Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

KUR'AN-İ KERİM KARŞISINDA HAZRETİ ÖMER

Müşriklerin Müslümanlara baskısı günden güne artıyordu. Akideleri uğrunda Müslümanlar bütün güçlüklere katlanıyorlardı. Müslümanlara, bilhassa zayıflara reva görülen yüz kızartıcı işkenceler, tarihin yüzünde bir leke gibidir. Bu baskıdan bazı Müslümanlar, Milâdın 615. yılında Habeşistan'a hicret etmeye başlamışlardı. "Allah" dedikleri için öz diyarlarından kovuluyorlardı. Bu arada İslâm için büyük bir zafer oldu. O da Kur'an'ın tesiriyle Ömer İbni Hattap gibi bir kimsenin, kalb kalesinin sert kapıları açılıp oraya hidayet nurunun dolmasıdır. Milâdın 616. yılındayız. Hazreti Ömer Müslüman oldu. Bu sırada Müslümanların sayısı kırkı aşmamıştı. Bu da Kureyşlilerin İslâmın gelişmesine ne kadar şiddetli mukavemet gösterdiğini anlatan başka bir delildir.
Hazreti Ömer'in İslâm olması hakkında muhtelif rivayetler varsa da bunların hepsinin birleştiği bir nokta vardır ki, o da Hazreti Ömer'in hidayet nuruna Kur'an'ın tesiriyle çıktığıdır.

Genç İslâm kumandanı Hazreti Üsame'den rivayet olunur ki: "Hazreti Ömer bini Hattab bir defa demiş ki, nasıl Müslüman olduğumu öğrenmek ister misiniz? Bakın size anlatayım: "Resulûllaha karşı en şiddetli davrananlardan biri de ben idim. Bir gün Mekke sokaklarında giderken Kureyşlilerden birine rastladım. Bana: "Nereye gidiyorsun" dedi. Niyetimi söyledim; "Sen kendini şöyle böyle sayıyorsun ama bu iş senin evinin içine girdi!" Bende:
— Ne o? dedim.
— Kızkardeşin sâibi oldu (15) dedi.
Öfkeyle döndüm. Bir kimse Müslüman olunca dini talim için, Resulüllah onun yânına bir veya iki kişi verirdi. Kızkardeşimin kocasının evine de iki kişi vermişti. Eve gelip kapıyı çaldım. İçeriden: "Kim o?" denildi. Ben de: "Hattab oğlu" dedim.
Onlar oturmuşlar, yanlarındaki bir sahifeden okuyorlardı. Benim sesimi duyunca hemen koşup saklandılar. Kızkardeşim kalkıp kapıyı açtı. Ben içeri yanına girdim ve:
— Ey kendi nefsinin düşmanı, bana senin saibî olduğunu söylediler, öyle mi? dedim ve ona vurdum. Kan akmağa başladı. Kanı görünce ağlayarak öfkeyle:
— Ey kendi nefsinin düşmanı, Hak dine girdim diye mi beni dövüyorsun? Biz işte Müslüman olduk, elinden ne gelirse yap, dedi.
Bir de baktım ki evin bir köşesinde bir sahife var: "Bu yazılı şey ne, ver şunu bana bakayım" dedim. Yıkanmadıkça vermedi: ''Temiz olmayan ona dokunamaz" dedi. Temizlendim. Kitabı aldım. Baktım, şunlar yazılı idi: "Bismillâhir-Rahmanir-Rahîm" kelimelerini okuyunca korktum ve sahifeyi elimden bıraktım. Sonra tekrar aldım. Baktım:


سبح لله ما في السموات وهو العزيز الحكيم ...الح

("Sebbehalillâhi Mâfissemavati vel'ardi ve Hüvel azizülhakîm" Okumaya devam ettim ve "Eşhedü Enlâilâhe İllallâh ve Eşhedü enne Muhammeden Resulûllah" diyerek Müslüman oldum."
Başka bir rivayette okunan sûrenin Taha Sûresi olduğu mezkûrdur. Rivayet ne olursa olsun, Hazreti Ömer'in Kur'an'ın tesiriyle Müslüman olduğu şüphesizdir. İşte bir kaç âyet okuyunca Hazreti Ömer'in o haşin kalbi yumuşadı. Kur'an böylece en sert bir insandan en âdil bir adam meydana çıkardı. O Ömer ki, bütün dünyada adaletin timsali olarak yaşamaktadır. Adalet hususunda cihanşümul bir şöhreti vardır. Bunu yapan Kur'an-ı Kerim'dir.
Hazreti Ömer oradan çıkarak doğruca Müslümanların gizli olarak toplandıkları yere gitti. Orada gür sesle şehadet getirerek Peygambere biat etti. Sonra çıkarak aşikâre "Müslüman oldum" diye ilân etti. (15a)
Hazreti Ömer'in İslâm dinine girişi hususunda diğer bir rivayet de alâka çekicidir. Resulûllah: "Elhakka" sûresini okurken Ömer işitmiş. Hazreti Ömer diyor ki: "Kur'an'ın bu düzgün âhengi, hoş tertibi, selis üslûbu, yüksek belâgat ve fesahati karşısında hayretten hayrete düşerek: Gerçekten Kureyşlilerin dediği gibi, bu şâir sözü dedim. Ben bunu der demez Resulûllah hemen: "Bu Peygamber sözüdür, şair sözü değil" âyetini okudu. Kendi kendime: "Bu adam kâhin, benim içimden geçeni bildi" dedim. Derhal Resulûllah: "Bu kâhin sözü değil" diyerek sûreyi sonuna doğru okudu, İşte o zaman kalbime İslâmiyet işledi." Bunların hepsi doğrudur, Peygamberi her zaman dinlediklerinden 3 rivayet te sahihtir.
Hazreti Ömer, Müslüman olunca hemen güpegündüz giderek açıkça Beyti Şerifi tavaf etti. Diğer Müslümanlar buna cesaret edemiyorlardı. Kureyşliler Hazreti Ömer'i böyle görünce:
— Ne var yâ Ömer? dediler.
Oda:
— Ne olacak; Lâilâhe İllallâh Muhammedün Resulûllah; kim evlâdını yetim bırakmak istemiyorsa yerinden kımıldamasın! dedi.
________

(15) Yâni eski dininden döndü.
(15a) Hz. Ömer'in İslamı kabulü Hatemül-Enbiya kitabımızda tafsilatlı yazılıdır.


Eserin yazarı: Osman Keskinoğlu Eser: Kuranı Kerim Bilgileri

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Kuranı Kerim Bilgileri

MollaCami.Com