Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

Allah'ı (C.C.) Zikretmenin Fazileti

Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

"Siz beni anin ki, ben de sizi anayim. Bana sükredin, sakin nankörlük etmeyin."

(Bakara Süre-i Celilesi; 152)

Sabit-ül Bünnanî (R,A.) der ki ben Rabb'imin beni ne zaman anacagini biliyorum.» Dinleyenler bu söz karsisinda irkilerek «bunu nasil biliyorsun» diye sorarlar. Sabit-ül Bünnanî: «Ben O'nu ne zaman anarsam o da beni o zaman anar» diye karsilik verir.

Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

"Ey îmân edenler Allah'i sık sık anin."

(Ahzab Süre-i Celilesi; 41)

Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

«-— Arafattan indigimiz zaman Allah'i "Mes'arulharam" da anin. O size nasil hidayet verdiyse siz de O'nu zikredin»

(Bakara Süre-i Celilesi; 198).

Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

«— Hacc görevlerinizi bitirince atalarinizi andiginiz kadar, hatta daha hararetli bir dil ile Allah'i aniniz» (Bakara Süre-i Celilesi; 200).

Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

"Bu derin düsünceliler ayakta, oturarak ve yanlari üstü uzanmislarken Allâh'i anarlar ve ey Rabb'imiz, sen bütün bu varliklari bosuna yaratmaadin, seni böyle bir isnadden tenzih ederiz, o halde bizi cehennem azabindan koru.» diyerek göklerin ve yerin yaratilisi hakkinda enine boyuna düsünceye dalarlar."

(Al-i Imran Süre-i Celilesi; 191).

Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

«— Namazi kilinca ayakta, oturuyorken ve yanüstü uzanmisken Allâh'i aniniz.»

(Nisa Süre-i Celilesi; 103)

Ibni Abbas (R.A.) yukardaki âyeti tefsir ederken: «Yani gece gündüz, denizde karada, evde, yolda, varlikta, darlikta, saglikta hastalikta, gizli açik her zaman ve her yerde Allah (C.C)'i aniniz.»

Ulu Allah (C.C) münafiklari:

«Allah'i çok az anarlar» diye kinamaktadir.

(Nisa Süre-i Celilesi; 142)

Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

«— Rabb'ini, içinden yalvararak ve çekinerek, yüksek sesle konusmayarak sabah-aksam an da gafillerden olma.»

(A´raf Süre-i Celilesi; 205)

Yine ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

«— Allah'i zikretmek, hiç süphesiz, en büyük ibadettir»

(Ankebut Süre-i Celilesi; 45)

Ibni Abbss (R.A.) yukardaki âyeti hakkinda der ki. «Bu âyeti iki türlü anlamak mümkündür;

1) Allah (C.C)'in sizi anmasi, sizin O'nun anmanizdan daha önemlidir.

2) Allah (C.C)´i anmak, geride kalan her türlü ibadetten üstündür.»
Buna dâir deha bir' çok âyetler vardir.

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

«— Gafiller arasinda Allah (C.C)'i anan kimse, kuru otlar arasindaki yesil otlar gibidir.»

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

«— Gafiller arasinda Allah (C.C)'i anan kimse, cephe kaçaklari arasindaki savasçi gibidir.»

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

«— Ulu Allah (C.C) söyle buyurur: "Beni andigi sürece, dudaklari benim adima kipirdadikça ben kulum ile birlikteyim.»

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

«— Kulun isledigi ameller içinde, ona Allah (C.C)'in azabindan en kurtarici
olani, Allah (C.C)'i anmaktir»

Sahabiler «Cihâd da mi bunun ayarinda degil» diye sorarlar.

Peygamber'imiz (S.A.S) onlara: «Düsmana vura vura kilicin kirildiktan sonra yine bir kilici vura vura kirmak ve bir üçüncü kilici, yine düsmanla vurusa vurusa kirmak durumu disinda cihad bile onun oyarinda degildir.»

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

"Cennet bahçelerinde gezinmek isteyen kimse ulu Allah'i sik sik ansin.»

Peygamber (S.A.S)´imize «en faziletli amel nedir?» diye sorarlar. Peygamber (S.A.S)`imiz «Allah (C.C)'i anan dilin kurumadan can vermendir."

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

"Sabah-aksam Allah (C.C)'in adini an ki, sabah ve aksama günahsiz giresln."

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

"Sabah aksam Allah (C.C)'in adini dilden düsürmemek. Allah (C.C) yolunda düsman iie vurusurken kiliç kirmak ve mali cömertçe dagitmaktan daha faziletlidir."

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

«— Ulu Allah (C.C) buyuruyor: "Kulum beni içinden aninca ben onu içimden anarim. Beni kalabalik arasinda anarsa ben de onu daha hayirli bir kalabalik içinde anarim. Bana bir karis yaklasirsa ben de ona bir dirsek boyu yaklasirim. Bana bir dirsek boyu yaklasirsa ben de ona bir kulaç yaklasirim. Bana dogru yürüyünce ben ona dogru kosa kosa giderim.»

