Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
72. ŞEYTANLA BİR GÖRÜŞME!
Şeytanla kabristanda karşılaştılar. Şeytan çok neşeliydi. Adam sordu:
"Bu ne hâl?"
"Altın devrimi yaşıyorum." diye cevap verdi şeytan.
Adam anlamazlıktan geldi: "Ne demek istiyorsun?" "Sen de pekâla biliyorsun," dedi, "Asırlarca âhirzaman dedim durdum. Şimdi artık mutluyum. O Asr-ı Saadet'te neler çektiğimi bir ben bilirim. Hangi sahabeyi görsem dizlerimin takatı kesilirdi. Hele Ömer, onu görünce saklanacak delik arar, yolumu değiştirirdim. Daha sonra da rahat yüzü gördüm sayılmaz. Sahabeler gitti, müçtehidler geldi. Her asırda bir kutup, bir müceddid, nice alim, nice veli... Bana rahat yüzü mü gösterdiler?. Geylânî gitti, Gazali geldi; Rabbanî gitti, Mevlâna geldi.. Selçuklunun çöküşüyle biraz rahat edeceğimi sandım. Ne gezer. Al sana Osmanlı Ama şimdi altın devrimi yaşıyorum. Evet altın devrimi. Şeytan, daha sonra da bir nârâ atarak "Gün benim, devran benim" diye ekledi.
"Milyonlarca, milyarlarca insanı nasıl yoldan çıkarıyorsun? Bunu hangi kuvvetle yapıyorsun?" diye sordu adam.
Şeytan bir kahkaha savurdu: "Allah'ın onlara verdiği kuvvetle!" "Nasıl olur!?"
"Anlatayım," dedi şeytan. "İnsana takılan bütün âletler, duygular, verilen bütün hisler, kuvvetler hep Allah'ın ihsânı. Ben o insana Allah'ı unutturuyorum. İçine vesvese atıyor, ne lâzımsa yapıyorum. Oyunlar tezgâhlıyor, tuzaklar kuruyorum. Sonunda bana uyarsa, Allah'ın bu ihsanlarını benim istediğim yönde kullanıyor. İşte bütün mesele bu kadar basit."
"Demek sen Allah'ı biliyorsun?" diyerek hayretini belirtti adam.
Şeytan acı acı gülerek; "Öyle lâf ediyorsun ki şaşıyorum" dedi.
"Hiç bilinmeyen bir Zât'a isyan edilir mi? Onu bilmeyen mi var? Ama kimisi Kur'an'ı dinler, emirlerine uyar. Kimisi de beni dinler, isyan yolunu tutar. Bu ayrı mesele."
Adam, şeytana silahlarını sordu. "Bunları ezberlemeye hafızan yetmez," dedi şeytan. "En çok kullandıklarım dünya sevgisi, benlik dâvâsı, şehvet, gazap, hırs, haset, riya. Herkesin nabzına göre şerbet veririm. Birine aldanmazsa, diğerini sunarım. Kendime bağlayıncaya kadar peşini bırakmam. Bunu başardım mı işim kolaylaşır. Artık ben o kişinin ardına düşmem. 0 beni takip eder."
Şeytan onu bir kabre götürerek "Bak" dedi. Adam baktı. Toprağın altı da, üstü gibi seyredilebiliyordu
Şeytan, "Şu var ya," dedi, "Bil bakalım, erkek mi, kadın mı?"
"Ne bileyim ben," diye cevap verdi adam.
Şeytan "vaktiyle" dedi, "şu kemikler bir kadının, şu ileridekine de bir delikanlının bedenleri sarılıydı. İkisini de rahatlıkla parmağımda oynatıyordum. Bu kâinatı, ondaki harika hadiseleri, insanın mükemmel yaratılışını, ölümü, hesap gününü, kısacası, her hakikatı unutturdum onlara. Şehvetten başka birşey düşünmez oldular. Bir ömür boyu hayvan gibi yaşadılar. Şimdi de azap çekiyorlar."
