Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

İSTİHAZE'NİN TARİFİ


385 Hayız ve nifas hükümlerini taşıyan vakitlerin dışında damarlardan gelen kana "İstihaze" denir. Molla Hüsrev: "İstihaze kanının, rahim'den gelen kan olmayıp, damar kanı olduğu malûmdur"(279) hükmünü zikretmektedir. Resûl-i Ekrem (sav)'in müstehâze olan bir kadına hitaben: "Abdestini al ve kan hasırın üzerine damlasa dahi namazını kıl"(280) buyurduğu bilinmektedir. Hanefi fûkahası: "İstihâze: namazı, orucu ve cinsi münasebeti menetmez" hükmünde müttefiktir.(281) Hayız müddetinin en azı olan üç günden, daha az bir süre görülen kan, azami müddeti olan on günden sonra gelen kan ve nifas müddetinin azamisi olan kırk günden sonraki kan, istihaze kanıdır. Ayrıca bir kadın hamile iken veya doğum yapacağı vakit, doğumdan az önce görmüş olduğu kan istihaze kanıdır. Resûl-i Ekrem (sav) "Müstehaze kadın, mutad olan hayızlı günlerinde namazını terkeder"(282) buyurmuştur. Yani istihaze kanı sürekli olursa; mutad olan hayız günlerini dikkate alır. Ziyade olan kısım istihaze hükmündedir. Ayrıca bâliğa olan bir kız çocuğunda; hayız hali, istihaze ile devam ederse, hayız müddeti on gün olarak kabul edilir. On günden sonraki kan; istihaze kanıdır.(283)


386 Müstehaze kadın; her namaz vakti için abdest alır. Resûl-i Ekrem (sav) "Müstehaze kadın; her namaz vakti için abdest alır"(284) buyurmuştur. İmam-ı Şafii (rh.a)'ye göre; her namaz için ayrı ayrı abdest almak zorundadır.(285)




Eserin yazarı: Yusuf Kerimoğlu Eser: EMANET VE EHLİYET

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

EMANET VE EHLİYET

MollaCami.Com