılaştı ve:
– Ey kardeşimin oğlu! Kardeşimin borcu ne kadar? diye sordu. Borcu gizledim ve:
– Yüzbin, dedim. Bunun üzerine Hâkim:
– Allah’a yemin ederim ki, malınızın buna yeteceği kanaatinde değilim, dedi. Abdullah:
– İki milyon iki yüzbine ne dersin? deyince, Hâkim:
– Buna güç yetirebileceğinizi zannetmiyorum. Borçtan ödeme yapmakta âciz kalacak olursanız benden yardım isteyin, dedi. Abdullah diyor ki:
Zübeyr, Gâbe mevkiindeki araziyi yüz yetmişbine satın almıştı, Abdullah orayı bir milyon altı yüzbine sattı. Sonra kalktı ve:
– Kimin Zübeyr’de alacağı varsa, Gâbe’de bize gelsin! diye ilan etti. Bunun üzerine Zübeyr’den dörtyüz bin alacaklı olan Abdullah İbni Ca’fer, Zübeyr’in oğlu Abdullah’a geldi ve:
– Dilerseniz alacağımdan vazgeçip bağışlayayım, dedi. Abdullah:
– Hayır, dedi. Bunun üzerine Abdullah İbni Ca’fer:
– Şayet borcunuzdan bir bölümünü te’hir etmek isterseniz, benim alacağımı geri bırakabilirsiniz, dedi. Zübeyr’in oğlu Abdullah:
– Hayır, bunu da istemiyoruz deyince, Abdullah İbni Ca’fer:
– O halde bana araziden bir parça ayırın, dedi. Abdullah İbni Zübeyr de:
– Şuradan şuraya kadar olan arazi senin olsun, dedi.
Abdullah, kalan araziden bir bölümünü de sattı. Babası Zübeyr’in kalan borçlarını ödeyip bitirdi. Araziden dört buçuk sehim de arttı. Abdullah kalkıp Muâviye’nin huzuruna gitti. Orada Amr İbn Osman, Münzir İbni Zübeyr ve İbni Zem’a da vardı. Muâviye, Abdullah İbni Zübeyr’e:
– Gâbe’ye ne kadar değer biçildi? diye sordu. Abdullah:
– Her sehim için yüzbin, dedi. Muâviye:
– Bunlardan ne kadarı kaldı? dedi. Bunun üzerine Münzir İbni Zübeyr:
– Ben ondan bir sehimi yüzbine aldım dedi. Amr İbni Osman :
– Bir sehimini de ben yüzbine aldım dedi. İbni Zem’a:
– Bir sehimini de ben yüzbine aldım, dedi. Muâviye:
– Şimde geriye ne kadar kaldı? diye sordu. Abdullah İbni Zübeyr:
– Bir buçuk sehim, dedi. Muâviye:
– Kalan bir buçuk sehimi de ben yüz ellibine satın aldım, dedi. Abdullah İbni Ca’fer, kendi hissesini Muâviye’ye altı yüzbine sattı.
Abdullah İbni Zübeyr, babasının borçlarını ödeyip bitirince, Zübeyr’in diğer çocukları, Abdullah’a:
– Mirasımızı aramızda taksim et, dediler. Abdullah:
– Allah’a yemin ederim ki, dört sene süreyle hac mevsiminde:
Kimin Zübeyr’de alacağı varsa bize gelsin, borcunu ödeyelim, diye ilan etmedikçe, Zübeyr’in mirasını paylaştırmayacağım, dedi. Dört sene boyunca bu şekilde ilan etti. Dört sene geçince, mirası taksim etti ve (babası Zübeyr’in vasiyeti olan) üçte birini ayırdı. Zübeyr’in dört karısı vardı. Onlardan her birine bir milyon ikiyüzbin düştü. Buna göre Zübeyr’in bütün malı elli milyon iki yüzbin tutmaktadır.[8]
* Bu mevkuf hadis diyeceğimiz kıssada Zübeyr kimseden emanet olarak bir şey almıyor borç olarak alıyor ve borcu da muhafaza ediyor. Böyle bir çarpışma vuku bulunca da oğluna vasiyette bulunuyor, o da babası vefat edince tüm bu borçları (emanetleri) yerli yerince dağıtılmadan mirası bile paylaştırmıyor. Emanete riayette ne kadar hassas davranan bir baba ve oğul örneği... [9]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 82
[2] Buhârî, Îmân 24; Müslim, Îmân 107–108. Ayrıca bk. Buhârî, Şehâdât 28, Vesâyâ 8, Mezâlim 17, Cizye 17, Edeb 69; Tirmizî, Îmân 14.
