Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

NİKÂH'IN RÜKNÜ



1089 Fetava-ı Hindiyye'de: "Nikâhın rüknü, icab ve kabûlden ibarettir. Kafide de böyledir. İcab, hangi taraftan olursa olsun (Erkek veya kadın) önce birisinin "Aldım" veya "Vardım" diye bir söz söylemesidir. Kabul ise bu sözün müsbet olan cevabıdır, İnaye'de de böyledir"(22) hükmü kayıtlıdır. Hanefi fûkahası: "Nikâh, icâb ve kabul ile akdedilir. Bu icâb ve kabul mazi sigasıyla ifade edilen veya biri mazi, diğeri muzari sigasıyla ifade edilen iki lafızla olur"(23) hükmünde müttefiktir. Mesela: "Seni zevc veya zevce olarak aldım" gibi!.. Veya "Kendini bana nikâh et" sözüne karşılık, diğeri "Nikâhladım", "Seni zevce olarak aldım" derse, akid sahih olur.(24)



NİKÂH'IN ŞARTLARI



1090

1) Nikâhlanan kimselerin, akıl baliğ ve nikâh akdi konusunda hür olmaları şarttır. Akıl; nikâh akdi hususunda asli şarttır. Mecnunun ve aklı ermeyen çocuğun nikâh akdetmesi sahih olmaz. Diğer iki şart ise; nikâhın infaz edilmesinin şartıdır. Akıllı çocuğun nikâhı, velisinin izni ile akdedilir. Bedai'de böyledir.

2) Şer'i şerifin; nikâhlanmasını helâl kıldığı bir kadının bulunması da nikâhın şartlarındandır. Nihaye'de böyledir.

3) Nikâhı akdedenlerden her birisinin (Kadın ve erkeğin) sözünü, diğerinin işitmesi şarttır. Fetava-ı Kadıhan'da da böyledir. Nikâh, her ikisinin de anlamadığı bir sözle (Farklı farklı lisanlarla) akdedilmiş olsa, yine de sahih olur. Muhtar olan kavil budur. Muhtarü'l Feteva'da da böyle zikredilmiştir.

4) Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Nikâh, ancak şahidlerle olur"(25) buyurduğu bilinmektedir. Dolayısıyla nikâh akdedilirken şahidlerin bulunmaları da şarttır. Alimlerimizin tamamı, şahidlerin bulunmasını nikâhın caiz olmasının şartlarından saymışlardır. Bedai'de de böyledir. Nikâhta şahit olan kimselerin şahitliklerinin sahih olabilmesi için; şu dört şartın o kimselerde bulunması gerekir:



a) Müslüman olmak,

b) Hür olmak,

c) Akıllı olmak,

d) Bulûğa ermiş olmak!..



Kölelerin şahitliği ile nikâh kıyılmaz. Bunların müdebber veya mükateb olmaları arasında da bir fark yoktur. Delilerin ve çocukların şahitlikleriyle de nikâh akdedilmez. Müslümanın nikâhında, kâfirin şahitliği geçerli değildir. Bahru'r Raik'te de böyledir.



5) Nikâhın sahih olması için; şahitlerin her iki tarafın (erkek ve kadının) söylediklerini de duymaları şarttır. Fethu'l Kadir'de de böyledir. Akid esnasında; iki tarafın da sözlerini işitmeyen kimselerin (Mesalâ bu esnada uyumakta olan iki şahit'in) hazır bulunması ile kıyılan nikâh mün'akid olmaz. Feteva-ı Kadıhan'da da böyledir.(26)


Eserin yazarı: Yusuf Kerimoğlu Eser: EMANET VE EHLİYET

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

EMANET VE EHLİYET

MollaCami.Com