Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
Erkek isimleri
Abbas (a): Keskin bakışlı, sert bakan, arslan, gazanfer. 
    Abdülalî: Alî’nin kulu. 
    Alî, Esmâ-i hüsnâdan, yüceler yücesi.
    Abdülalîm: Alîm’in kulu. 
    Alîm, Esmâ-i hüsnâdan, gizli açık, geçmiş ve gelecek her şeyi  ezelî ve ebedî ilmi ile çok iyi bilen.
    Abdülazîm: Azîm’in kulu. 
    Azîm, Esmâ-i hüsnâdan, büyüklükte benzersiz.
    Abdülazîz: Azîz’in kulu. 
    Azîz, Esmâ-i hüsnâdan, mağlup edilemeyen,hep galip olan
    Abdülbâkî: Bâkî’nin kulu. 
    Bâkî, Esmâ-i hüsnâdan, varlığı ebedî olan.
    Abdülbâri: Bâri’nin kulu. 
    Bârî, Esmâ-i hüsnâdan, herşeyi kusursuz en güzel yaratan.
    Abdülcebbâr: Cebbâr’ın kulu. 
    Cebbâr, Esmâ-i hüsnâdan, dilediğini yapan ve  dilediğini yaptırmaya gücü yeten, kuvvet ve kudret sahibi olan. 
    Abdülcelîl: Celîl’in kulu. 
    Celîl, Esmâ-i hüsnâdan, celâl ve azamet sahibi. 
    Abdülehad: Ehad’ın kulu. 
    Ehad, yegâne tek olan, varlığının evveli olmayan Rabbimiz. 
    Abdülfettâh: Fettâh’ın kulu. 
    Fettâh, Esmâ-i hüsnâdan, her türlü sıkıntıları  gideren zorlukları çözen ve kolaylaştıran.
    Abdülgaffâr: Gaffâr’ın kulu. 
    Gaffâr, Esmâ-i hüsnâdan, günahları affeden, affı  pek çok olan. 
    Abdülgafûr: Gafûr’un kulu. 
    Gafûr, Esmâ-i hüsnâdan, acıması, affı çok olan.
    Abdülganî: Ganî’nin kulu. 
    Ganî, Esmâ-i hüsnâdan, ihtiyaçsız, sonsuz zengin.
    Abdülhâdî: Hâdî’nin kulu. 
    Hâdî, Esmâ-i hüsnâdan, irşad eden, hidayet veren.
    Abdülhak: Hakk’ın kulu. 
    Hak, Esmâ-i hüsnâdan, varlığı hiç değişmeyen, hakkı ortaya  çıkaran.
    Abdülhakîm: Hakîm’in kulu. 
    Hakîm, Esmâ-i hüsnâdan, her şeyi hikmetle yaratan.
    Abdülhâlık: Hâlık’ın kulu. 
    Hâlık, Esmâ-i hüsnâdan, yaratan, yoktan var eden.
    Abdülhalîm: Halîm’in kulu. 
    Halîm, Esmâ-i hüsnâdan, ceza vermekte ve intikam almakta, kudreti  olduğu hâlde acele etmeyen, hilm sahibi.
    Abdülhamîd: Hamîd’in kulu. 
    Hamîd, Esmâ-i hüsnâdan, her türlü hamd ve senaya lâyık olan,  övülen.
    Abdülhay: Hayy’in kulu. 
    Hay, Esmâ-i hüsnâdan, Ezelî ve ebedî bir hayat ile diri.
    Abdülkâdir: Kâdir’in kulu. 
    Kâdir, Esmâ-i hüsnâdan, herşeye gücü yeten.
    Abdülkerîm: Kerîm’in kulu. 
    Kerîm, Esmâ-i hüsnâdan, keremi bol, karşılıksız veren.
    Abdülkuddûs: Kuddûs’un kulu. 
    Kuddûs, Esmâ-i hüsnâdan, her eksiklikten uzak.
    Abdullah: Allah’ın kulu. 
    Allah, Esmâ-i hüsnâdan her ismin vasfını ihtiva eden zatının adı.
    Abdüllatîf: Latîf’in kulu. 