[3] Müslim Îmân 109.
Benzeri hadis 690 , 1544 ve 1586’da tekrar gelecektir.
[4] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 83
[5] Buhârî, Rikak 35, Fiten 13; Müslim, Îmân 230. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 17; İbn Mâce, Fiten 27.
[6] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 83
[7] Müslim, Îmân 329.
Daha geniş bir şekilde 1868’de gelecektir.
[8] Buhârî, Farzü’l–humus 13.
[9] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 86
Eserin yazarı: İmam Nevevi Eser: Riyazü-s Salihîn
Riyazü-s Salihîn
- ÖNSÖZ
- Hadis İlmi Üzerine
- Müslümanın Hayat Ölçüleri
- 1) İhlâs Ve Niyet (Gizli Ve Açık Bütün İşlerde, Sözlerde Ve Hallerde İyi Niyet Ve İhlâs)
- 2) Tövbe (Allah’tan Af Dilemek)
- 3) Sabır (Sabrın Fazileti)
- 4) Sıdk (Doğru Sözlülük)
- 5) Allah’ın Kullarını Kontrol ve Denetimi
- 6) Takva (Yolunu Allah ve Kitabıyla Bulma)
- 7) Sağlam İman ve Allah’a Güvenip Dayanmak
- 7) Sağlam İman ve Allah’a Güvenip Dayanmak
- 8) Allah’ın Çizdiği Doğru Yolda Olmak (Hayırlı İşlere Koşmak Ve Hayra Yönelmiş Kişiyi Ciddi Ve Tered
- 9) Yaratılanların Büyüklüğü Dünya Ve Ahiret İşlerini Düşünme
- 10) Hayırlı İşlere Koşmak Ve İyilik Yapmak
- 11) Allah’ın Rızası Ve Cenneti Kazanmak İçin Gayret Etmek
- 12) Ömrün Sonlarına Doğru İyilikleri Artırmaya Teşvik
- 10) Hayırlı İşlere Koşmak Ve İyilik Yapmak
- 11) Allah’ın Rızası Ve Cenneti Kazanmak İçin Gayret Etmek
- 13) Hayır Yollarının Çok Oluşu
- 14) İbadet ve Allah’ın Emirlerine Uymada Ölçülü Olmak
- 15) İbadet Ve Hayırlı İşleri Devamlı Yapmak
- 16) Peygamber Sünnetini Ve Edeblerini Korumak
- 17) Allah’ın Hükmüne Boyun Eğmek
- 18) Dinde Meydana Getirilen Yeniliklerden (Bidatlardan) Sakınmak
- 19) İyi Veya Kötü Çığır Açanlar
- 20) Hayır Ve İyiliklere Öncülük Etmek
- 21) İyilik Ve Hayırlarda Yardımlaşma
- 22) Nasihat İkaz Ve Hatırlatma
- 23) İslamın İyi Dediklerini Emretmek, Kötü Dediklerinden Sakındırmak
- 24) Dinin İyi Dediklerini Emredip Kötü Dediklerinden Sakındırdığı Halde Sözü İle İşi Birbirine Benze
- 25) Emaneti Yerine Getirmek
- 26) Zulmün Haram Oluşu.
