Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Cahillerin dinde söz sahibi olması
Kıyâmet alâmetlerinin, şimdi çoğu çıkmış, her yere yayılmışdır. Bu alâmetlerden biri, câhiller çoğalacak, ilim adamları azalacakdır. Câhiller, dinde söz sâhibi olup, herkese yanlış yol göstereceklerdir.
Bunun için Müslümanlar uyanık olmalıdır. Her söze güvenmemelidir. Hutbelerde, kitâblarda ve gazetelerde, “Ehl-i sünnet” âlimlerini ve bunların kitâblarını bildirmeyip, âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden, kendi kafalarına göre ma’nâ çıkaranlara inanmamalıdır.
Mezhebsizler, yâ bid’at sâhibi sapıkdır, yâhud kâfirdir. Bunların her ikisi de, her zaman din adamı kılığına girerek Müslümanları aldatmışlar, doğru yoldan çıkarmışlardır. Mezhebsizlerin bildirdikleri âyet-i kerîmelere ve hadîs-i şerîflere, Ehl-i sünnet âlimlerinin nasıl ma’nâ verdiklerini aramalı, işin doğrusunu öğrenmelidir.
Bunun için de, güvenilen, fıkıh “İlm-i hâl” kitâblarını okumalıdır. “Ehl-i sünnet” âlimleri, âyet-i kerîmelerin ve hadîs-i şerîflerin hepsini incelemiş, kılı kırk yararak doğru ma’nâlarını bulmuşlar. Kitâplara yazmışlardır.
Şimdi biraz arabî bilen din câhilleri, kendilerini müctehid sanıyorlar. Biz fakülteyi de bitirdik, diploma aldık diyerek islâm âlimlerini küçük görüyorlar. Hâlbuki, bir zamanda yaşamış olan müctehidlerin “İcmâ’” ya’nî sözbirliği ile bildirmiş oldukları birşey, dinde zarûrî olan şeylerden ise, ya’nî câhillerin bile işittiği, heryere yayılmış bilgilerden ise, bu şeye inanmak da, uymak da farzdır.
Böyle icmâ’a inanmıyan kâfir olur. İnanıp da uymıyan, fâsık olur. İcmâ’ ile bildirilmiş olan şey, zarûrî bilinen şeylerden değil ise, buna inanmıyan kâfir olmaz. “Bid’at sâhibi” sapık olur. Uymıyan yine fâsık olur. Günâh işlemiş olur.
İbni Melek, “Usûl-i fıkh” kitâbında, icmâ’ bahsinde diyor ki, “Bir zamanda yaşamış olan müctehidler, birşeyin nasıl yapılacağında, sözbirliğine varamamış, başka başka söylemişler ise, bunlardan sonra gelen âlimlerin bunların sözlerinden birine uyması lâzımdır. Başka dürlü söylemeleri câiz değildir, bâtıldır. Böyle olduğunu bütün âlimler sözbirliği ile beyân buyurmuşlar, icmâ’ hâsıl olmuşdur”.
Eserin yazarı: Mehmet ORUÇ Eser: MEZHEPLER DOSYASI
MEZHEPLER DOSYASI
- İSLAMİYET NAKİL DİNİDİR
- KURAN-I KERİMİ HERKES ANLAYABİLİR Mİ?
- ALİMLERİN DİNDEKİ YERİ
- İCTİHAD VE MEZHEPLER
- İctihad nedir, müctehid kime denir?
- Mezheblerin kaynağı olan kıyas
- Müctehid olabilmenin kayd ve şarları
- “Akıl erdiremediğiniz hususlarda tabi olunuz!”
- İctihad kapısını zorlayanların maksadı
- “Mazlumun bedduasından sakın!”
- Dört büyük halife dinin direkleridir
- Müctehid olabilmek için bazı şartlar
- Cahillerin dinde söz sahibi olması
- İslâm âlimleri sözbirliği
- İslamiyet her devre hitap eder
- Cebrail aleyhisselam yanlışı düzeltirdi
- Müctehidlerin en büyüğü
- Fıkhın kurucusu imâm-ı a’zam Ebû Hanîfedir
- Vücûd yapısı ve iklim şartları
- Câhil kimse ile müctehid arasındaki fark
- Mezhep imamlarının takip ettikleri yol
- Kötü din adamının özelliği
- Açık bildirilmeyişin sebebi
- Dört mezhebin çıkışı
- Eshâb-ı kirâm hangi mezhebde idi?
- Câhil olan cesûr olur
- İmam-ı Şarani hazretlerinin nasihati
- “Hepiniz Allahü teâlânın ipine sarılınız!”
- Eshab-ı kiramın mezhebi
- Mezhebler rahmettir
- Resulullahın yolu
- Farklılıklar müslümanların rahatı içindir
- “Her asır daha kötü olacaktır
- Her iş ehline verilmeli
- Uçaktan düşen şehid olur mu?
- “İndirdiğimi insanlara açıkla!”
- Söz birliğinden ayrılmamalı
- Birlikten ayrılan Cehenneme düşer
- Beşinci kapı açma teşebbüsü
- DİNDE FIKHIN ÖNEMİ
- Fikih İlmi ve İmam-i a’zam
- MAKALELER