Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

VAHYİN MANASI VE MAHİYETİ



190 Peygamberler tarafından tebliğ edilmeyen ve vahy'e dayanmayan hiçbir kitab; "İlahi kitab" vasfını taşımaz. Arapça mütehassıslarına göre "Vahiy" kelimesi; "ani, süratli ve gizli bir telkin, gizli bir söz, işaret ve ilham" gibi manalara gelir.(141) İslâmi ıstılâhta: "Allahû Teâla (cc)'nın; resûl ve nebilerine, dilediği bilgileri kelâm ve mana olarak, kesin ve yakin bir bilgi ifade edecek şekilde bildirmesidir.(142) Vahiy; resûl ve nebi'lerin hepsi için, Allahû Teâla (cc)'dan hüküm ve haberleri alma vasıtasıdır.



191 Kur'an-ı Kerim'de: "Ya bir vahy ile, ya bir perde arkasından, yahud bir elçi gönderib de kendi izniyle dileyeceğini vahyetmesi olmadıkça, Allah'ın hiçbir beşere kelâm söylemesi (vaaki) olmamıştır. Şüphesiz ki o, çok yücedir, mutlak bir hüküm ve hikmet sahibidir"(143) hükmü beyan buyurulmuştur. Buradan da anlaşılıyor ki vahiy üç kısma ayrılır: 1) Allahû Teâla (cc)'nın doğrudan doğruya vahyetmesi!.. Buna "Vahy-i gayr-i Metlüv" veya ilham da denilmiştir. 2) Bir perde arkasından duyulan sözler. Meselâ: Hz. Musa (as)'ın cebel-i tur'da ağaç arkasından işittiği ilâhi nida gibi... 3) Vahiy meleği olan Cebrail (as)'in vasıtasıyla kelimeler halinde peygamberlere ulaştırılan vahiy. Buna "Vahyi Metluv" adı verilir. Kur'an-ı Kerim, Resûl-i Ekrem (sav)'e bu şekilde inzal buyurulmuştur.



AHİRETE İMAN



192 Önce kelime üzerinde duralım. "Ahiret"; son, sonra olan manasınadır. Bu kelime lafız bakımından Arapça bir sıfattır. Arap dilinin kaidelerine göre bazen sıfat mevsufu yerine geçer. Mevsuf hazfedilerek sıfat, isim gibi kullanılır. Meselâ: "Dünya" kelimesinin manası Arapça'da "en yakın" demektir. Bunun mevsufu da hayattır veya "ed'dar"dır. Bu şekilde "Hayatü'd-dünya" (En yakın ev), içinde bulunduğumuz alemdir. Bu şekilde "El-Ahir" veya "Ahire" mefhumu da; "El Yevmi'l ahir" Ve'l Hayatü'l ahir", "Veddarü'l ahir"; yani sonraki gün, sonraki yaşayış, sonraki ev demektir. Hali hazır hayatından, yaşayışından sonra gelecek olan başka bir hayattır."(144) Bu kelime Kur'an-ı Kerim'de bu manalarda 113 yerde tekrarlanmıştır. Ölümden sonra başlayan "Ahiret" hayatı süreklidir.



193 Kur'an-ı Kerim'de: "Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini, ahiret gününü inkâr ederek kâfir olursa o, muhakkak ki (Sırat-ı Müstakim'den) uzak bir sapıklıkla sapıp gitmiştir"(145) hükmü beyan buyurulmuştur. Dolayısıyla ölümden sonraki hayatı, yani ahiret hayatını inkâr eden veya cennet, cehennem, haşr, neşr, sevab ve ikab'ın zahiri manalarının dışında ruhani lezzetler olduğuna itikad eden kimse kâfir olur.(146) Zira kat'i nass'la sabit olan hususların inkârı sözkonusudur.


Eserin yazarı: Yusuf Kerimoğlu Eser: EMANET VE EHLİYET

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

EMANET VE EHLİYET

MollaCami.Com