- 27) Müslümanların Haklarına Saygı Göstermek
- 28) Müslümanların Ayıplarını Örtmek
- 29) Müslümanların İhtiyaçlarını Karşılamak
- 30) Şefaat (Yardım Ve Aracılık Yapmak)
- 31) İnsanların Arasını Bulma
- 32) Güçsüz Müslümanlar İle Fakirlerin Ve Adı Sanı Anılmayanların Değeri
- 33) Yetim Kimsesiz Ve Zayıfları Koruyup Gözetmek
- 34) Kadınlara İyi Davranmak
- 35) Kocanın Karısı Üzerindeki Hakları 36) Ailenin Geçimi
- 37) Mü’min İyi Ve Değerli Şeyleri
- 38) Ailede Din Eğitimi
- 39) Komşu Ve Komşuluk Hakkı
- 40) Ana Babaya İyilik Ve Akrabayı Ziyaret
- 41) Ana Babaya Karşı Gelmenin Ve Akraba İle İlgiyi Kesmenin Haramlığı
- 42) Ana Babaya Dostlarına Ve İkrama Layık Kimselere İkram Etmek
- 43) Rasulullah’ın Soy Ve Sopuna İkram
- 44) Âlimlere Saygı (Âlimlere, Büyüklere Ve Fazilet Sahibi Kişilere Saygı Göstermek, Onları Başkaları
- 45) İyi Kişileri Ziyaret Edip Sohbette Bulunmak
- Müslümanın Hayat Ölçüleri Bölümü
- 46) Allah İçin Sevmek Ve Bunu Yaymak
- 47) Allah’ın Kulunu Sevmesinin İşaretleri
- 48) Fakir Ve Güçsüzlere Eziyet Etmemek.
- 49) Görünüşe Göre Hüküm Vermek Kalblerdekini Allah’a Bırakmak
- 50) Allah’ın Güç Ve Azabına Karşı Devamlı Sorumluluk Bilincinde Olmak
- 51) Allah’ın Rahmetini Ümid Etmek
- 52) Allah’tan Rahmetini Ümid Etmek
- 53) Korku İle Ümit Arasında Yaşamak
- 54) Dini Heyecan Ve Ahiret Endişesinden Dolayı Ağlamak Ve Ağlamanın Değeri
- 55) Zühdün Üstünlüğü (Dünyaya Karşı Zühdün Fazileti Dünyalığa Düşkünlüğü Azaltmaya Teşvik.
- 56) Açlık Ve Sade Yaşamanın Üstünlüğü
- 57) Kanaat Tok Gözlülük Ve Orta Yolu Seçmek (Kanaat, Tok Gözlülük, Geçimde Orta Yolu Seçmek, İnfâk E
- 58) Göz Dikmeksizin Ve İstemeyerek Sadaka Almanın Caiz Oluşu
- 59) Elinin Emeğiyle Geçinip Kimseden Bir Şey İstememek (Elinin Emeğiyle Geçinerek İffetli Yaşamayı V
- 60) Cömertlik Ve Hayır Yollarına Harcamak
- 61) Cimrilik Ve Açgözlülükten Sakınmak
- 62) Başkalarını Kendine Tercih Etmek
- 63) Ahirete Yarışırcasına Hazırlanmak
- 64) Şükreden Zenginin Fazileti
- 65) Ölümü Devamlı Hatırlamak Ve Nefsin Arzularını Dizginlemek
- 66) Kabir Ziyareti Ve Bu Ziyarette Ne Denileceği
- 67) Başa Gelenlerden Dolayı Ölümü İstemenin Doğru Olmadığı
- 68) Günahtan Sakınıp Şüpheli Şeylerden Uzak Durmak
- 69) İnsanlar Bozulup Bozukluk Artınca Bir Kenara Çekilmenin İyi Olacağı (Zaman Bozulduğunda Veya Din
- 70) İnsanlarla Bir Arada Yaşamanın Kıymeti
- 71) Alçak Gönüllü Olup Mü’minlere Kol Kanat Germek
- 72) Kibir Ve Kendini Beğenmenin Haram Oluşu