    Latîf, Esmâ-i hüsnâdan, lütfeden, her şeye vâkıf.
    Abdülmâcid: Mâcid’in kulu. 
    Mâcid, Esmâ-i hüsnâdan, keremi ihsanı bol.
    Abdülmecîd: Mecid’in kulu. 
    Mecîd, Esmâ-i hüsnâdan, zatı şerefli ihsanı sonsuz.
    Abdülmelik: Melik’in kulu. 
    Melik, Esmâ-i hüsnâdan, hükümdar, kâinâtın sâhibi.
    Abdülmennân: Mennân’ın kulu.
    Mennân, ihsânı bol olan Rabbimiz.
    Abdülmuhyî: Muhyî’nin kulu. 
    Muhyî, Esmâ-i hüsnâdan, ihyâ eden, dirilten.
    Abdülmü’min: Mü’min’in kulu. 
    Mü’min, Esmâ-i hüsnâdan, iman nurunu veren. 
    Abdülvâhid: Vâhid’in kulu. 
    Vâhid, Esmâ-i hüsnâdan, tek ve eşsiz olan, zatında, sıfatlarında,  işlerinde ortağı ve benzeri, dengi bulunmayan. 
    Abdülvâsi: Vâsi’nin kulu. 
    Vâsi, Esmâ-i hüsnâdan, ilmi ile her şeyi ihata eden.
    Abdülvehhâb: Vehhâb’ın kulu. 
    Vehhâb, Esmâ-i hüsnâdan, karşılıksız nimet veren.
    Abdünnâfi: Nâfi’nin kulu. 
    Nâfi, Esmâ-i hüsnâdan, menfaat verici şeyler yaratan.
    Abdünnâsır: Nâsır’ın kulu. 
    Nâsır, yardım eden, yardım edenlerin en hayırlısı olan Rabbimiz.
    Abdürrahîm: Rahîm’in kulu. 
    Rahîm, Esmâ-i hüsnâdan, ahirette sadece müminlere rahmet edecek  olan.
    Abdürrahmân: Rahmân’ın kulu. 
    Rahmân, Esmâ-i hüsnâdan, dünyada dost düşman,  mümin kâfir, fark gözetmeden her mahlûka acıyan ve ihsan eden.
    Abdürraûf: Raûf’un kulu. 
    Raûf, Esmâ-i hüsnâdan, çok acıyan, şefkatli. 
    Abdürreşîd: Reşîd’in kulu. 
    Reşîd, Esmâ-i hüsnâdan, irşada muhtaç olmayan.
    Abdürrezzak: Rezzak’ın kulu. 
    Razzak, Esmâ-i hüsnâdan, her varlığın rızkını  veren. 
    Abdüssamed: Samed’in kulu. 
    Samed, Esmâ-i hüsnâdan, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin  muhtaç olduğu merci.
    Abdüsselâm: Selâm’ın kulu. 
    Selâm, Esmâ-i hüsnâdan, zevalsiz, kederlerden salim olan,  tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran, cennetteki bahtiyar kullarına selâm  eden.
    Âbidin (a): İbadet edenler, kulluk yapanlar. 
    Adnan (a): Üstün insan. 
    Affan (a): Çirkin şeylerden kaçınan, iffetli, namuslu. 
    Âgah (f): Bilgili, basiretli, haberdar, uyanık. 
    Âhi (a): Arkadaş, dost, cömert, yiğit. 
    Ahmed (a): Çok övülmüş, beğenilmiş. 
    Ahmer (a): Çok kırmızı, kıpkırmızı. 
    Alâeddîn (a): Dinde yüce, şerefli, büyük olan.
    Âlemşah (f): Cihanın padişahı, âlemin hükümdarı. 
    Alican (f): Cana yakın, kanı sıcak içtenlikli, candan. 
    Âlişah (f): Padişahlığı büyük olan hükümdar. 
    Âlişan (f): Şan ve şerefi yüce olan, namı yüksek.
    Alişir (f): Arslan Ali. 
    Alkame (a): Acılık, acı tat, acı hıyar. 
    Alpaslan: Korkusuz, yiğit, güçlü, kuvvetli. 
    Alper: Cesur asker, yiğit asker. 