Mezarlıkta biraz ilerlediler. Şeytan bir başka kabri gösterdi: "Bil bakayım," dedi, bu kemikler zengin kemiği mi, fakir kemiği mi?"
"Kemiklerden birşey anlaşılmıyor" dedi adam. Ama mezar taşından bu şahsın vaktiyle zengin biri olduğu belli.
"Evet," diye cevap verdi şeytan. "Ben bu adamı servetiyle gururlandırdım. Mal sevgisi gönlünde o kadar yer etti ki, işin birini bırakıp diğerine koşuyor, rüyalarında bile parayla uğraşıyordu. Ona rahat yüzü göstermedim. Gayri meşru kazançların peşinde koşturdum. Zâlim ettim, hırsız ettim, mağrur ettim... Bunlar onu mahvetmeye yetti; şimdi ilk hesabını veriyor. Şu berideki de bir fakirdi. Onu da bunun malına haset ettirdim. Kalbine kin ve nefret tohumları serptim. Bu kadarla da kalmadım, onu ruhî bunalımlara ittim. Sonunda kaderi tenkide kadar götürdüm. O da bir başka azap içinde. İşte bir taşla iki kuş vurmak diye buna denir."
Sözün burasında hiç alâkası yokken yine, "Şu Osmanlılar yok mu," diye içini çekti, şeytan" kendileri gittiler ama, yine de bana çok çektiriyorlar. Fakat ben de intikamımı iyi aldım."
"Nasıl aldın?' diye sordu adam.
"Anlatayım," dedi. Bunu söylerken göğsünü kabartmış, ellerini koltuklarının altına sokmuş, başını gururla dikmişti:
"Asırlarca dinin, îmanın ve namusun bayraktarlığını yaptılar. Nice plânlarımı akîm bıraktılar. Nice insanları Allah'a secde ettirdiler. Fakat, şimdi ne oldu? Onların torunları benim peşimdeler. Hâyâ perdelerini sıyırıp çöpe attım. Şimdi birbirlerinin namusuna kötü gözle bakmayı hüner sayıyorlar. Bu manzara beni keyfimden çıldırtıyor. Dahası da var. Dün Osmanlının isminden dehşete kapılan Avrupalı, bugün memleketinize rahatlıkla giriyor. İstediği gibi eğleniyor ve Meyhanelerinizde, kızlarınızın taşıdığı içkileri içiyorlar.Bu konuşmaları dinlerken adamın içinde bir sıkıntı belirmiş ve şeytanın kendisini ümitsizliğe düşürmek istediğini anlamıştı. Elbette daha fazla konuşturamazdı:
"Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır." diye başladı söze. "işte şimdi bu bahara girmek üzereyiz. Sözünü ettiğin pespaye gençliğe bedel din, vatan millet için gece gündüz çalışan çırpınan, göz yaşı döken yeni bir gençlik daha yetişiyor. Hem de akıl almaz bir hızla. Bunu sen de biliyorsun. Nitekim onlarla durmadan uğraşıyorsun. Öyle değil mi?"
Şeytan adamın söylediklerini inkâr edemezdi. Ve yanından ayrılırken "evet" dedi biliyorum.
Ama yine de onlarla uğraşacağım." deyip, kaybolması bir oldu.