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

«— Yedi kimse var ki, Allah (C.C), baska hiç bîr gölgenin bulunmadigi günde onlan Ars'inin gölgesi altina alir.»

Bu yedi kimseden biri. Yalniz basina iken Allah (C.C)'i anarak O'nun korkusu île gözleri yasarandir.

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

"Beni Iyi dinleyin. Size amellerinizin en hayirlisini, Rabb'inizin katinda en temiz olani, size en yüksek, derece kazandirani, kâgit ve altin para dagitmaktan sizin Için daha hayirli olani, düsman ile karsilasip onun boynunu vurmaktan veya boynunuzu ona vurdurup sehid olmaktan sizin hesabiniza daha faydali olani size söyleyeyim mi?»

Sahabiler: "Bu amel nedir, ya Rasülallah (S.A.V)" diye sorarlar.

Peygamber (S.A.V)´imiz «Allah (C.C)'i dilden düsürmemektir» diye cevap verir."

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

"Ulu Allah (C.C.) söyle buyuruyor: "Beni anmaktan benden bir sey istemeye firsat bulamayanlara, isteyenlere en degerli bagisi sunarim."

Fudayl (r.a.) der ki: «Ögrendigime göre ulu Allah (C.C.) söyle buyurur:

"Ey
kulum, beni sabahtan sonra bir saat ve aksamdan sonra bir saat anarsan, ikisi arasinda gecen zaman parçalarinda sana kâfiyim."

Alimlerden biri der ki: «Ulu Allah (C.C.) söyle buyurur:

"Kalbine nazar atfettigim zaman benim zikrimin orada baskin oldugunu gördügüm kulun bütün karar ve davranislarina yön vermeyi üzerime alir. onun sözdasi ve yakini olurum."

Hasan-ül Basrî (r.a.) der ki: «Allah (C.C.)'i anmak iki türlüdür:

Birincisi: Allah (C.C.) ile aranda kalacak sekilde gizli olarak O'nu anmandir. Zikrin bu çesidi, ne kadar güzel ve üstün derecelidir.

Bundan daha degerlisi de Allah (C.C.)'i, O'nun haram kaldiklari ile karsilasinca anmaktir.»

Rivayete göre Allah (C.C.)'in adini ananlardan baska herkes susuzluk içinde dünyadan ayrilir.

Muaz Ibni Cebel (R.A.) der ki. «Cennetlikler sadece Allah (C.C.)'i anmadan geçirdikleri bir saate hayiflanirlar.»

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

"Bîr oraya gelerek Allah (C.C.)'in adini anan kimselerin melekler çevresini kusatir, onlari rahmet bürür ve Allah (C.C.) da onlari yanindakiler arasinda anar."

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

"Bir araya gelerek Allah (C.C.)'in rizasindan baska hiç bir sey beklemeden O'nun adini ananlara gökten «Günahlariniz bagislanmis olarak kalkiniz, kötülükleriniz iyiliklere dönüstürülmüstür." dîye seslenilir.

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

"Bir yerde oturup da Allah (C.C.)'in adini anmayan ve Peygamber'ine sa-lat-ü selâm getirmeyen bir grup. Kiyamet Günü bu davranisi karsisinda hayiflanmak zorunda kalir."

Hz. Davud (A.S.) ulu Allah (C.C.)'a söyle dua eder. "Allah'im! Beni
senin adini ananlarin meclisinden geçip gafillerin arasina katilmaya giderken görünce ayagimi kir, bu bana tarafindan bagislanmis bir nimet olur."

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

"Iyi bir toplantiya katilmak, mü´minin iki milyon kötü toplantida kazandigi günahi giderir."

Ebû Hureyre (R.A.) der ki. «Gök halki içinde Allah (C.C.)'in adi anilan kimselerin evlerini yildizlari biribirlerine gösterir gibi gösterirler.»

Süfyan Ibni Üyeyne (R.A.) der ki; "Mü`minler bir araya gelip Allah (C.C.)'in adini andiklari zaman gerek seytan ve gerekse dünya onlarin yaninden kaçar. Seytan dünyayi «görüyor musun, ne yapiyorlar» diye hayiflanir. Fakat dünya seytana «Birak yapsirslar, yorulduklari zaman. teker teker hepsini enselerinden tutup sana getiririm.» diye karsilik verir.

Ebû Hureyre {R.A.) bir gün carsiya girer ve: «Peygamber (S.A.V)'imizin mirasi camide bölüsülürken sizi burada görüyorum» der. Bu sözleri duyan esnaf ve halk çarsiyi pazari birakip camiye kosusurlar, fakat bölüsülen bir miras göremezler.