    Alperen: Hem din adamı hem komutan olan yiğit. 
    Altemur: Demirin korlaşmış kırmızı hâli. 
    Âmir (a): İmâr eden, emreden, komutan. 
    Ammâr (a): Mamûr eden, bir yeri bakımlı hâle getiren. 
    Amr (a): Uzun müddet yaşamak, uzun ömürlü olmak. 
    Arslan (a): Güçlülük sembolü yiğit, cesur.
    Aşkın: Aşmış, ileri, üstün, çok ziyade, fâik, seçkin. 
    Ata: Baba, dede, yaşlı ve tercübeli, bilgili adam.
    Atacan: Babacan hoşgürülü. 
    Atahan: Han soyundan gelen. 
    Atakan: Ata kanından gelen. 
    Atalay: Tanınmış, ünü yaygın. 
    Atâullah (a): Allahın hediyesi, bahşişi, ihsanı,  lütfu. 
    Attâr (a): Güzel koku satan, miskçi. 
    Avşar: Çevik, ava meraklı. 
    Ayhan: Işıklı hükümdar. 
    Aykan: Kanı parlak ve canlı. 
    Aykut: Armağan, mükâfat, ödül. 
    Aytekin: Ay gibi tek ve biricik olan, çok değerli. 
    Aytuna: Parlak suları olan tuna. 
    Aytimur: Ay gibi parlak demir.
    Ayvaz: Eskiden konaklarda ayak işlerini gören uşak. 
    Babacan: Cana yakın, güvenilir, kalender, olgun,  anlayışlı. 
    Baha (a): Değer, kıymet, fiyat, güzellik, zariflik, üstünlük. 
    Bahadır (f): Yiğit, cesur, kahraman, çengaver,  dilaver. 
    Behâeddîn (a): Dinin değerlisi, üstünü, kıymetlisi. 
    Behaullah (a): Allah katında değerli ve kıymetli  olan. 
    Bala: Çocuk, yavru, küçük. 
    Bârân (f): Yağmur. 
    Barbaros: Kırmızı sakallı. 
    Barış: Sulh, kırgınlıkların uzlaşması. 
    Battal (a): Kahraman, cesur, çok büyük. 
    Batu: Güçlü, kudretli. 
    Bayhan: Zengin han. 
    Bayram: Sevinç ve eğlence günü. 
    Bedir (a): Dolunay, ayın on dördü. Ayın ondördü gibi güzel. 
    Bedirhan: Padişahın en iyisi, en güzel ve  sevimlisi.
    Bedreddin (a): Dinin sevimli zatı. 
    Behcet (a): Sevinçli, güler yüzlü, şirin. 
    Behlül (a): Çok gülen, hayır sahibi, cömert. 
    Behnan (f): İyi huylu, güler yüzlü, güleç, herkesçe sevilen. 
    Behram (f): Merih yıldızı. 
    Behzat (f): Soyu güzel, doğuştan asil. 
    Bekir (a): Herşeyin evveli, ilk çocuk. Genç, taze. 
    Bektaş: Akran, eş, benzer.
    Berkan: Şakıma, parıldama. 
    Berkem: Tahkim edilmiş [sağlamlaştırılmış] kale.
    Berkin: Güçlü, sağlam. 
    Bertan (f): Şafak yemişi. 
    Beyhan: Padişahların beyi, hükümdarların üstünü. 
    Beşer (a): İnsan. 
    Beşir (a): Müjdeleyen, iyi haber getiren. 
    Bîcan (f): Cansız, ruhsuz, fedâî. 
    Bilal (a): Su, ıslaklık, ıslatan.
    Bilgehan: Derin bilgi sahibi hakan. 
    Bişr (a): Güler yüzlü. 
    Buğra: Erkek deve, hindi, aslan. 
    Burak: Peygamber efendimizin Mirâcda bindiği at. 
    Burhan (a): Delil, sağlam delil, hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden  ayıran.
    Burhaneddin (a): Dinin delili, hak yolu gösteren  kimse.
    Bülent (f): Yüksek, yüce, uzun. 
    Bünyamin: Hz. Yusufun öz kardeşi.
