Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

NAMAZIN VAKTİNDEN BAŞKA BİR VAKİTTE KILINMASINA RUHSAT VEREN ŞER'İ MAZERETLERİN BEYANI BABI

Bu mazeretler ise ikiye ayrılır.
1- Vaktinden evvel kılınmasına cevaz veren mazaretler.
2- Vaktinden sonra kılınmasına cevaz veren mazeretler.
3- Vaktinden evvel kılınmasına cevaz veren mazeret şudur:

Muaz îbnu Cebel (R.A.)'dan, (şöyle dedi:)
Resûlullah (S.A.V.) Tebûk gazvesinde iken ..... Güneş batıya doğru kaydıktan sonra hareket etmeyi niyet ettiğinde öğle ile ikindiyi (öğle vaktinde) beraberce cem ederek kılar sonra hareket ederdi. ................. Güneş battıktan sonra yola çıkmayı niyet ettiği zaman ise, yatsıyı acele ettirerek akşam namazı ile (akşamın vaktinde) cem ederek kılar, sonra hareket ederdi.
Bu Hadis'i Ebu Dâvud (1220) Tirmizi (2/438) ve Ahmed (5/241) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.

Zikredilen Hadis'i Şerif de seferde iken ikindiyi öğlenin vaktinde öğle namazı ile, yatsıyı da akşamın vaktinde akşam namazı ile kılınabileceğine ruhsat vardır.
İyi biline ki, namazın kazasına ruhsat veren gayretkeşler, sarih nas olduğu halde seferde cem etmeye ruhsat vermemektedirler.
Vaktinden sonra kılınmasına cevaz veren mazeretler ise şunlardır,

Enes İbnu Mâlik (R.A.)'dan,
Resûlullah (S.A.V.)'den, haber vererek şöyle dedi: Yolculuk acele sürüp gittiği zaman Resûlullah (S.A.V.) öğleyi, ikindinin ilk vaktine kadar bırakır, müteakiben her iki namazı cem' ederdi. Akşam namazını da kızıllık kaybolana kadar geciktirir, sonra yatsı namazı ile cem' ederdi.
Bu Hadis'i Müslim (704) rivayet etmiştir.

Enes İbnu Mâlik (R.A.)'dan, şöyle dedi: Nebiyyu (S.A.V.) buyurdu ki: "Her kim ki namazı unutarak veyahut uyuyarak kılmazsa, hatırladığında veyahut uyandığında kılsın, bundan başka o namazın kefareti yoktur.
Bu Hadis'i Buhâri (597) ve Müslim (684) rivayet etmişlerdir.

İbnu Abbas (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) Medine'de korku ve yağmur olmaksızın öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı birleştirerek kıldı.
(Ravilerden Veki'in hadisinde ise) Dedim ki: İbnu abbas'a: "Bunu niçin yaptı?" dedim. "Ümmetine zorluk vermemek için" dedi.
(Ebu Muaviye'nin hadisinde ise) İbnu Abbas'a: "Bunu ne maksatla yaptı?" diye soruldu. "Ümmetine güçlük vermemek istedi" dedi.
Bu Hadis'i Müslim (705) rivayet etmiştir.

Bu bab'daki Hadis'i Şeriflerin hülasası:
1- Seferde iken, öğle ile ikindinin, akşam ile yatsının birbirlerinin vaktinde takdimen ve te'hiren kılınabileceğine delâlet eder.
2- Hadar'da da bazı şer'i mazeretlere binaen bu namazların birbirlerinin vaktinde takdimen ve te'hiren kılınabileceğine delalet eder.
Tenbih: Hadar'da cem etme iyi bilinmelidir ki, Ümmet'e ağırlık olmaması için bir ruhsattır. Bu zorluğu herkesin kendisi ta'yin eder. Değilse şialar gibi devamlı cem etmeye ruhsat yoktur.

Bu bab'daki Hadis'i Şerif lerin hülasası:
1- Seferde, öğle ile ikindi namazını öğle vaktinde akşam ile yatsıyı da akşamın vaktinde kılına bileceğine delalet eder.
2- Seferde, öğle ile ikindiyi ikindinin vaktinde ve akşam ile yatsıyı, yatsının vaktinde kılınabileceğine delalet eder.
3- Unutarak veyahut uyuyarak kılanamayan namazın, hatırlanıldığında veya uyanıldığında kılınabileceğine delalet eder.
4- Hadar'da bazı meşakketli durumlarda öğle ile ikindinin, akşam ile yatsının birbirlerinin vakitlerinde takdimen veya te'hiren cem ederek kılınabileceğine delalet eder.
Yukarıdaki zikredilen şer'i mazeretlerin haricinde namazları vakitlerinin dışında kılınmaya ruhsat veren başka bir şer'i mazeret yoktur.


Eserin yazarı: Ebu Said el-Yarbuzi Eser: Namazin terkinin hükmü

  • Yeni Ekle
Yorumlar (1)