- 73) Güzel Ahlak
- 74) Acele Etmemek Yumuşak Huyluluk Ve Acımak
- 75) Hataları Bağışlayıp Bilgisizlere Uymamak
- 76) Allah Rızası İçin Eziyet Ve Sıkıntılara Katlanma
- 77) Allah’ın Dini İçin Kızmak Ve Allah’ın Dinine Yardım Etmek
- 78) İdarecilerin Emri Altındakilere Şefkatli Davranmaları Aldatıp Kötü Davranmaktan Uzak Olmaları
- 79) Adaletli Devlet İdarecisi
- 80) Günah Olmayan Koşullarda Yöneticiye İtaat
- 81) Görev Verilmedikçe İdareciliğe İstekli Olmamak
- 82) Yöneticilerin Hayırlı Kimseleri Yardımcı Edinmesi
- 83) Yöneticilik İstemekte Hırslı Olana Görev Vermemek
- Edep Bölümü..84) Utanma Duygusu (Hayâ), Değeri Ve Bu Duyguya Sahip Olmaya Teşvik Etmek
- 85) Sır Saklama
- 86) Sözünde Durup Vadini Yerine Getirmek
- 87) Alışılan İyiliklere Devam Etmek
- 88) Müslümanlara Karşı Güler Yüzlü Ve Tatlı Dilli Olmak
- 89) Anlaşılır Şekilde Konuşmak Dinleyenin Anlıyabilmesi İçin Açık Konuşmak (Karşısındakine Sözü Açık
- 89) Anlaşılır Şekilde Konuşmak Dinleyenin Anlıyabilmesi İçin Açık Konuşmak (Karşısındakine Sözü Açık
- 90) Konuşan Kimsenin Dinleyenleri Susturması
- 91) Öğüt Verirken Ölçülü Olmak
- 92) Vakar Ve Ağırbaşlılık
- 93) Namaza, İlim Meclisine Ve Benzeri İbadetlere Ağırbaşlı Ve Vakur Bir Şekilde Çağırmak
- 94) Misafire İkram Etmek
- 95) Hayırlı İşler Dolayısıyla Müjdelemek Ve Tebrik Etmek
- 96) Vedâlaşma (Yolculuk Ve Benzeri Sebeplerle Ayrılıp Gidecek Kimsenin Arkadaşıyla Vedâlaşması, Ona
- 97) İstihare Ve İstişare
- 98) Bazı İbadetleri Yapmak İçin Farklı Yolları Kullanarak Gidip Gelmek (Bayram Namazına, Hasta Ziyar
- 99) Bazı İşlerde Sağdan Başlamak
- Yemek Yeme Edebi Bölümü..100) Yemek Yeme Usûl Ve Âdâbı
- 101) Yemekte Kusur Aramayıp Onu Beğendiğini Söylemek
- 102) Yemek Sofrasında Bulunan Oruçlunun Yemek Yemediği Takdirde Ne Diyeceği
- 103) Davete Giden Kimsenin Yanına Biri Takılırsa Ne Diyeceği
- 104) Yemeği Kendi Önünden Yemek, Sofra Edebini Bilmeyene Öğretmek
- 105) Hurma Gibi Birer Birer Yenecek Meyveleri Sofradakilerin İzni Olmadan İkişer İkişer Yememek
- 106) Yemeğe Doymayan Kimse (Yediğinden Doymayan Kimsenin Ne Söyleyeceği Ve Nasıl Davranacağı)
- 07) Yemeğin Tabağın Ortasından Değil Kenarlarından Yeneceği
- 108) Bir Yere Dayanarak Yemek Yemenin Mekruh Olduğu
- 109) Sofra Ve Yemek Adabı
- 110) Kalabalıkla Yemek Yemek. 111) İçeceklerle İlgili Edepler (Kabın İçine Üflemeden Üç Defa Nefes A
- 112) Su Tulumunun Ağzından Su İçilmemesi (Su Tulumu Gibi Kapların Ağzından Su İçmenin Doğru Olmadığı