    Cafer (a): Çay, dere, küçük akarsu. 
    Câbir (a): Cebreden, gâlip gelen, sağlam olan. 
    Can (f): Ruh. Aziz, sevgili. Gönül. Hayat. Kuvvet, kudret.
    Candar (f): Silahlı asker. 
    Caner: Can dostu. 
    Cânib (a): Yan, taraf, yön. 
    Cârullah (a): Allaha yakın olan, Allah dostu. 
    Celâl (a): Azâmet, şeref, kemâl ve ikrâm sâhibi.
    Celâleddin (a): Dinin azametlisi, ulusu, büyüğü. 
    Çelebi: Efendi, görgülü ve ince insan. 
    Cem (f): Hükümdâr, şah. 
    Cemal (a): Yüz güzelliği. Çirkinliği gideren, vekar sahibi olan ve  Allahü teâlâya şükretmek için Onun nimetini gösteren, çirkinliğe, başkalarının  iğrenmelerine hakaret etmelerine sebep olacak şeyleri yapmayan, yok eden.
    Cemaleddin (a): Dinin güzeli, dinin cemali. 
    Cemali (a): Yüzü güzel olan, güzellik sahibi. 
    Cenab (a): Büyük, şerefli
    Cerrah (a): Yaralayan, ameliyat yapan, operatör doktor. 
    Cevat (a): Çok cömert, eli açık, çok çok ihsan eden. 
    Cevdet (a): Güzel, kusursuz, cömert, büyük, olgun. 
    Cevheri (a): Cevher sahibi. 
    Cezmi (a): Azimli, kararlı.
    Cezzar (a): Kasap, can yakıcı, zâlim, gaddar. 
    Cihad (a): Din uğrunda düşmanla savaşan. 
    Cihandar (f): Cihana hâkim olan hükümdar.
    Cihangir (f): Cihanın büyük bir bölümünü ele  geçiren. 
    Civan (f): Genç, taze, delikanlı. 
    Cihanşah (f): Dünyanın padişahı, cihanın  hükümdarı. 
    Cumhur (a): Halk topluluğu. 
    Cübeyr (a): Küçük kahraman, küçük yiğit. 
    Cüneyt (a): Küçük asker, askercik. 
    Dâhî (a): Üstün zekalı, son derece zeki, anlayışlı. 
    Dâî (a): Duâ eden, duâcı, davet eden, hak dine çağıran. 
    Dânâ (f): Çok bilen, bilgili. 
    Dâniş (f): Bilgi, bilme, biliş, ilim. 
    Dânişmend (f): Bilgili, âlim.
    Dâver (f): Doğru ve insaflı olan, âdil hükümdar. 
    Derviş (f): Allah için alçak gönüllüğü kabul eden. 
    Dilhan (f): İçten, gönülden söyleyen. 
    Dilaver (f): Yiğit, yürekli, erkek. 
    Doğan: Atılgan ve yiğit. 
    Durmuş: Son olması istenilen çocuklara verilen  ad. 
    Dülger: Kapılanların kaba ağaç ve tahta işlerini  yapan kimse, marangoz. 
    Ecehan: Hanların başı, hükümdarların reisi. 
    Ecmel (a): En güzel, en yakışıklı.
    Ecvet (a): En cömert,  varını yoğunu dağıtan. En iyi olan. 
    Edhem (a): Kara donlu ve yağız at. 
    Efe: Batı anadolu yiğidi, kahraman, zeybeklere denir. 
    Efendi: Terbiyeli, kibar, anlayışlı. 
    Efken (f): Atıcı, yıkıcı. 
    Eflah (a): Tamamıyle kurtulan, en çok talihe kavuşan. 
    Eflatun (a): Açık mor. Leylak ile erguvan arası  bir reng. 
    Egemen: Hâkim.
    Ekmel (a): En olgun, en kâmil, kusursuz, mükemmel. 
    Ekrem (a): Çok cömert, çok eli açık, iyiliksever, keremi lütfu çok  olan, şeref sahibi.
    Elvan (a): Renkli, renk renk. 
    Emced (a): Çok şerefli, pek onurlu ve haysiyet sâhibi. 
