Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

TERCÜME ÇEŞİTLERİ VE TÜRKÇE TERCÜMELER

Allah Kelâmını anlamak maksadiyle yapılan Kur'an tercümeleri iki türlüdür. Bir kısmı kelime kelime yapılmış tercümelerdir. Diğer kısmı da cümle halindeki tercümelerdir. Eski tercümeler arasında kelime kelime yapılan tercümelere daha çok rastlıyoruz. Bunun sebebini araştırmak çok yerinde bir şeydir. Kanaatımca bunun sebebi şudur: Evvelâ kelime kelime tercüme kolaydır. Kelimenin altına karşılığını yazıvermekle iş olur biter. Cümle terkibine, Türkçe ifadeye uygun olmasıyla
uğraşılmaz.

İkinci sebep de bu kabil tercümelerin Farsçadan örnek alarak yapılmış olması ihtimalidir. Çünkü Farsça tercümeler daha eskidir, Türkçeler onları müteakiptir. İranlılar, Türklerden önce Müslüman oldukları için bu işe daha evvel başlamış olmaları gerekir. Nasıl ki Farsça tercüme rivayeti Asrı Saadete dayanır, Selmanı Farisî'nin Fatiha sûresini Farsçaya tercüme ettiği meşhurdur. Farsça ile Arapçanın cümle teşkilâtı birbirine pek uygun olduğundan kelimenin altına karşılığını yazıvermek suretiyle yapılan kelime kelime tercüme yoluyla tercüme yapılmış, cümle tertip edilmiş olur.

Türklerin de aynı tarzda hareket ederek tercüme işine başlamış olmaları muhtemeldir. Bunun Türkçe cümle tertibine uyup uymadığı gözönünde tutulmamıştır. Halbuki Türkçenin cümle teşkili, biri Sâmî, diğeri Arî olan o iki dile uymaz. Arapça ve Farsçadan yapılan tercümeler Türkçe ifade şekline bürününce kelimelerin yeri pek çok değişir. İşte hem kolaylığı, hem de her yeni bir şey yapanın önce yapılanlardan örnek alıp faydalanması kabilinden, kelime kelime tercümeler Türkçede de yapılmıştır. Buna şunu da ilâve edelim: Bazı fukaha, Kur'an'ın metnini yazıp her kelimenin tercümesini yapmak suretiyle, yâni metinle beraber yazmak şartiyle tercümeyi tecviz etmişlerdir. Fıkıh kitaplarında bunun münakaşası yapılmıştır. Metinle çok mukayyet olmak maksadiyle kelime kelime tercümeler yapılmış olabilir. Bu hususta fıkıh kitaplarından bazı nakiller gösterelim:

Kemal İbni Hümam "Fethul-Kadîr" de der ki;' 'Kur'an'ı yazarak her harfin yâni kelimenin tefsirini ve tercümesini yazsa caizdir.

Nefhatül-Kudsîye sahibi de şöyle der: "Arapçasını yazar ve her kelimenin tefsir ve tercümesini yazarsa caizdir. Kur'an'ı Farsça olarak yazsa cünüp ve hayızlı olan kimsenin ona el ile dokunması icma'an haramdır. Ve sahih olan da budur." Tercüme hususunda Farsça ile diğer diller hep birdir. Farsçayı fıkıh kitapları misal kabilinden zikrederler, yoksa meseleyi yalnız ona hasretmezler.

Hidâye şerhi: "Farsçadan başka her hangi bir lisan ile olursa caizdir.'' diyerek bunu sarahaten söylemektedir.


Eserin yazarı: Osman Keskinoğlu Eser: Kuranı Kerim Bilgileri

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Kuranı Kerim Bilgileri

MollaCami.Com