Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
İctihad kapısını zorlayanların maksadı
İslamiyeti yıkmak için uğraşanlar, kitaplarında ve konferanslarında “ictihâd kapısı kapandı” sözüne saldırıyor. Gerçek müctehidleri kötüleyip, cahillikle suçlayarak bunları safdışı bırakmak istiyorlar. Bunların yerine, kendilerini açıkca söylemeseler de müctehid ilan ediyorlar. Çürük ve boş kafalarından, ağızlarına sızan hezeyânları, dinleyicilere gülünç olmaktan başka tesîr yapamıyor. Çünkü aklı başında çok kimse, böyle söyliyenlerin maksatlarını artık anlıyabiliyor. İctihad kapısını açmaktaki gayelerinin, mezhepsizliği meşrulaşatırmak “dini yok etmek için yeni kapı açmak” olduğunu görebiliyorlar. Çünkü, mezhepsizlik dinsizliğe bir köprüdür.
Geçmişte ehli olan kimselerin yaptığı İctihâdlar, bir ibâdet olduğundan, yâni Allahü teâlânın emri olduğundan, hiçbir müctehid, diğer bir müctehidin ictihâdına yanlış demez, onu kötülemez. Çünkü, her müctehide, kendi ictihâdı haktır ve doğrudur.
Meselâ, imam-ı Şâfi'î, Hanefî mezhebinde olmadığı hâlde, “İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfenin re'y ve ictihâdını beğenmiyene, Allahü teâlâ lânet etsin!” yâni merhamet etmesin buyurmuştur.
Server-i âlem uzak memleketlere gönderdikleri Sahâbe-i kirâma, güçlük karşısında kalınca, âyet-i kerimelere mürâce'at etmelerini, orada bulamazlarsa, kendi re'y ve ictihâdları ile hareket etmelerini emir buyururdu. Kendilerinden daha yüksek ilimli ve fikirli olsalar dahî, başkalarının fikir ve ictihâdına uymamalarını emir buyururdu.
İşte bunun gibi, imam-ı Ebû Yûsüf ve imam-ı Muhammed de hocaları, üstâdları olan imam-ı a'zam Ebû Hanîfe hazretlerinin fikir ve re'yine tâbi olmayıp, kendi ictihâdları ile hareket ederlerdi. Hâlbuki, İmâm-ı a'zamın ilmi, fikri, onların üstünde idi ve onların üstâdı idi.
Dört mezhep arasındaki farklar da, bundan ileri gelmektedir. Meselâ Hanefî mezhebinde kan akınca abdest bozulduğu hâlde, imam-ı Şâfi'înin ictihâdında bozulmuyor. Şâfi'î mezhebinde bulunan biri, elinden kan akınca, abdest almadan namaz kılarsa, hiçbir hanefî, ona abdestsiz namaz kıldı diyemez. Çünkü onun tâbi olduğu mezhep imamının ictihâdı böyledir.
Hanefî mezhebinde bulunan bir kimse, yabancı bir kadının derisine dokunduktan sonra, abdestini yenilemeden namaz kılsa, hiçbir şâfi'î de, o hanefînin abdestsiz namaz kıldığını söyliyemez. Birbirine uymıyan sözleri, hep ictihâdları olup, hiçbiri diğerinin sözüne yanlış, bozuk dememiştir.
Eserin yazarı: Mehmet ORUÇ Eser: MEZHEPLER DOSYASI
MEZHEPLER DOSYASI
- İSLAMİYET NAKİL DİNİDİR
- KURAN-I KERİMİ HERKES ANLAYABİLİR Mİ?
- ALİMLERİN DİNDEKİ YERİ
- İCTİHAD VE MEZHEPLER
- İctihad nedir, müctehid kime denir?
- Mezheblerin kaynağı olan kıyas
- Müctehid olabilmenin kayd ve şarları
- “Akıl erdiremediğiniz hususlarda tabi olunuz!”
- İctihad kapısını zorlayanların maksadı
- “Mazlumun bedduasından sakın!”
- Dört büyük halife dinin direkleridir
- Müctehid olabilmek için bazı şartlar
- Cahillerin dinde söz sahibi olması
- İslâm âlimleri sözbirliği
- İslamiyet her devre hitap eder
- Cebrail aleyhisselam yanlışı düzeltirdi
- Müctehidlerin en büyüğü
- Fıkhın kurucusu imâm-ı a’zam Ebû Hanîfedir
- Vücûd yapısı ve iklim şartları
- Câhil kimse ile müctehid arasındaki fark
- Mezhep imamlarının takip ettikleri yol
- Kötü din adamının özelliği
- Açık bildirilmeyişin sebebi
- Dört mezhebin çıkışı
- Eshâb-ı kirâm hangi mezhebde idi?
- Câhil olan cesûr olur
- İmam-ı Şarani hazretlerinin nasihati
- “Hepiniz Allahü teâlânın ipine sarılınız!”
- Eshab-ı kiramın mezhebi
- Mezhebler rahmettir
- Resulullahın yolu
- Farklılıklar müslümanların rahatı içindir
- “Her asır daha kötü olacaktır
- Her iş ehline verilmeli
- Uçaktan düşen şehid olur mu?
- “İndirdiğimi insanlara açıkla!”
- Söz birliğinden ayrılmamalı
- Birlikten ayrılan Cehenneme düşer
- Beşinci kapı açma teşebbüsü
- DİNDE FIKHIN ÖNEMİ
- Fikih İlmi ve İmam-i a’zam
- MAKALELER