Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
23.İnsanin, Yaratıldığı Toprağa Defnedilmesi
Bezzar, Hakim ve Beyhaki, «Şuab-ı Iman»da, Ebû Said-i Hudri CRadıyallahû anh)'dan rivayet ettiklerine göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) Medine içinden geçti Kabirkazan bir cemâati gördü. Kabre konulacak kişiyi sordu. «Bir Habeşidir, burada öldü» dediler.
Bunun üzerine Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) : «LailaheülaUah. Memleketinden buraya, toprağından yaratıldığı yere sevkediküV diye buyurdu.
Taberâni-Kebir'de-ibn-i Ömer (Radıyallahû anhüma) 'dan rivayet ettiklerine göre;
Bir Habeşi Medine'de defnedildi. Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Bu ondan yaratıldığı toprağa defnedildi.»
Yine Taberani «Evsât»da Ebu Derda'dan rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) yanımızdan geçti.
— Ne yapıyorsunuz, buyurdu.
Biz:
— Bu siyah ölünün kabrini kazıyoruz, dedik. Bunun üzerine buyurdu ki:
Ölümü onu yaratıldığı toprağa getirdi.
Hakim-i Tirmizi, Nevâdirü'l-Usul'da Ebû Hüreyre (Radıyallahû ıh) 'dan rivayet ettiğine göre şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) Medine'nin bâzı semtlerinde gezmek için evden çıktı. Bir kabrin kazıldığını gördü. Oraya yöneldi ve kabrin yanında durdu. «Kimindir bu kabir?» dedi. «Habeşistanlı birinindir» denildi. Resûlullah; «Memleketinden toprağına sevk edildi» diye buyurdu.
Ebû Nuaym, Ebû Hüreyre (Radıyallahû anh)'dan rivayet ne göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu t «Her yeni doğana kabrinden biraz toprak serpilir.»
Hâkim «Nevadir'ül-Usûl»da ibn-i Mesûd (Radıyallahû anh)fdan öyle rivayet etmiş :
! Rahimle görevli melek rahimden nütfeyi alarak eline kor. «Yâ Rabbi! Bundan halk edilecek mi, edilmeyecek mi?» «Edilecek» deyince, «Rızkı nedir, eseri ve eceli, ameli nedir? der.
Cenâb-ı Hak «Levhi mahfuza bak» der. O, levh-i mahfuza bakar. Rızkını, eserini, ecelini ve amelini görür. Defin edilecek yerden toprağını alır. O nutfe ile yoğurur. (Yani rızkını o memleketin mahsulâtından gönderir.)
İşte;
Ondan sizi yarattım. Sizi ona iade edeceğim» [1] âyetinin mânâsı »udur.
Deynurî, «Mücâlesat»da Hilâl bin Yesâf dan rivayet ettiğin göre şöyle demiştir:
«Her doğan çocuğun göbeğinde, onda öleceği yerin toprağı mutlaka vardır.»
Tirmizi, Matar bin Ukamis'den rivayet ettiğine göre Resûlullah (Sailallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Cenâb-ı Hakk kulunun filan yerde öleceğini hüküm etmişse oraya onun için bir hacet yaratır. (Haceti için oraya gider ve orada ölür.)
Hakim ve Beyhaki, «Şuâb-i îman»da ibn-i Mesûd (Radıyallahû anh)'dan rivayet ettiklerine göre Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Birinizin ölümü filan yerde takdir edilmişse, orada onun için bir ihtiyaç halk edilir. İhtiyacına yönelerek oraya gider. Varınca orda ölür. Kıyamet gününde o yer
«Allah'ım bunu bana emânet etmiştin!» der.
Hakim, ibn-i Mesûd (Radıyalîahû anh)'dan şöyle rivayet etmiştir:
«Meni nutfesi rahimde yerleşince, melek onu eline alır. Yâ Rab-bi! Bu yaratılacak mı? Yaratılmayacak mı? der. Eğer Allah '(Celle Celâlühü) yaratılmaz dese rahim onu kana dönüştürüp dışarıya atar. Eğer yaratılacak dese;
Melek Allah'ım erkek mi, dişi mi? Şaki mi, said mi? Eceli, eseri ve rızkı nedir, nerede ölecek? der. Allah (Celle Celâlühü) :
Levh-i mahfuza bak o nutfeyi (meni parçasını) orada bulacaksın. Oradaki nutfeye Rabbin kimdir, der. O, nutfe Rabbim Allah'dır, diye cevap verir.