Eser: KISSALAR
KISSALAR
- 01. 600 AĞAÇLI HURMA BAHÇESİNİ BAĞIŞLADI
- 02. Allah Kullarını Biz Farketmesek de Korur
- 03. Allah’ın Hikmeti
- 04. "Allah'tan korkuyorum"
- 05. ANA SÖZÜ DİNLEMEMEK
- 06. ANNEYE ITAAT
- 07. Artan Pilav
- 08. AYNEN SENİN GİBİ OLMAK İSTERİM
- 09. AZAD EDİLENLER
- 10. BABA NASIHATI
- 11. Bana delil getir
- 12. SEYYİT BATTAL GAZİ'NİN KABRİ
- 13. BAYKUŞ
- 14. Besmele çeken kadın
- 15. BİR ÖLÜM RÜYASI
- 16. BU GECENİN HÜRMETİNE
- 17. CENNETE İLK GİREN KADIN
- 18. Ceza olarak eli kesilen şeyh
- 19. Çoban baba
- 20. CUMA GÜNÜ
- 21. Siz Kabirdekiler Cumayı Bilir misiniz?
- 22. Delik Portakal
- 23. DENİZDE BİR ŞEHİD
- 24. DERVİŞ KAŞIKLARI
- 25. Dünyanın Hali
- 26. Erkekle kadın arasında sevap müşterektir
- 27. Eskici Baba
- 28. FİL ETİ YEMEYECEĞİM
- 29. GARİP BİR EFSANE
- 30. Gedik
- 31. GELMEDİKÇE BEN DE YEMEYECEĞİM
- 32. Gıybet
- 33. GÜLLER EFENDİSİNİN ÇOCUKLARA KARŞI TAVRI
- 34. HABBAB'IN AŞKI
- 35. Hacı Mesut
- 36. HACILIK BERATI
- 37. HAZRETİ NEVFEL'İN ŞEHADETİ VE HZ. EBU BEKİR (r.a.)
- 38. HELAL LOKMA GEREK
- 39. Her Durumda Allah’a Teslim Olmak
- 40. HİKAYELER
- 41. İBADETİ ARTARSA RIZKI DA ARTAR
- 42. KARDEŞLİK
- 43. KARYAĞDI HATUN
- 44. KEL, KÖR VE ABRAŞ'IN İMTİHANI
- 45. KIMSE ASLINI UNUTMASIN
- 46. KISSALAR
- 47. Kötü Olaylara Sabretmek
- 48. KÜRT OLARAK AKŞAMLADIM, ARAB OLARAK SABAHLADIM
- 49. MAGARADAKi ÜC KiSi
- 50. MERKEP SÜRÜSÜ GEÇİYOR
- 51. Mesafenin Önemi
- 52. MİSAFİR İSTEMEYEN KADIN
- 53. MÜHÜRLÜ İZİN
- 54. MÜSLÜMANLARIN YARDIMLAŞMA AHLAKI
- 55. Neden Rengin Sararır?
- 56. Nefsini Allah'a Satan Genç
- 57. Nureddin Zengi'nin Rüyâsı
- 58. NUŞİREVAN'IN ADALETİ
- 59. ÖLÜLERİN ARKASINDAN DUA ETMEK
- 60. Örnek İslâm Kadını
- 61. CENNET KOMŞUSU
- 62. PEYGAMBERİMİZ'İN CÖMERTLİĞİ
- 63. RABBİM BANA SENİN NEZDİNDE BİR EV YAP
- 64. RAHİP CÜREYC
- 65. Sakız Ağacında Yapılan Hac
- 66. Salebe
- 67. ŞAM'DAN GELEN YAHUDİ
- 68. ŞEHADET ARZUSU
- 69. ŞEYHİN KEDİSİ
- 70. ŞEYTANIN HİLELERİ
- 71. ŞEYTANIN OYUNU
- 72. ŞEYTANLA BİR GÖRÜŞME!
- 73. SİZİN KEFENİNİZE İHTİYACIMIZ YOK
- 74. SOMUNCU BABA
- 75. Sürgün
- 76. Tevbe
- 77. ÜÇ KIZLAR
- 78. YÜZÜKTEKİ YAZI
- 79. ZEVCESİNE GÖTÜRÜN
- 80. ZOR ZAMANDA YAPILAN YARDIM
- 81. ZÜLKARNEYN VE PADİŞAH
- 82. ZULÜM