Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

CUM'A NAMAZI KİMLERE FARZDIR?

630 Hz. Cabir (ra)'den rivayet edilen bir Hadis-i Şerif'te Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Allahû Teâla (cc)'ya ve ahiret gününe iman eden bir kimseye Cum'a Namazı farzdır. Ancak seferi halde bulunan kimseye, kadına, çocuğa, köleye ve hasta olana farz değildir. Kim birtakım eğlence veya ticari işlerinden dolayı Cum'a Namazına gitmeyip, ondan kendini müstağni sayarsa, Allahû Teâla (cc)'da rahmetini ve mağfiretini ondan uzak tutar. Zira Allahû Teâla (cc) kimseye muhtaç değildir. Allahû Teâla (cc) herşeyden müstağnidir, hep övülmeye layıktır"(489) buyurduğu bilinmektedir. Yine Abdullah b. Amr (ra)'dan rivayet edilen bir Hadis-i Şerif'te; kadınlara, çocuklara, hasta olan kimselere ve esaret altında olanlara Cum'a Namazı'nın farz olmadığı beyan buyurulmuştur.



631 Resûl-i Ekrem (sav)'in emirlerini esas alan Hanefi Fûkahası; bir kimseye Cum'a Namazı'nın farz olması için, şu şartların bulunması gerektiğinde ittifak etmişlerdir:



1) Hür olmak.

2) Erkek olmak.

3) Mukim olmak.

4) Sıhhatli olmak. Bu dört şart Kafi'de zikredilmiştir.

5) Yürümeye gücü yetmek.



Bu şart Bahru'r Raik'te zikredilmiştir.(490) Her kim; "- Efendim Cum'a Ayet-i Kerimesi'nde "Ey iman edenler" hitabı vardır. Dolayısıyle ben bu şartları kabul etmem" iddiasında bulunursa Resûl-i Ekrem (sav)'i yalanlamış olur. Zira "Mücmel" olan bütün Ayet-i Kerimeler; Resûl-i Ekrem (sav) tarafından tefsir olunmuştur. Mesela: Allahû Teâla (cc) zekatı farz kılmış; ancak hangi maldan, hangi süre içerisinde, ne kadar verileceğini Ayet-i Kerime ile izah buyurmamıştır. Bütün bunlar Resûl-i Ekrem (sav) tarafından tefsir olunmuştur. Yine hangi namazın kaç rek'at olarak edâ edileceği Resûl-i Ekrem (sav) tarafından ta'lim buyurulmuştur. Bu hususta binlerce misal vermek mümkündür. Hiç kimsenin Resûl-i Ekrem (sav)'e muhalefet etme hakkı yoktur. Çünkü Allahû Teâla (cc) Resûl-i Ekrem (sav)'e itaat etmemizi farz kılmış ve O'nun bizi Sırat-ı Müstakim'e davet ettiğine şehadette bulunmuştur.(491)



632 İmam-ı Azam Ebû Hanife (rha)'ye göre; bir mükellef başkasının kudreti ile kudretli olamaz. Dolayısıyle Hadis-i Şerif'te beyan buyurulan "Hasta" mefhumuna: Ayağa kalkmaya gücü yetmeyen felçli kimseler ve gözleri görmeyen amalar da dahildir. Nitekim Feteva-ı Hindiyye'de: " Cum'a Namazı sürekli oturan felçli kimselere icma'en farz değildir. Muhıyt'te de böyledir. Kötürüm olan bir kimseyi mescide götürecek kimse bulunsa dahi, Cum'a üzerine farz olmaz. Zahidi'de böyle zikredilmiştir. Kör olan kimseye de; elinden tutup camiye götürecek şahıs bulunsa dahi Cum'a Namazı farz değildir. Şiddetli yağmur ve zalim hükümdardan gizlenmek de, mükellef üzerinden Cum'a'nın farziyetini düşürür. Fethû'l Kadir'de de böyledir"(492) hükmü kayıtlıdır.



633 Bütün bu zikrettiklerimiz Cum'a Namazı'nın vücûbunun şartlarıdır. Darû'l İslâm'da; üzerine Cum'a Namazı farz olmayan (misafir, kadın, çocuk, köle, felçli ve âmâ olan) kimseler, Cum'a Namazı kılsalar, öğle namazı yerine geçer.(493) Nitekim İbn-i Abidin'de: "Bu hususta Nehir'de şöyle denilmiştir: "Cum'a'nın vücûb ve edâsı için birtakım şartlar vardır. Bunların bazısı namaz kılanda (Yani vücûbunun şartları), bazısı başkasında aranır. (Yani edâsının şartları) Fark şudur: Şartları bulunmazsa edâ sahih olmaz. Fakat vücûbunun şartları bulunmazsa edâ sahih olur"(494) hükmünü zikretmektedir.



634 İslâm ahkâmının tatbik edildiği bir İslâm beldesi; kafirlerin veya mürtedlerin istilasına uğrarsa, mü'minlerin tamamına cihad "Farz-ı Ayn" olur. İstila altındaki mü'minler: "-Biz müstevli kafirlerden memnunuz ve hürriyet içerisinde yaşıyoruz" diyemezler. Çünkü küfür ahkamının tatbiki ile birlikte "Esaret" hayatı başlamıştır. Ayrıca unutulmamalıdır ki; küfür başlı-başına bir necasettir ve küfre rıza göstermek küfürdür.



Eserin yazarı: Yusuf Kerimoğlu Eser: EMANET VE EHLİYET

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

EMANET VE EHLİYET

MollaCami.Com