Râzıkın kim? Nutfe Razıkım Allah'dır, der. O zaman o nutfe yaratılır. Ehli içinde yaşar, rızkını yer. Eserini yapar ve eceli gelince, O mekânda defin edilir.
Ebu Nuaym ve ibn-i Mende, Ebû Hüreyre (Radıyallahû anh) 'dan rivayet ettiklerine göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «Ölülerinizi salih kavmin yanma defnedin. Zira meyyit kötü komşusuyla eziyet görür. Tıpkı hayattakiler, kötü komşularmdan eziyet gördükleri gibi.»
İbn-i Asakir «Dimeşk Tarih»inde zayıf bir senedle ibn-i Mesûd (Radıyallahû anh)'dan rivayet ettiğine göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «Meyyitinizi salihlerin içinde defnedin. Sağ insanlar kötü komşularından rahatsız oldukları gibi, ölüler de kötü komşularmdan rahatsız olurlar.»
İbn-i Asakir ve el-Malini, el-Muhtelet vel-Mütelef adlı kitapta Ali. (Kerremellâhu Veçhe)'den rivayet ettiklerine göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) bize emretti ki ölülerimizi, salihlerin içinde defnedelim. Zira diriler gibi ölüler de kötü komşularından rahatsız olurlar. :
El-Malini, ibn-i Abbâs'dan, o da Resûlullah'dan rivayet ettiğine göre Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :
«Ölünüzü, güzelce tekfin edin, acele vasiyetini yerine getirin. Kabrini derince kazm. Kötü komşulardan koruyun» deyince Resûlul-lah'a (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)'e: ,;
Yâ Resûlullah! Faydalı komşunun ahirette faydası var mı? diye sordular.
Resûlullah cevaben:
«Dünyada salihlerin faydası var mı?» dedi.
Onlar:
— Evet, dediler.
Resûlullah da:
— Âhirette de öyledir, dedi...
Ed-Deylemi ve ibn4 Mende, Ebî Seleme (Radıyallahû anhJ'den merfuen rivayet ettiklerine göre;
Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu î «Ölünün tekfinini güzel yapın. Bağırmakla vasiyetinin tehiriyle ölülerinize eziyet vermeyiniz. Acele borcunu ödeyiniz. Kötülere komşu etmeyiniz.»
îbn-i Ebi Dünya «Kabirler» kitabında Abdullah bin Nafi-el Müz-ni'den rivayet ettiğine göre şöyle demiş :
Medine'de biri öldü. Ve orada defnedildi. Rüyada bir adam, cehennem ehliymiş gibi onu gördü. Onun için kederlendi. Sonra yedinci ve sekizinci gecede rüyada cennet ehliymiş gibi onu gördü ve ondan sordu. O cevaben
«Salih biri öldü, içimize onu defnettiler. Kırk komşusu için şe-faatta bulundu. Bende onların içinde biriyim,» dedi.
îbn-i Saxl,'Muâviye bin Salih'den rivayet ettiğine göre şöyle demiş ;
Ömer bin Abdulaziz (Rahimehullah) sekerata girince akrabasına şöyle vasiyet etmiş:
«Kabrimi fazla derin kazmayın. Yerin en hayırlısı üstüdür ve en şerlisi de dibidir.»
îbn-i Asakir çok yollarla Amr bin Muhacir'den rivayet ettiğine göre şöyle demiştir:
Ömer bin Abdülaziz'in kardeşi Sehl öldü. Ömer bana, kabrini fazla derin inmeyin, diye emretti. Kametin veya omuzlarına kadar
derinleştir, fazla derin kazmayın, yerin alası, esfelinden daha tahirdir.
Hakim-i Tirmizi, İbni Ömer {Radıyallahû anhüma)'dan rivayet ettiğine göre;
Peygamber (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
«Mümin Ölünce kabri onun için süslenir. Her yer «keşke bende defin edilseydi» der. Kafir ölünce kabri onun için karanlığa bürünür, her yer onda defn edilmesin diye AUaha sığınır.»
îbn-i Neccâr «Bağdat» tarihinde, Muhammed bin Abd Isediden rivayet ettiğine göre şöyle demiş :
ullîel-Abdussamed bin Ali'nin akrabasından bir cenazeye hazır bulundum. O milleti aceleye teşvik ederdi. Akşam olmadan bizi götürün, dedi. Ona bunda bir şey var mı? denilince, O:
— Evet, dedem Abdullah bin Abbâs'dan o da Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) 'den rivayet edilip bana ulaştı ki:
Gündüzün melekleri, gecenin meleklerinden daha şefkatlidirler.» [2]
Faydalı Bîr Mesele
îbn-i Asakir, Vehb bin Hulani'den rivayet ettiğine göre O şöyle demiştir:
Biz Amr bin As ile Mikdâm d ağ mm eteğinde beraber yürürken, yanımızda Mukavkis de vardı. Amr, Mukavkısa dedi:
—Niye sizin bu dağmız Şam dağları gibi sarptır. Nebat ve [ağaç onda bulunmaz?
