Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

HÜSAMEDDlN PARİSA BELHİ



İSHAK HOCA

ismail Ata'nın oğlu..

Şeyh Abdullah Hocendî anlatır :

Şah-ı Nakşibend Hazretlerinin sohbetlerine yetişmeden bir hayli zaman evvel bana kuvvetli bir cezbe gelmişti. Büyüklerden birinin mezarını ziyaretimde bir hitap işittim : «Geri dön; senin muradın 12 yıl sonra Buhara'da gerçekleşecektir!» bir gün pazar­dan geçerken bir köşeye çekilmiş, birbiriyle halleşen iki Türk gördüm, içli içli konuşuyor ve ağlaşıyorlardı. Kulak verdim : Ba­hisleri tarikat.. Meclislerine girmek istedim. Pazardan biraz meyva ve yiyecek alıp önlerine sürdüm. Birbirlerine işaret ede­rek hakkımda kabul yüzü gösterdiler ve dediler : «Bu derviş is­tekli görünüyor. Onu sultanımızın oğlu îshak Hoca'ya götürelim!» Ishak Hoca'nın yerini öğrendim ve gittim. Büyük alâka ve iltifat gördüm. Bir müddet hizmetlerinde bulundum. Sonunda, îshak Hoca, hakkımda fazla alâka ve himaye isteyen oğluna benim için şöyle dedi: «Bu dervişin nasibi benden değil, Şah-ı Nakşibend Hazretlerinden.. Benim onu tasarrufa mecalim yoktur.» Bu sö zü işitince, mezardan gelen hitabı hatırladım ve İshak Ata'nın ermişliğine tam inandım. Nasibimi bekledim.

ALÂEDDİN Attâr Hazretlerinin halifelerinden. . Başta Ho­ca Bahaeddin Nakşibend Hazretlerinin kabul şerefine nail olmuşlarsa da Hoca Hazretleri onun terbiyesini Alâeddin Attâr Haz­retlerine havale etmişlerdir. Kemâl derecesine ermeleri Hoca Alâeddin hizmetinde olmuştur.

Şeriat bağlılığında son derece titiz, hâl ve vakit muhafaza­sında gayet dikkatli. .

Hoca Ubeydullah Hazretleri buyuruyor :

— Mevlânâ Yakup Çerhî sohbetine erişmek için yola çıktı­ğım zaman Belh şehrinde Mevlânâ Hüsameddin Pârisâ Hazretle­rine tesadüf ettim. Hâcegân tarîkatini kendilerinden öğrenmem ve benimsemem için ısrarla telkinde bulundular. Mevlânâ Yakup hizmetine erişmek niyetinde olduğum için kabul etmedim. Israr­da devam ettiler. İçim çekmedi. Nihayet dediler ki : «öyleyse ra­zı olun da size bu tarikatin hususî yolunu göstereyim. Şayet gön­lünüz bazı kimseleri bu yolda terbiye etmek ister veya bazı talibler bu yolda terbiye edilmek için size baş vuracak olurlarsa her şey malûmunuz olsun..» Ve anlattılar : «Halkın ekseriyeti o mi­zaç üzerindedir ki, bu tarikatte kısa zamanda elde ettiklerini öbür tarîkatlerde uzun müddet sağlayamazlar. Onun için bu tarikati bilmek size lâzımdır.» Oradan Taşkente gittiğimiz zaman bazı in­sanlar peydahlanıp benden hususî yolu anlatmamı istediler. İste o vakit Hüsameddin Pârisâ Hazretlerinin ille bana anlatmak istemelerindeki kerameti anladım.

Yine Ubeydullah Taşkendi Hazretlerinin rivayetlerine göre Mevlânâ Hüsameddin'in vakte riayeti, Şeyh Bahaeddin Ömer, hattâ Şeyh Zeynüddin Hâfî'den üstünmüş. . Sabah namazından ikindiye kadar halkın kendileriyle temasına kabul gösterirler, lâ­kin ikindiden sabaha kadar huzurlarına kimseyi kabul etmeksizin ibadetle meşgul olurlardı.

Sözleri :

— Ruhta Allah'a bağlılık şuuru ne kadar derin olursa olsun yemeğe başlanacağı zamanda besmele huzura engel değildir.

Malûmdur ki, her işin başında Besmele, o işe gafletle başlanmayıp Allah'ı bilerek ve düşünerek başlandığından işarettir.

Ruhta Allah'a bağlılık şuuru da bu bilgi ve düşünceden ibarettir. Mevlânâ Hazretlerinin bu şuur yerinde olsa bile Besmeleyi lü­zumlu görmeleri, hem huzur ve hem lisanı bir araya getirmek ve şeriate riayeti elden bırakmamak içindir. Besmelenin lâfzı söy­lenmedikçe suret ile mâna bir araya gelmiş olmaz.


Eserin yazarı: Şeyh Safiyüddin Eser: REŞAHAT

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

REŞAHAT

MollaCami.Com