Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

İslâm âlimleri sözbirliği

Şimdi dünyanın hiçbir yerinde bir müctehid yoktur. Müctehid, ictihâd derecesine yükselmiş derin islâm âlimi demektir. Şimdi yeryüzünde hiç müctehid bulunmadığını kendiliğimizden söylemiyoruz. Bunu bütün âlimler, Meznehsizlerin yalancı şâhid yapmağa kalkışdığı şâh Veliyyullah-ı Dehlevî hazretleri de bildiriyor.

Meselâ, İbni Âbidîn, Dürr-ül-muhtârda, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” vefâtından dörtyüz sene sonra “Kıyâs” kalmadı. Ya’nî kıyâs yapan derin âlim kalmadı. Bir işi, başka işe benzeterek hüküm çıkarabilecek “Mutlak müctehid” kalmadı buyuruyor.

Evet her yüz senede bir ictihâd derecesine yükselmiş olan derin âlimler, ya’nî müceddidler geleceği hadîs-i şerîfde bildirilmişdir. Bu müceddidler, “Mezhebde müctehid”dir. Bunlar kıyâslar yapmak, yeni ictihâdlarda bulunmak vazîfesini üzerine almamışlar, bulundukları mezhebin imâmlarının ictihâdlarını tâzelendirmeğe, halkı irşâd etmeğe çalışmışlardır. Yeni ictihâdlara ihtiyâç olmadığını görmüşler, Ehl-i sünnet bilgilerini kuvvetlendirmeğe ehemmiyyet vermişlerdir. Müctehid olmıyan her Müslümana “mukallid” denir.

Şimdi yeryüzündeki bütün Müslümanlar, mukallidiz. Bir mukallid, ne kadar âlim olursa olsun bunun bir iş üzerinde, önce gelmiş müctehidlerin bildirdiklerinin dışında ayrı bir ictihâdda bulunamıyacağı, İbni Melekin “rahmetullahi teâlâ aleyh” bildirdiği, sözbirliğinden de anlaşılmaktadır. “Ümmetim, dalâlet üzerinde birleşmez” hadîs-i şerîfi, âlimlerin bu sözbirliğinin hidâyet olduğunu, doğru olduğunu göstermekdedir.

“Şevâhid-ül-hak” diyor ki: “İslâm âlimleri sözbirliği ile bildiriyorlar ki, hicretin dördüncü asrından sonra, dünyâda, ictihâd edebilecek âlim hiç kalmadı. Şimdi bütün Müslümanların, bilinen dört mezhebden birine uymaları lâzımdır.

Çünkü, şimdi, Kur’ân-ı kerîmi ve hadîs-i şerîfi anlayıp bunlardan ahkâm çıkaracak ilm sâhibi hiç yoktur. Bir mezhebe uyulursa, Kur’ân-ı kerîme ve Resûlullahın sünnetine uyulmuş olur.

Celâleddîn-i Süyûtî gibi büyük bir âlim müctehid olduğunu söyleyince, zamânındaki âlimler, buna yazılı birşey sordular: Önceki âlimler buna iki ayrı cevâb vermişlerdir. İctihâdın en aşağı derecesinde olan, bunlardan birini seçebilir. Sen de seçip bize yaz dediler, birini seçmeğe cesâret edemedi. İbni Hacer buyuruyor ki, en aşağı derecedeki ictihâd işi böyle güç olunca, mutlak müctehid olmanın imkânsızlığını anlamalıdır.


Eserin yazarı: Mehmet ORUÇ Eser: MEZHEPLER DOSYASI

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

MEZHEPLER DOSYASI

MollaCami.Com