Mukavkis;
— Bilmem, dedi. Amma Cenâb-ı Hak bu Nil nehri ile halkı dan müstağni kılmış. Fakat biz bu dağın altında ağaç ve nebattan daha hayırlı bir şey görüyoruz. Amr, nedir o deyince, O:
— Kıyamet gününde hesapsız haşır olacak bir cemaat dağın altmda defnedilecekler. Bunun üzerine Âmr «Yâ Rabbi onlardan eyle» dedi. [3]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Tâha, 53
[2] İmam Celaleddin Es-Suyuti, Kabir Alemi, Kahraman Yayınları: 182-187.
[3] İmam Celaleddin Es-Suyuti, Kabir Alemi, Kahraman Yayınları: 187.
Eserin yazarı: Celaleddin Es-Suyuti Eser: KABİR ALEMİ
KABİR ALEMİ
- 01.Mütercimin Mukaddimesi
- 02.İmamî Süyûti'nîn Hayatî, Eserleri Ve Hizmetleri
- 03.Mukaddime
- 04.Ölümün Başlangıcı
- 05.Mal Ve Vücuda Bir Zarar Geldiğî Zaman Ölümü İstemek
- 06.Allah'a İtaat İle Geçen Uzun Ömrün Üstünlükleri
- 07.Dînî Bir Fitne Korkusundan Dolayı Ölümü İstemek
- 08.Ölümün Üstünlükleri
- 09.Ölümü Anmak Ve Ona Hazırlanmak
- 10.Ölümü Zikretmeye Yardımcı Olan Şeyler
- 11.Allah'a Hüsnü Zan Etmek Ve Ondan Korkmak
- 12.Ölüm Elçisi
- 13.İyi Sonucun Alametleri
- 14.Ölümün Yaklaşması, Ölümün Keyfiyeti Ve Zorluğu
- 15.Ölüm Hastalığında İnsanın Diyeceği Şeyler
- 16.Ölüm Meleği Ve Yardımcıları Hakkında Gelen Hadisler
- 17.Eceller Her Sene Tayin Edilir
- 18.Ölünün Başında Duran Melek Ve Ruhaniler
- 19.Ölenin Ruhunu Dîğer Ruhların Karşılamaları
- 20.Ölünün Kendisini Yıkayanı, Teçhiz Edeni Tanıması
- 21.Meleklerin Cenazelerle Yürümesi Ve Söyledikleri Şeyler
- 22.Yer Ve Göğün Ölen Mümine Ağlaması
- 23.İnsanin, Yaratıldığı Toprağa Defnedilmesi
- 24.Defin Ve Telkinde Söylenecek Sözler
- 25.Kabir Herkese Daralır
- 26.Kabir
- 27.Ruhların Makarrı = Berzah Âlemi
- 28.Her Gün Ölünün Cennet Veya Cehennemdeki Yeri Ona Gösterilir
- 29.Dirilerin Amelleri Ölülere Arzedîlir
- 30.Ruhu Güzel Makamından Alıkoyan Şey
- 31.Vasiyyet Etme
- 32.Ölüler İle Dirilerin Ruhları Rüyada Görüşür
- 33.Ölüleri Rüyada Gören Ve Hallerini Sorup Öğrenenlerden Bir Miktar Rivayetler
- 34.Ölüler Dirilerin Sövmesinden Eziyet Görürler
- 35.Ölü Üzerine Ağlamakla Eziyet Görür
- 36.Ölünün Kendilerinden Eziyet Gördüğü Diğer Şeyler
- 37.Muhfaza Melekler, Kabri Terketmezler
- 38.Kabirde Ölüye Menfaat Veren Şeyler
- 39.Ölüye Veya Kabrin Üzerine Kur'an Okuma
- 40.Ölü İçin En Güzel Olan Vakitler
- 41.Ölümden Hemen Sonra Cennete Girmeğe Vesile Olan Ameller
- 42.Peygamberler Ve Onlar Gibi Olanlardan Başka Diğer Ölülerin Cesetleri
- 43.Ruhla İlgili Bâzı Meseleler Hakkında Bir Hatime