- 113) İçilecek Şeylere Üflememek Gerektiği
- 114) Ayakta Su İçilebileceği, Oturarak İçmenin İse Daha Uygun Olduğu
- 115) Topluma Su Dağıtanın En Sonra İçeceği
- 116) Temiz Kaplardan Su İçmek (Altın Ve Gümüş Olmayan Bütün Temiz Kaplardan Ve Bardak Veya Elini Kul
- Giyim Kuşam Bölümü..117) Yasaklanan Ve Tavsiye Edilen Renkler Ve Elbise Türleri
- 118) Gömlek Giymek
- 119) Giysilerin Uzunluk Ve Kısalığı (Gömleğin Yeninin, Elbisenin Ve Sarığın Ucunun Uzunluğu, Bunlard
- 120) Tevazu Sebebiyle Lüks Elbise Giymemek
- 121) Orta Halli Elbise Giymek (Bir İhtiyaç Olmaksızın Ve Şer’î Bir Maksat Bulunmaksızın Alay Edilece
- 122) İpek Giymenin Erkeklere Haram Olduğu (İpeğe Oturma Ve Dayanmalarının Erkeklere Haram, Kadınlara
- 123) Uyuz Hastalığı Olanın İpekli Giymesi Câizdir
- 124) Kaplan vb. Yırtıcı Ve Vahşi Hayvan Derisi Kullanımı (Kaplan Derisinden Yatak Yapmanın Ve Onu Eğ
- 125) Yeni Elbise Ayakkabı Ve Benzeri Bir Şey Giyince Nasıl Dua Edileceği
- 126) Elbise Giyerken De Sağdan Başlamanın Müstehap Oluşu
- Uyku Adabı Bölümü..127) Uyumanın, Yaslanıp Yatmanın, Oturmanın, Bir Toplulukta Bulunmanın Ve Rüyânın
- 128) Yatma Ve Oturma Âdâbı (Sırt Üstü Yatmak, Avret Mahallinin Açılma Korkusu Olmayınca Ayak Ayak Üs
- 129) Meclis Âdâbı (Meclis Ve Mecliste Oturma Âdâbı)
- 130) Rüya Ve Rüya İle İlgili Esaslar
- Selâm Bölümü..131) Selâmın Ve Selâmlaşmayı Yaygınlaştırmanın Fazîleti
- 132) Selam Alıp Vermenin Şekli
- 133) Selâmın Âdâbı
- 134) Selâmı Tekrarlamak (Bir Yere Tekrar Girip Çıkan Veya Aralarına Ağaç Gibi Bir Engel Girmesi Sebe
- 135) Evine Giren Kimsenin Selâm Vermesi
- 136) Çocuklara Selâm Verilmesi
- 137) Erkeğin Kadına Selâm Vermesi (Erkeğin Kendi Hanımına, Mahremlerinden Bir Kadına, Haklarında Fit
- 138) Îman Etmeyenlere Selâm Verip Almak (İnanmayanlara İlk Olarak Bizim Selâm Vermemizin Haram Olduğ
- 139) Ayrılırken Selâm Vermek (Bir Kimsenin Meclisten Kalktığı Bir Veya Daha Çok Arkadaşından Ayrıldı
- 140) Bir Eve Girerken İzin İstemenin Gereği Ve Uyulması Gereken Edepler
- 141) İzin İsterken İsmini Söylemek (İzin İsteyene “Kim O?” Denildiğinde, Bilinen Adı Veya Künyesi İl
- 142) Aksırana Yerhamükellah Demek (Aksıran Elhamdülillah Dediğinde Yerhamükellah Demenin Müstehap, A
- 143) Musafaha Yapmak (Müslümanların Birbirleriyle Karşılaşınca Musâfaha Yapmaları, Güleryüzlü Davran
- Hasta Ziyareti Bölümü..144) Hastayı Ziyaret Etmek, Cenâzeyi Uğurlamak, Cenâze Namazını Kılıp Kabre K
- 145) Hastaya Dua Etmek (Hastaya Ne Diye Dua Edilir?)
