Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

KUR'AN'IN SESİNİ KISMAK İSTEYENLER

Gelen heyetleri Hazreti Muhammed (s.a.v.)'letemastan alıkoymak, ortaya hikâyeciler salarak halkı oyalamak, sual sormak; bu gibi şeylerin faydalı bir netice vermediğini görünce Kureyşliler anladı ki, bunlardan bir şey çıkmıyor. Çünkü her defasında mağlûp oluyorlar. Kur'an'a muaraza etmekte bir şey elde edemiyorlar. Böyle meydan okumak için meydana çıkmaktan vazgeçtiler ve pasif bir mukavemete karar verdiler. Yâni Kur'an'ı dinlemekten vazgeçtiler, Halkın dinlemesine de engel olacaklardı. Çünkü Kur'an'ı dinleyen O'nun tesirinden kendini kurtaramıyordu.
İbni İshak rivayet ediyor: Hazreti Peygamber (s.a.v.) namaz kılarken âşikâre Kur'an okumaya başlayınca, müşrikler dağılıp savuşurlardı. Kur'anı işitmekten ve dinlemekten, (eûzü) işitmiş şeytan gibi, kaçıyorlardı. Eğer bir kimse Peygamber namaz kılarken okuduğu âyetlerden bir kısmını dinlemek isterse, müşriklerden korka korka gizlice dinliyordu. Müşriklerin, kendisinin Kur'an dinlediğinin farkına vardıklarını hissedince, onların ezâsından korkarak dinl
mekten vazgeçip giderdi. Resulûllah, sesini müşriklerin işitmeyeceği, fakat yalnız dinleyenin işiteceği şekilde indirince, yine kulak kabartıp dinlemeye koyulurdu. İşte böyle kalbleri Kur'an'a bağlı, fakat müşriklerden, ekseriyetin târizinden ve taarruzundan korkarak zahiren İslâma arka çevirenler çoktu.
Bilindiği üzere Kureyşliler Müslümanlara karşı işi azıtmış, zulüm etmeye başlamışlardı. Hazreti Bilâl Habeşî, Yemenli Ammâr Bini Yasir, Suheyb Rumî gibi erkekler ve Nehdiye, Ümmü Abiys gibi kadınlar işkencelere maruz kaldılar. Resulü Ekrem Haremi Şerifte Allahına ibadet ederken müşriklerin elebaşılarından Ukbe, üzerine işkembe pisliği atmıştı. Bunların karşısında Müs-lümanlar hicreti düşündüler ve ilk olarak Habeşistan'a hicret başladı. Ebubekir de hicrete kalkarak yola çıktı. Yolda İbni Dağine'ye rastladı, Ebubekir'e nereye gittiğini sordu. O da:
— Kureyşliler, bana içinde doğup büyüdüğüm yurdumda ikameti haram etti. Ben de terk-i diyar ediyorum. Huzur, hürriyet ve serbestlik içinde Allaha ibadet edebileceğim bir yere gidiyorum, demişti.
İbni-Dağine:
— Sen, hürmete şayan olan rabıtalara hürmet eder, sözün doğrusunu söyler, yoksullara yardım eder, felâketzedeleri kurtarır, misafirleri ağırlar bir adamsın, dedi ve onu geri çevirdi.. Böylece onun Mekke'de kalmasını sağlamıştı. Kureyşliler de âşikâre Kur'an okumamak şartiyle buna razı olmuşlardı.
Hazreti Ebubekir, evinin içindeki mescidinde ibadete ve Kur'an okumaya devam etmiş, müşrikler, Kur'an okumakla kadınların ve gençlerin üzerine tesir icra ettiğini, onların da atalarının dinlerinden dönmelerine sebep olduğunu söyliyerek İbni Dağine'ye şikâyet etmişlerdi. Bu şekilde Kur'an dinlemenin önünü almak için müşrikler her çareye başvuruyorlardı. Fakat muvaffak olabiliyorlar mıydı? Asla... Vahyin sesi her şeyin üstündeydi. Bizzat Kureyşlilerin uluları, halkı Kur'an dinlemekten vazgeçirmeye çalışırken, kendileri bu kararı tatbik için yeter derecede kuvvet ve azim sahibi değildiler. Çünkü içlerinde bu, şimdiye kadar duymadıkları sese bir düşkünlük, bir şevk vardı. Gönüllerinin bu arzusunu yenemiyorlardı.


Eserin yazarı: Osman Keskinoğlu Eser: Kuranı Kerim Bilgileri

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Kuranı Kerim Bilgileri

MollaCami.Com