    Emîr (a): Bir kavmin, şehrin başı, reîsi. 
    Emre: Aşık, dost, büyük erkek kardeş. Beylerbeyi.
    Enbiya (a): Nebi.
    Enes (a): İnsan. 
    Engin: Çok geniş, uçsuz bucaksız, açık deniz, umman. 
    Enver (a): Çok nurlu, çok ışıklı, çok parlak, en güzel. 
    Ercan: Er canlı, korkusuz, yiğit. 
    Ercümend (f): Muhterem, şerefli, itibarlı,  haysiyetli. 
    Erdal: Erken yeşeren dal, bir ağacın en kalın dalı. 
    Erdem: Fazilet. İyilik etmede, kötülükten çekinmede kararlı.
    Erdoğan: Doğuştan yiğit. 
    Ergun: Sert başlı, oynak ve hızlı giden at, terbiye görmemiş  kısrak. 
    Erhan: Yiğit hakan, kahraman hükümdar. 
    Erkam (a): Rakamlar, isimler.
    Erkan (a): Esaslar, direkler, reisler. 
    Erkin: Bağımsız hareket eden. 
    Erman: Arzusu, isteği olan.
    Erol: Sözünde duran er. 
    Ersin: İsteğine kavuşsun, muradına ersin. 
    Ertan: Erken, gün doğma zamanı. 
    Ertuğrul: Temiz, yürekli, doğru insan. 
    Erva (a): Çok güzel, son derece cesur ve yiğit. 
    Esat (a): Çok uğurlu ve mutlu. 
    Esed (a): Arslan, gazanfer, cesur, kahraman. 
    Esved (a): Siyah,  esmer. 
    Etem (a): Kusursuz, noksansız. 
    Evliya (a): Keramet sahibi, ermiş. 
    Evran: Baht, büyük yılan. Ölçülü, endamlı, yakışıklı. 
    Ezgi: Nağme, makam, hava. 
    Ezrak (a): Mavi, gök renkli. Su gibi saf ve temiz olan. 
    Eşfak (a): En çok şefkatli olan. 
    Eşref (a): En çok şerefli, itibarı en çok yüksek olan. 
    Fazlı (a): İyilik, fazilet, erdem, lütuf. 
    Fahreddin (a): Dinin büyüğü, dinde övülmeye layık. 
    Fâlih (a): İsteğine kavuşan, başaran. Çiftçi. 
    Fâris (a): Yiğit, mert, binici, at yetiştiricisi. 
    Faruk (a): Hak ile batılı ayıran, bu işte mahir olan.
    Fasih (a): Güzel, düzgün ve açık konuşan, iyi söz söyleme  kabiliyetinde olan. 
    Fatih (a): Fetheden, zapteden, aşan. 
    Fatin (a): Zeki, anlayışlı.
    Faysal (a): Kesin hüküm ve karar sahibi. Keskin kılıç. 
    Fazlullah (a): Allahü teâlânın lütfu, fazlı. Üstün  ve değerli
    Feda (a): Kurban olma, gözden çıkarma. 
    Fedai (a): Canını esirgemiyen, can vermeye hazır. 
    Feramuz: Şanlı, şerefli, ün kazanmış. 
    Feramuş (f): Unutma, hatırdan çıkma, unutulan. 
    Ferhan (a): Sevinçli, neşeli, ferahlı, şen, memnun. 
    Ferhat (f): Sevinç, neşe sahibi, gâlib, üstün. 
    Feridüddin (a): Dinin en üstün, din bakımından eşsiz  ve benzersiz olan. 
    Feridun (f): Tek, eşi ve benzeri olmıyan,  kıymetli cevher. 
    Ferman (f): Emir. Padişahların tarafından verilen emir. 
    Ferruh (f): Uğurlu, kutlu, mübarek, yüzü nurlu, aydınlık. 
    Fethullah (a): Allahın fethi müyesser kıldığı. 
    Fettah (a): Fetheden, her türlü müşkülleri kolaylaştıran.
    Feyyâz (a): Feyz, bereket ve bolluk veren. 
    Feyzullah (a): Allahü teâlânın feyzi. 
    Fuat (a): Kalp, yürek, gönül. 