- 146) Hastanın Halini Yakınlarından Sormak
- 147) Öleceğini Anlayan Kimsenin Yapacağı Dua
- 148) Hastaya Ve Ölüm Mahkûmlarına İyi Bakmak
- 149) Hastanın Hâlini Anlatması (Hastanın, “Hastayım, Ağrım Şiddetli, Yanıyorum, Vay Başım” Gibi Sözl
- 150) Ölmek Üzere Olan Kimseye Kelime–i Tevhid Telkini
- 151) Ölünün Gözlerini Kapadıktan Sonra Söylenecek Söz
- 152) Ölünün Başında Söylenecek Söz (Ölünün Başında Söylenecek Söz Ve Cenaze Sahibinin Söyleyeceği Sö
- 153) Bağırıp Çağırmadan Ölüye Ağlamak
- 154) Ölenin Hâlini Gizlemek (Ölüde Görülen Hoşa Gitmeyen Halleri Söylemekten Kaçınmak)
- 155) Cenaze Namazı Kılmak (Cenaze Namazı Kılmanın, Kabre Kadar Giderek Cenazenin Mezara Konulmasında
- 156) Cenaze Namazında Saflar (Cenaze Namazı Kılanların Çok Olması, Cemaatin Üç Veya Daha Fazla Saf T
- 157) Cenâze Namazında Okunacak Dualar
- 158) Cenazeyi Süratli Taşımak
- 159) Ölünün Borcunu Hemen Ödemek (Ölünün Borcunu Hemen Ödemek, Onu Bir An Önce Defne Hazırlamak, Anc
- 160) Mezar Başında Vaaz Ve Nasihat Etmek
- 161) Mezar Başında Dua (Ölüyü Defnettikten Sonra Dua Ve İstiğfar Etmek, Kur’an Okumak İçin Bir Süre
- 162) Ölü Adına Sadaka Vermek Ve Ona Dua Etmek
- 163) Müslüman Ölüleri Hayırla Anmak
- 164) Küçük Çocukları Ölen Annelerin Kazanacağı Sevap
- 165) Zâlimlerin Kabirleri (Zâlimlerin Mezarları Yanından Ve Helâk Edildikleri Yerlerden Geçerken Kor
- Yolculuk Edepleri Bölümü..166) Perşembe Günü Erkenden Yolculuğa Çıkmak
- 167) Yalnız Yolculuk Yapmamak (Yolculuğa Çıkacak Olanın Arkadaş Araması Ve Aralarından Birini İtaat
- 168) Yürüyerek Yolculuk Yapmak, Konaklamak
- 169) Yol Arkadaşına Yardım Etmek
- 170) Yola Çıkarken Yapılacak Dua (Yola Çıkmak Üzere Bineğine Binerken Okunacak Dua)
- 171) Yolculukta Tekbir Ve Tesbih
- 172) Yolculukta Dua Etmek
- 173) Korku Anında Yapılacak Dua (Bir Kimsenin Yolculukta İnsanlardan Ya Da Başkalarından Korktuğu Za
- 174) Konaklama Duası (Yolcunun Bir Yerde Konakladığı Zaman Yapacağı Dua)
- 175) Çabuk Dönmek (Yolcunun, İşini Bitirdikten Sonra Ailesinin Yanına Dönmekte Acele Etmesi)
- 176) Eve Gündüz Dönmek (Yolcunun, Evine Gündüz Dönmesi, Bir Zorunluluk Olmadıkça Gece Gelmemesi)
- 177) Yolcunun Dönüşte Söyleyeceği Söz (Yolcunun Yolculuktan Dönüp Memleketini Gördüğü Zaman Söyleyec
- 178) Yoldan Dönüşte Mescide Uğramak (Yolculuktan Dönen Kişinin Doğruca En Yakın Mescide Gidip Orada
- 179) Kadının Yolculuk Yapması (Kadın İçin Tek Başına Yolculuk Yapma Yasağı)
- Faziletler Bölümü180) Kur’ân-ı Kerîm Okumanın Fazileti
- Kur’ân’ımızı, Kitabımızı Niçin Okuyoruz, Niçin Okuyacağız?
- Neye Ve Kime Uyacağız Ve Kimin Arkasından Gideceğiz?