Bunun üzerine Ebû Hureyre'ye: «Biz camide bölüsülen bir miras göremedik» derler. Ebû Hureyre onlara: «Peki, ne gördünüz» diye sorar. Onlar da «Allah (C.C.)'in adini anan ve Kur'ân okuyan kimseler gördük» derler. Ebû Hureyre onlara: «iste Peygamber'imizin mirasi budun» diye karsilik verir.

Amesin Ebû salihden onun da Ebû Hureyre ve Ebû Hudri'den (R. Anhuma) rivayet ettiklerine göre

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

«— Allah (C.C.)'in kullarin amellerini yazanlar disinda yer yüzünde devamli dolasan bir grup melegi vardir. Bunlar bir araya gelerek Allah (C.C.)'in adini anan bir mü´min grup görünce biribirlerine «Aradiginiz burada, gelin» diye seslenerek bir araya toplanirlar ve gök yüzüne yüceleinceye kadar bu grubun etrafini sararak beklerler.

Göge çikinca ,Allah (C.C.) onlara: «Kullarimi ne ile mesgul iken biraktiniz» diye sorar, onlar da «Sana hamd ederken, seni noksan sifatlardan tenzih ederken ve seni yüceltirken yanlarindan ayrildik» diye cevap verirler.

Ulu Allah (C.C.): «Peki, onlar beni gördüler mi» diye sorar, melekler: «hayir» diye cevap verirler. Allah (C.C.) onlara: «peki beni görseler ne yaparlar» diye sorar. Melekler de: «seni görselerdi, hamdleri, tesbihleri ve seni yüceltmeleri, daha kuvvetli olurdu.» diye cevap verirler.

Allah (C.C.) onlara sorar. «Peki hangi seyden çekinerek bana siginiyorlar»

Melekler «cehennemden» diye cevap verirler.

Allah (C.C.) onlara: «Cehennemi gördüler mi» diye sorar. Melekler «Hayir» diye cevap verirler.

Allah (C.C.) onlara: «Peki cehennemi görseler ne yaparlardi» diye sorar. Melekler de «Cehennemi görseler ondan daha cok kaçinirlar, daha cok nefret ederdi» diye cevap verirler.

Allah (C.C.) onlara: «istedikleri nedir» diye sorar: Melekler «Cennet» derler.

Allah (C.C.) onlara: «Peki, hic gördüler mi» diye sorar. Melekler: «Hayir» diye cevap verirler.

Allah (C.C.) onlara: «Peki, cenneti görmüs olsalardi, davranislari ne olurdu» diye sorar. Onlarda: «Eger cenneti görselerdi, ona kersi daha güclü bir arzu duyarlardi» derler.

Bunun üzerine Ulu Allah (C.C.) meleklere: «Sizi sahid tutuyorum ki, onlarin hepsinin günahlarini bagisladim» der.

Melekler «aralarinda falan kimse de vardi, o zikretmek için degil, baska bir amaçla aralarina katilmisti» derler.

Ulu Allah (C.C.): «Onlar öyle bir topluluktur ki, onlar ile birlikte oturan bedbaht olmaz.»

Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:

«— Gerek benim ve gerekse benden önceki peygamberlerin söyledigi en faziletli söz «lâ ilâhe illallahu vehdehu lâ serike lehu (Allâh'dan baska ilâh yoktur, tektir, ortagi yoktur)» sözüdür.

Bir kimse günde yüz kere "la ilahe illallahu vahdehu lâ serike lehül mülkü ve lehul hamdü ve huve alâ külli sey'in kadir"

(Allah'dan baska ilâh yoktur, tektir, ortagi yoktur. Varligin mülkü O'nundur. Hand O'na mahsusdur, o her seye kadirdir)»

derse on köle azad etmis gibi olur, amel defterine yüz iyilik yazilir ve kötülüklerinin yüz tanesi de silinir, o gün aksama kadar bu sözler onun seytandan koruyucusu olur. Ondan daha fazla bu sözleri söyleyenlerden baska hiç kimse onun yaptigindan dana üstün bir ibadet ile Allah (C.C)'in huzuruna gelmez.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Düzgün bir sekilde abdest alip arkasindan basini göge dikerek "Eshedü en la ilahe illallahu vahdehu lâ serike lehu ve eshedü enne Muhammeden abdühü ve resulühu" (Allâh'dan baska ilâh olmadigina. O'nun tek ve ortaksiz olduguna. Muhammed'in O'nun kulu ve rasul'ü olduguna sahadet ederim)» diyen bir kulun önünde cennetin bütün kapilari açilir ve dileginden içeri girer.»


Eserin yazarı: İmam Gazali Eser: Kalplerin Keşfi

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Kalplerin Keşfi

MollaCami.Com