    Fudayl (a): Faziletli, erdemli.
    Furkan (a): Vahiy, iyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı  gösteren şey. 
    Fuzuli (a): Fazla, anlamsız, yersiz, fazîletli. 
    Gazanfer (a): İri arslan, korkusuz insan, yiğit,  cesur, yürekli, kahraman. 
    Gazi (a): Gaza eden, savaştan sağ ve muzaffer dönen, din uğrunda  savaşan. 
    Gevheri (f): Elmas gibi, pırlanta gibi temiz  insan, asaletli, değerli, kuyumcu. 
    Gıyas (a): Yardım, yardım eden, bir şeyin aslına ulaşma. 
    Gıyaseddin (a): Dinin yardımcısı, dinin yayılmasına  yardımı dokunun zat.
    Giray: Kırım hanı. Müstehak, layık.
    Gizay: Gizli olan.
    Gökdal: Yeşil dal. 
    Göker: Havacı. 
    Gökmen: Mavi gözlü, sarışın. 
    Gökmete: Mavi gözlü mete. 
    Gülbay: Gösterişli gül. 
    Gürbüz: Toplu, güçlü dinç erkek. Gösterişli delikanlı.
    Gürhan: Hanlar topluluğu. 
    Gürkan: Delikanlı. 
    Habbab (a): Seven, sevgili, dost. 
    Habil: Yumuşak ve temiz huylu. [Hz. Ademin oğlu.]
    Hacib (a): Kapıcı, kapıcı başı. 
    Hacı (a): Hacca giden, kâbeyi ziyaret eden. 
    Hafi (a): Güleryüzlü, çok ikramcı, gizli. 
    Hafid (a): Torun. 
    Hakan: Türk hükümdarı. 
    Hakem (a): Hüküm veren, haklı ve haksızın ayrılmasında aracılık  eden. 
    Hâkî (a): Hikâye eden, anlatan.
    Hakkı (a): Doğru olan, irfan sahibi, insaflı.
    Haldun (a): Devamlı, sürekli, yaşlanıp ihtiyarlamayan. 
    Hâlet (a): Durum, takdir. 
    Halîfe (a): Birinin yerine geçen kimse. 
    Halil (a): Dost, sevgili, samimi dost, içten arkadaş. 
    Haluk (a): İyi ve güzel huylu, geçim ehli, İslama yakışır. 
    Hamdullah (a): Allahü teâlâya hamdeden. 
    Hamza (a): Arslan, heybetli, azametli. 
    Han: Devlet reisi, hakan veya hakana bağlı hükümdar. 
    Hanefi (a): İstikamet üzere olan, Hanefi mezhebinden. 
    Hani (a): Yumuşaklık ve vekar sahibi.
    Hasan (a): Güzel, iyi, hoş. 
    Haseki (a): Hükümdarların hizmetlerine tahsis edilen.
    Hasibi (a): Cömert, hayırhah. 
    Hasin (a): Kuvvetli, metin, sağlam, muhafaza eden. 
    Hassan (a): Çok çok güzel, iyiliği hoşgörülüğü çok olan. 
    Hâtem (a): Mühür, üstü mühürlü yüzük, son, en son. 
    Hattâb (a): Çok güzel söz söyleyen, en güzel konuşan, vaz ve  nasihatı berecen. Oduncu. 
    Hatip (a): Hitabeden, güzel söz söyleyen.
    Hayali (a): Hayal eden, gerçeklerden uzak olan. 
    Haydar (a): Arslan. Cesur, yiğit, kahraman.
    Hayrani (a): Hayran olan. 
    Hayreddin (a): Dinin hayırlısı. 
    Hazım (a): ihtiyatlı, basiretli, gözü açık, hazımlı.
    Haşim (a): Ezen, parçalayan. Hürmet ve ikram eden. 
    Haşmeddin (a): Dinin büyüğü, heybetlisi, dinin  haşmeti. 
    Haşmet (a): Heybet ve ihtişam sahibi. Tevazu gösteren. 
    Hızır (a): Yeşil. Hıdır da denir.
    Hicabi (a): Mahcup, utangaç, hâyâlı, edepli, terbiyeli, perdeli,  nâmuslu, iffetli.