- Allah’a Verdiğimiz Sözü Yerine Getirmek İçin Okuyacağız
- En Doğru Ve Kestirme Cennete Ulaştıran Yolun Allah Yolu Olduğu İçin Kur’ân Okuyup Okutacağız
- 181) Kur’an’ı Sık Sık Tekrarlamak Ve Unutulmaya Terketmekten Sakınmak
- 182) Sesi Kur’an’la Süslemek (Sesi Kur’an’la Süslemenin, Sesi Güzel Olandan Kur’an Okumasını İstemen
- 183) Belirli Bazı Sûre Ve Âyetleri Okumaya Teşvik
- 184) Kur’an Okuyup Müzakere Etmek Üzere Toplanmak
- 185) Abdesti Güzelce Almanın Fazileti
- 186) Ezanın Fazileti
- 187) Namazların Fazileti
- 188) Sabah Ve İkindi Namazlarının Fazileti
- 189) Camilere Gitmenin Fazileti
- 190) Namazı Beklemenin Fazileti
- 191) Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti
- 192) Sabah Ve Yatsı Namazlarında Cemaatte Bulunmayı Teşvik Eden Hadisler
- 193) Farz Namazlara Devam Etmenin Önemi (Farz Namazlara Devam Etmenin Emredilmiş Terketmenin İse Cid
- 194) Namazı İlk Safta Kılmanın Sevabı (Namazı İlk Safta Kılmanın Sevabı, Öndeki Safları Doldurmayı,
- 195) Sünnet Namazların Fazileti (Farz Namazlarla Birlikte Kılınan Sünnetlerin Fazileti Ve Miktarı)
- 196) Sabah Namazının Sünnetinin Önemi
- 197) Sabah Namazının Sünnetinin Nasıl Kılınacağı (Sabah Namazının Sünnetinin Fazla Uzatmadan Kılınac
- 198) Sabah Namazının Sünnetinden Sonra Birazcık Uzanmak (Bir Kimse Teheccüd Namazı Kılsa Da Kılmasa
- 199) Öğle Namazının Sünneti
- 200) İkindi Namazının Sünneti
- 201) Akşam Namazının Öncesi Ve Sonrası Kılınan Sünnetler
- 202) Yatsı Namazının Sünneti (Yatsı Namazının Farzından Önce Ve Sonra Kılınan Sünnetler)
- 203) Cuma Namazının Sünneti
- 204) Nâfile Namazları Evde Kılmak
- 205) Vitir Namazı (Vitir Namazı Kılmaya Teşvik, Vitrin Sünnet–i Müekkede Olduğu Ve Vitrin Vakti)
- 206) Kuşluk Namazının Fazileti (Kuşluk Namazının Fazileti, En Azının, En Çoğunun Ve Yeteri Kadarının
- 207) Kuşluk Namazının Vakti (Kuşluk Namazı Güneşin Yükselmesinden Zeval Vaktine Kadar Kılınabilir. S
- 208) Tahiyyetü’l–Mescid Namazı (Câmiye Girince Tahiyyetü’l–Mescid Namazı Kılmak, Tahiyyetü’l–Mescid
- 209) Abdest Aldıktan Sonra İki Rek`at Namaz Kılmanın Sevabı
- 210) Cuma Gününün Fazileti
- 211) Şükür Secdesi (Bir Nimete Kavuşunca Veya Bir Sıkıntıdan Kurtulunca Şükür Secdesi Yapmanın İyi B
- 212) Gece Namazının Fazileti
- 213) Ramazan Gecelerinde Terâvih Namazı Kılmak
- 214) Kadir Gecesini İhyâ Etmek (Kadir Gecesini İhya Etmenin Fazileti Ve Daha Ziyade Ramazanın Hangi
- 215) Misvak Kullanmak (Misvak Kullanmanın Ve Yaratılış Özelliklerinin Faydası)
- 216) Zekâtın Fazileti (Zekâtın Farz Olduğunu Pekiştirme, Faziletini Ve Hükümlerini Açıklama)
- 217) Ramazan Orucu (Ramazan Orucunun Farz Oluşu, Fazileti Ve Oruçla İlgili Konular
- 218) Ramazanda Cömertlik (Ramazanda Cömert Davranmak, İyilik Yapmak, Çok Hayır İşlemek Ve Özellikle
- 219) Şâban Orucu
- 220) Hilâl Görüldüğünde Yapılacak Dua
- 221) Sahurun Fazileti (Sahurun Fazileti Ve Şafak Sökmesinden Korkulmadığı Sürece Sahur Yemeğinin Gec
- 222) Oruç Açmakta Acele Etmek (Oruç Açmakta Acele Etmenin Fazileti, Ne İle Oruç Açılacağı Ve Oruç Aç
- 223) Oruçlunun Dilini Koruması (Oruçluya Dilini Ve Diğer Organlarını Yasaklardan, Çekişmekten Ve Ben
- 224) Oruca Dair Bazı Meseleler
- 225) Muharrem Orucunun Fazileti (Muharrem, Şâban Ve Haram Aylarında Nâfile Oruç Tutmak)
- 226) Zilhicce Orucu (Zilhiccenin İlk On Gününde Oruç Tutmanın Ve Diğer İbadetlerin Fazileti)
- 227) Arefe Günü Orucu (Arefe Gününde Ve Muharremin Dokuz Ve Onuncu Gününde Tutulan Orucun Fazileti)
- 228) Şevval Orucu (Şevval Ayında Altı Gün Oruç Tutmak)
- 229) Pazartesi – Perşembe Orucu.
