Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
KABİL İLE HABİL’İN KISSASI
1. «Adem (A.s.), bir batında doğan oğlunu, diğer batında doğan kızıyla evlendirirdi. Oğullarından Habil, diğer oğlu Kabil'in bacısıyla evlenmek istedi. Kabil, Habilden bü¬yüktü. Kabil'in bacısı daha güzeldi. Kabil, o kızı kardeşi Habile vermek¬tense kendine alıkoymak istedi. Adem (A.s.), Kabil'e, bacısını Habil'e vermesini emrettiyse de Kabil, bu emri yerine getirmedi. Adem (A.s.), Kabil ile Habil'in birer kurban takdim etmelerini emretti ve hacc için Mekke'ye gitti. Göklerin muhafazası görevini oğullarına vermek istedi, hiç biri kabullenmedi. Dağlarla yerler de bu görevi üstlenmekten kaçın¬dılar. Yalnız Kabil, bu görevi kabullendi.
Adem (A.s.) hacca giderken, Kabil ile Habil, kurbanlarını takdim ettiler. Habil, davar sahibi olduğu için semiz bir koyunu kurban etti. Kabil ise, ekinin kötüsünden bir demeti kurban olarak takdim etti. Gökten bir ateş inerek Habil'in kurbanını yedi, Kabinkini yerinde bıraktı. Kabil buna öfkelenip, Habil'e: "Bacımı nikahlayamassın diye seni öldürece¬ğim." dedi. Habil de: "Hz. ancak,Allahdan korkanların takdimini kabul eder." dedi. Abdullah b. Amr dediki: "Hz. 'a yemin olsun ki öldürülen, diğerin¬den daha güçlüydü. Ama utandığından ötürü kardeşine el kaldırmadı.
2. Ebu Cafer el-Bakır, bu olaydan bahsederken şöyle demiştir:
«İki kardeş kurbanlarını takdim ederken, Habil'in kurbanı kabul edilip de Kabil'in ki reddedilirken Adem (A.s.), ikisinin yanında bulunuyordu. Kabil, Adem (A.s.)ma dedi ki: "Habil'in kurbanının kabul, edilmesi sen¬den dolayıdır. Çünkü sen onun için dua ettin, benim için etmedin." Böyle dedikten sonra Kabil'e yaklaşarak hesaplaşmak için başka bir yerde bu¬luşmayı teklif etti ve randevulaştılar.
3. Bir gece Habil, davar otlatmak için çıktığı çölden gelmedi, gecikmiş¬ti. Adem (a.s.), kardeşine bakması için Kabil'i gönderdi. Kabil gidip Ha¬bil'i gördü. Ona: "Senin kurbanın kabul edilir, benimki kabul edilmez öyle mi?" diye sorunca Habil; "Hz. , ancak sakınanların takdimesini kabul eder." diye cevap verdi. Buna öfkelenen Kabil, yanındaki bir de¬mirle ona vurdu ve öldürdü. Denilir ki: Uyumakta olan Habil'in kafası¬na bir kaya parçası fırlatarak başını ezdi, Denilir ki: Boğazını şiddetlice sıkarak boğdu; canavar gibi dişiyle paralayıp öldürdü. Ne şekilde öldür¬düğünü en iyi bilen Hz. 'tır. .
4. Kabil'in öldürmekle tehdid ettiği Habil demişti ki: «Beni öldürmek üzere elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için sana elimi uzatmam. Çünkü ben, âlemlerin rabbi olan
Hz. 'tan korkarım.
Böyle demesi, Habil'in güzel huylu olduğuna ve Hz. 'tan korktuğu¬na delâlet eder. Kardeşinin yaptığı kötülüğe misliyle karşılık vermek¬ten uzak durmuştur. Buharî ve Müslim'in sahihlerinde de yer alan bir hadiste Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:«İki Müslüman, kılıçlarıyla birlikte birbirlerinin karşısına çıkar¬larsa, ölen de öldürende ateşdedir.
Eser: Kurban Risalesi