    Hilmi (a): Yumuşak huylu, sabırlı, vakarlı, sakin. 
    Himmet (a): Lütûf, gayret. Bütün kuvvetiyle mukaddes değerlere  bağlanan. Bir evliyânın, tasarrufu ile birisini koruması, yardım etmesi.
    Hişam (a): Hayâ eden, utanan. 
    Hud (a): Büyük, çok hürmet eden. 
    Hulusi (a): Halis, saf, samimi, candan, içi temiz. 
    Hurşid (f): Güneş, afitab, hûr, mihr, şemse.
    Huzeyfe (a): Küçük testici, çömlekçi çırağı.
    Hüccet (a): Senet, vesîka, delîl.
    Hüdâvendigâr (f): Hükümdâr, sultan, âmir, hâkim.
    Hüdaverdi (f): Allahın hediyesi. 
    Hüdayi (f): Hüdânın kulu.
    Hümayun (f): Mübarek, mutlu, padişaha olan. 
    Hüsameddin (a): Dinin keskin kılıcı. 
    Hüseyin (a): Küçük güzel, küçük sevgili. 
    Hüsrev (f): Padişah, hükümdar, sultan. 
    İhsan (a): Hakkından fazlasını veren. 
    İhvan (a): Sadık, samimi, candan dostlar.
    İkrime (a): Kerem sahibi, cömertlik yapan. 
    İlhami (a): İlham sâhibi, kalbine ilahi düşünce doğan. 
    İlhan:Hükümdar, hakan.
    İlker: İlk erkek çocuk. 
    İmadeddin (a): Din direği, devleti ayakta tutan. 
    İmam (a): Nümune, rehber, önder, başkan.
    İmdat (a): Yardım. 
    İnayetullah (a): Allahın lütfu, ihsanı. 
    İshak (İb): İbranice gülen, neşelenen. 
    İskender (a): Doğuya ve batıya hakim olduğu için  Zülkarneyn denilen zat.
    İslâm (a): Müslümanlık, Hakka teslimiyet, itaat ve inkıyat,  birbirinin iyiliğini isteme.
    İsmâil (İb): Allahü teâlâya çok ibâdet eden.
    İzzet (a): Değer, şeref, kudret, hürmet ve ikram sahibi.
    İşcan: İş yapmayı seven, çalışkan kimse. 
    Kaan: Kağan. Hanların hanı, şahinşah. 
    Kabil (a): Kabul eden, istidatlı, önde ve ileride olan. 
    Kadem (a): Ayak, adım. 
    Kâdir (a): Tükenmez güç ve kudret sahibi.
    Kadı (a): Hüküm, karar ve hakimlik. 
    Kahraman (f): Yiğit, cesur, bahadır. 
    Kaid (a): Rehber, kumandan, reis. 
    Kalender (f): Dünyadan el etek çekip boş dolaşan  derviş. 
    Kamran (f): İsteğine kavuşmuş, mutlu, bahtiyar. 
    Kasım (a): Taksim eden,  bölen, dağıtan, bahşeden. 
    Kays (a): Sıkıntı, kıtlık, mağrur tavır. 
    Kâzım (a): Öfkesini, gazâbını Allah rızası için yenen. 
    Kemal (a): Olgunluk, bilgi ve fazilet sahibi.
    Kemaleddin (a): Dinin olgun kişisi. 
    Kerameddin (a): Dinin kerameti.
    Keramet (a): Kerem, ihsan, evliyada görülen  harika. 
    Kerami (a): Soylu, şerefli. 
    Kerem (a): Asalet, izzet ve şeref sahibi. Cömert, eli açık.
    Keremşah (f): Çok cömert, çok eli açık, çok suylu. 
    Keşşaf (a): Keşfeden, sırları çözen, gizlileri açığa çakıran. 
    Kılıç: İki yüzü keskin eski bir silâh. 
    Kıymet (a): Değer, baha, bedel, onur, itibar, makbul oluş. 
    Kiram (a): Soyu temiz olanlar, şerefli ve cömert olanlar. 
    Korkut: Büyük dolu tanesi. 