- 230) Her Ay Üç Gün Oruç Tutmak
- 231) Oruçluyu İftar Ettirmek (Bir Oruçluyu İftar Ettirmenin Ve Kendisi Oruçluyken Yanında Yemek Yene
- İtikâf Bölümü..232) İtikâf (Ramazanın son on gününde ibadete çekilme) Bölümü
- Hac Bölümü..233) Hac İle İlgili Hadisler
- Cihad Bölümü..234) Cihadın Fazileti
- 235) Şehitlerin Âhiretteki Sevabı (Şehit Olanların Âhiretteki Sevabının Açıklanması, Kâfirlerle Sava
- 236) Köleyi Hürriyetine Kavuşturmak
- 237) Kölelere İyilik Etmek
- 238) Allah'ın Ve Efendisinin Hakkını Yerine Getiren Kölenin Fazileti
- 239) Kargaşa Ve Fitne Zamanında İbadetin Fazileti
- 240) Alış Verişle İlgili Faziletli Davranışlar
- İlim Babı241) İlmin Üstünlüğü
- İlim Babı241) İlmin Üstünlüğü
- Allah'a Hamd ve Şükür..242) Allah'a Hamd Ve Şükretmek
- Rasulullah'a Salat ve Selam Getirmek243) Peygamberimize Salat Ve Selam Getirmek
- Zikirler...244) Dua Ve Zikirler
- 245) Allah’ı Her Durumda Anmak (Ayakta İken, Otururken, Yatarken, Abdestsizken, Cünüpken Ve Hayızlıy
- 246) Yatağa Yatınca Ve Uyanınca Okunacak Dua
- 247) Allah Anılan Toplantıların Fazileti
- 248) Sabah Ve Akşam Allah’ı Zikretmek
- 249 Yatağa Girince Okunacak Dualar
- Dualar Bölümü..250) Rasûlullah'ın Hayatından Dualar
- 251) Yanında Olmayan Bir Kimseye Dua Etmek.
- 252) Dua İle İlgili Bazı Konular
- 253) Veliler Ve Kerametleri (Allah'ın Gerçek Mü'min Kullarına İkramlarından Örnekler.)
- Yasaklar..254) Sakınılması Gereken Şeyler
- 255) Gıybet Dinleme Yasağı, Gerektiğinde O Toplantıyı Terketme Gereği
- 256) Gıybetin Mübah Olabileceği Haller
- 257) İnsanlar Arasında Söz Taşımanın Yasaklığı
- 258) İdarecilere Söz Taşıma Yasağı
- 259) İki Yüzlülüğün Kötülenmesi
- 260) Yalan Söylemenin Haram Oluşu
- 261) Yalan Söylemenin Câiz Olduğu Yerler
- 262) Sözü Sağlamlaştırmaya Teşvik
- 263) Yalan Şahitliğin Şiddetle Yasak Oluşu
- 264) Belli Bir İnsan Veya Hayvana Lânet Etme Yasağı
- 265) İsim Belirtmeksizin Günahkarlara Lanet Etmenin Caiz Oluşu
- 266) Müslümana Sövme Yasağı (Haksız Olarak Bir Müslümana Söğüp Sayma Yasağı)
- 267) Ölülere Sövme Yasağı (Haksız Yere, Bid'at Ve Günahına Ortak Olmaktan Sakındırmak Gibi Dinî Bir
- 268) Müslümanlara Eziyet Etmemek Ve İncitmemek
- 269) Müslümanlara Buğuz Etme İlişki Kesme Ve Sırt Çevirmenin Yasaklığı
- 270) Bir Kimsenin Sahip Olduğu Dini Ve Dünyevi Nimetlerin Elinden Çıkmasını İstemenin Haram Kılındığ