Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

ASHABI KİRAMDAN OLAN MÜFESSİRLER

İbni Haldun'un dediği gibi, Arapların hepsi Kur'an'ı bir derecede anlayamıyorlardı. Bütün müfredat ve terkiplerine nüfuz edemiyorlardı. Çünkü bir dil bilmekle o dildeki her hangi bir kitabın her yerini anlamak herkes için mümkün olamaz, bir kitabı anlamak yalnız dil işi değildir, akıl, zekâ, idrâk, ilim de ister. Arapların hepsi aynı derecede olmadığından Kur'an anlayışları birbirinden farklı idi. Ashap anlayamadıkları yerleri Resulü Ekreme sorarlardı. Resulü Ekremden sonra kibarı ashaba, birbirlerine sorup öğrenirlerdi. Kur'an'ı hakikaten bilmedikleri bir şeyi söylemekten son derece çekinirlerdi.

Hatta Hazreti Ebubekir'e "Ebben" kelimesi sorulduğu zaman: "Eğer Kitabullah hakkında bilmediğim bir şeyi söyleyecek olursam beni hangi yer barındırır, hangi gök gölgelendirir?" demişti.

Hazreti Ömer hutbe okurken "Tehavvüf" kelimesinin mânasını sordu. Hüzeyl'den bir adam "noksan" mânasına geldiğini söyledi.
Kur'an yeni ifade ve medluller, tâbir ve mânalar getirmişti. Onları herkes bilemezdi. Çoğu icmalen anlıyordu. Kelimelerin medlul ve muhtevaları değişir, lisan her zaman daimî değişmektedir.

İbni Haleveyh diyor ki: "Münafık" kelimesi cahiliyet devrinde bilinmeyen bir kelimedir."

İbnül-Arabî diyor ki "Cahiliyet sözlerinde ve şiirlerinde "fasik" kelimesi işitilmiş değildir."
İşte bu gibi kelimeleri bilmek geniş malûmat ister.

Sonra Kur'an'da mânasına ancak ilimde derin bilgi sahibi ulemanın nüfuz edebileceği veya onların da nüfuz edemiyeceği âyetler vardır. Müteşabihat dediğimiz bu âyetlerin tefsiri ihtilâflara yol açmıştır. İşte bu gibi sebeplerle her sahabi Kur'an'ı tefsir edecek kuvveti kendinde topluyor demek değildir.
Sahabeden olan müfessirler bellidir.

Hulefayi Raşidîn yani Hazreti Ebu-bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazreti Ali, sonra İbni Abbas, İbni Mes'ud, Übey Bini Kâab, Zeyd Bini Sabit, Ebu Musa el-Eş'arî, Abdullah İbni Zübeyr Hazeratı en meşhurlarıdır.

Kur'an-ı Kerim'in tarihinden bahsederken bunların Kur'an'a hizmetlerini, Kur'an hakkındaki bilgilerini göstermiş bulunuyoruz.

Hazreti Ali nüzul sebeplerini en iyi biliyordu. O demiştir ki: "Hiç bir âyet yoktur ki, onun gece mi gündüz mü, ovada mı, dağda mı yani nerede ve ne zaman nâzil olmuş olduğunu başkasından daha iyi bilmiş olmayayım."

İbni Saad "Tabakat" ında onun Kur'an'ı nüzul sırasiyle yazdığını söyler. İbni Mes'ud Kur'an hakkında gür bir kaynaktır. İbni Abbas "Tercemanı Kur'an'' unvanını taşır ve bihakkın Reisül-Müfessirin sayılır. İbni Abbas'ın rivayetleri toplanmıştır. Buna ''İbni Abbas Tefsiri" denir. Tedvin devrinde bu muhtelif rivayetler tesbit olunmuştur. En mükemmeli Ali Bini Ebî Talha tarikiyle olan rivayettir.

Ahmed İbni Hanbelî demiştir ki: "Mısırda tefsirden bir eser vardır, onu Ali Bini Ebî Talha rivayet eylemiştir. Eğer bir tefsir talebesi onu tahsil maksadiyle Mısır'a gitse çok bir şey sayılmaz, ondan ötürü oraya gitmeye değer."


Eserin yazarı: Osman Keskinoğlu Eser: Kuranı Kerim Bilgileri

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Kuranı Kerim Bilgileri

MollaCami.Com