Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

Yetimlere İyilik Etmek ve Zulümden Kaçınmak

Buhari'nin rivayetine göre: Peygamber'imiz (S.A.S.) sahadet parmagi ile orta parmagini ayirip göstererek:

«Ben ve yetimin bakimini üzerine alan kimse, bu sekilde cennette birlikteyiz» diye buyurmustur.

Müslim'in ayni konudaki rivayetine göre. Peygamber (S.A.S.)'imiz sehâdet parmagi ile orta parmagini birarada göstererek:

«Gerek kendisinin gerek baskasinin olsun bir yetimin gözetimini üzerine alan kimse, benimle birlikte su sekilde cennettedir» diye buyurmustur.

Bezzar'in ayni konudaki rivayetine göre de Peygamber (S.A.V)'imiz:

«iki parmagini birlestirerek yakini olsun - olmasin, bir yetimin bakimini üstüne alan kimseyle ben, su iki parmagim gibi cennetteyiz.» diye buyurmustur. "Üc kiz çocugunun bakimina kosan kimse de cennettedir, ona oruclu - namazli bir mücâhidin mükâfati verilir." buyurmustur.

Ibni Mâce'ye göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Üç yetime et uzatan kimse gecesini namaz kilarak, gündüzünü oruç tutarak geçiren ve gece - gündüz kiliçla Allâh (C.C) yolunda cihâd eden kimse gibidir, su iki parmagim nasil birbirine esse, ben ile o kimse de o sekilde cennette kardesiz."

(Burada sahadet parmagi ile orta parmagini birbirine yapistirmistir.)

Tirmizî'ye göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Kim yetim bir müslüman çocugunu elinden tutarak bakimini üzerine alirsa, afvedilmesi mümkün olmayan bir günah islemedikçe cennete girmesi kesindir.»

Ibni Mâce'ye göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— En hayirli müslüman evi, içinde bulunan yetime iyi davranilan
evdir. En fena müslüman evi de içinde bulunan yetime hor davranilan
evdir.»

Ebu Ya'lâ'ya göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Cennetin kapisini ilk açacak olan benim. Fakat o sirada önümden geçmek üzere olan bir kadina rastlarim, ona «Sana ne oluyor, kimsin sen» diye sorarim, bana «Ben, mes'ûliyyeti altinda bulunan yetime iyi bakan bir kadinim» diye cevap verir.

Taberani'ye göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Beni hak üzere peygamber gönderen Allâh (C.C)'a yemin ederek söylüyorum ki, yetime aciyip ona karsi tatli dil kullanana, düsküne merhamet edene ve Allâh (C.C)'in kendisine verdigi ile komsusuna karsi çalim satmayana, Allâh (C.C) Kiyamet Günü azab çektirmez.»

Ahmed Ibni Hambel'e göre Peygamber'imiz {S.A.S} buyuruyor ki:

«— Kim, sirf Allâh (C.C) Rizasi için bir yetimin basini oksarsa Allâh (C.C) ona elini üzerinde gezdirdigi, saçlarin sayisi kadar sevap yazar. Yaninda barinan yetim bir erkek veya kiz çocuguna iyilik eden ile ben, su iki parmagim gibi cennette birlikte oluruz.»

Hakim'in dogruladigina göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

c— Kim, sirf Allâh (C.C) Rizasi için bir yetimin basini oksarda Allâh (C.C) ona elini üzerinde gezdirdigi, saçlarin sayisi kadar sevap yazar. Yaninda barinan yetim bîr erkek veya kiz çocuguna iyilik eden ile ben, su iki parmagim gibi cennette birlikte oluruz.»

Hakim'in dogruladigina göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Ulu Allâh (C.C) Hz. Yakub (A.S)'a kör olusunun, kambur olusunun ve Hz. Yûsuf (A.S)'a kardeslerinin çektirdikleri acilarin sebebi sudur. Hz. Yakup (A.S) ve ailesi koyun kesip yedikleri bir gün kapisina gelen fakir oruçlu ve karni aç bir yetime yiyecek vermemislerdi, sonra Allâh (C.C) ona bildirdi ki kendisi insanlar arasinda en çok yetime yemek yapip yoksullari evine çagirmasini emretti, o da Allâh (C.C)'in emrini yerine getirdi.»

Ebu Hureyre 'nin rivayet ettigine göre. Peygamber'imiz buyuruyor ki:

"Dul ve yetîmlerin yardimina kosan kimse Allah (C.C) yolunda mücâhid
gibidir."

(Ebu Hureyre der ki, «Peygamber'imizin: "... Hiç ara vermeden
gecelerini namaz kilarak geçiren ve hiç bozmadan her gün oruç tutan gibi»
buyurdugunu saniyorum."

Ibni Mâce'ye göre Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor kî:

«— Dul ve yetimlere elini uzatan kimse, Allah (C.C) Yolunda cihâd eden ve gecelerini namaz kilarak ve gündüzlerini oruç tutArak geçiren kimse gibidir.»

Eski büyüklerden biri der ki. «Ben önceleri içkici, günaha düskün biri îdim. Bir gün bir yetim ile karsilastim, ona evlâda davranilir gibi, hattâ daha yakin davranarak iyilik ettim. O gece uykuya yatinca rüyamda zebanilerin beni sert biçimde yakalayip cehenneme dogru götürdüklerini gördüm, bir de baktim ki iyilik ettigim yetim yolumuzu keserek beni götürmekte olan zebanilere O'nu birakin, onun hakkinda Rabb'ime müracaat edecegim» dedi

Zebaniler çocugun dediklerine aldiris etmek istemediler. Fakat o sirada «Onu saliverin. Biz onu kendisine yapilan iyilige karsilik olarak yetime bagisladik» diye bir ses geldi. Böylece uyandim ve o günden sonra yetimlere iyilik etmeye deha fazîa önem verdim.

Anlatildigina göre zengin Alevilerden biri ölür ve geride Alevî bir kadindan dogma birkaç kiz çocugu kalir. Bir müddet sonra iyice fakir düserler, bu yüzden çevrenin hakaretlerine maruz kalmamak için yurtlarindan göçerler. Yolda bakimsiz bir mescide siginirlar.

Dul kadin, çocuklarini burada birakip yiyecek bir sey bulmaya cikar. Sehrin müslümen ileri gelenine basvurur. Durumunu anlatir, fakat adam «Durumunu mutlaka delillendirmem gerekir» diyerek kadini eli bos çevirir.
Kadin arkasindan bir mecûsîye vararak durumunu anlatir, adam kadina inanir ve bir kadin göndererek yetim yavrulari ile o kadinin evine getirtir, onlara gayet iyi bakar.

Gece yarisi olunca sehrin müslüman ileri geleni rüyasinda Kiyamet koptugunu görür. Peygamber'imiz basi üzerinde «hamd sancagi» tasiyan ulu bir kösktür, karsisinda duruyor.

Adam Peygamberimize «Su kösk kimin içindir, yâ Rasûlellah » diye sorar. Peygamber'imiz : «Bir müslümanindir» diye cevap verir. Adam «ya Rasûlellah , ben tevhid akidesinden hic ayrilmamis bir müslümanim» der. Peygamber'imiz ona «Buna dâir bana delil getir» der. adam sasakalir. Peygamber'imiz ona yetim anasi Alevi kadinin durumunu hatirlatir, adam bu sirada üzüntü ve pismanlik içinde uyanir.

Derhal kadinin pesine düser, siki bir arastirmadan sonra bilen birinin kilavuzlugu ile kadini mecüsinin evinde bulur, onu alip evine götürmek ister, fakat «Onlar sayesinde evime bereket geldi» diyerek mecûsî reddeder. Adam mecûsiye «Yüz dinar vereyim de onlari bana teslim et» der, mecûsî yine reddeder. Bu sefer misafirleri mecûsiden zorla almaya kalkisinca mecûsî ona der ki. «Senin pesinden kostugun seye ben senden daha lâyikim, rüyanda gördügün kösk benim için yaratilmistir. Sen bana karsi «müslümanim» diye mi üstünlük tasliyorsun? Allah (C.C) adina yemin ederim ki, ben ve ev halkim, bir dul kadin vasitasi iie müslüman oiduk da ondan sonra yattik. Senin gördügün rüyanin aynisini ben de gördüm. Peygamberiniz bana «Dul kadin ile yetim kizlar yaninda mi?» diye sordu. «Evet» dedim. Bunun üzerine Peygaamber'imiz «O halde bu kösk senin ve ev halkinindir» dedi.

Aldigi bu son cevab üzerine, sehrin ileri gelen mûslümani, ancak Allâh (C.C)'in bildigi büyük bir üzüntü ve pismanlik içinde eski mecüsinin yanindan ayrildi.


Eserin yazarı: İmam Gazali Eser: Kalplerin Keşfi

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Kalplerin Keşfi

MollaCami.Com