    Kuddusi (a): Mukaddes, ulvi, pak. 
    Kutman: Hayırlı. 
    Kutbuddin (a): Dinin kutbu, dinin ulusu. 
    Lala: Çocuğun eğitimiyle görevlendirilen bakıcı. 
    Levent (f): Boylu boslu, yakışıklı, çevik, sıhhatli, yiğit.
    Levni (a): Renkli, boyalı. 
    Mahdum (a): Hizmet edilen, evlat.
    Mahmud (a): Övülmüş, medhedilmiş, sena edilmiş. 
    Mahmur (a): Sarhoş, uykulu, baygın gözlü. 
    Murat (a): İstek, arzu, maksat. Seçilmiş kimse
    Mazhar (a): Nail olan, şereflenen, bir iyiliğe kavuşan.
    Memun (a): Korkusuz, tehlikesiz, sağlam, emin. 
    Mecdeddin (a): Dinin büyüğü. 
    Mecnun (a): Deli, divâne, delice seven. 
    Medeni (a): Kentli, şehirli, görgülü. 
    Mert (f): Sözünün eri, yiğit, bahadır.
    Mestan (f): Mest olmuş, bayılmış.. 
    Metin (a): Sağlam, dayanıklı. 
    Mevlânâ (a): Efendimiz, sâhibimiz.
    Mir (f): Amir, kumandan, bey, vali, hükümdar. 
    Miraç (a): Merdiven, yükselen, yükseklere çıkan kimse. 
    Mirkelam: Kibar konuşan, hoş sohbet, sohbet  adamı. 
    Mirza (f): Hükümdar soyundan gelen, beyzade. 
    Mithat (a): Medhetme, övme. 
    Muammer (a): Uzun ömürlü, ömür süren, yaşayan,  talihli. 
    Muaz (a): Sığınan, korunan, sarılan. 
    Muhammed (a): Yerde ve gökte çok övülen, Allahü  teâlânın ve büyük varlıkların medhine mazhar olan. Cenâb-ı Hakkın habîbi,  gelmiş ve gelecek bütün varılkların, her bakımından en üstünü, âlemlere rahmet  olarak gönderilen iki cihânın efendisi son peygamber.
    Muharrem (a): Haram kılınmış, dinen yasak edilmiş. 
    Muhibbüddin (a): Dini seven, dindar.
    Muhtar (a): Seçilmiş, seçkin. 
    Muhterem (a): Saygıdeğer, sayın, kıymetli,  şerefli. 
    Muhteşem (a): Görkemli, göz kamaştıracak  büyüklükte, güzellikte olan. 
    Muhyiddin (a): Dini ihya canlandıran. 
    Muktedi (a): İktida eden, tâbi olan, uyan.
    Muktedir (a): iktidarlı, gücü yeten. 
    Muktefi (a): İktifa eden, izinden takib eden,  örnek tutan, birine uyan.
    Murat (a):Arzu, istek, istenilen.
    Murtaza (a): Razı olunan, beğenilen, seçkin.
    Mus’ab (a): Güçlü, dayanıklı, zorlu.
    Muslih (a): Islah eden, düzelten. 
    Mustafa (a): Saf hale getirilmiş, süzülmüş, güzide. 
    Mutahhar (a): Temizlenmiş, mübarek. 
    Mutasım (a): Günahtan çekinen, eliyle tutan,  yapışan. 
    Muteber (a): Kadri bilinen, kıymeti takdir  edilen.
    Mutemed (a): Kendisine itimat edilen, güvenilen. 
    Mutlu: Halinden, memnun, mesut, bahtiyar. 
    Muttalib (a): Taleb eden, isteyen. 
    Mübarek (a): Bereketli, feyizli, kutlu, uğurlu,  hayırlı, mutlu, beğenilen, anlamına. 
    Mübeşşir (a): Müjdeci, hayırlı haber verip  sevindiren. 
    Mücteba (a): Seçilmiş, seçkin, kıymetli.
    Müjdat (f): İyi haber, müjdeli haber. 
    Mükerrem (a): Şerefli, muhterem, hürmete erişmiş. 
    Mülayim (a): Yumuşak huyl, medenice hareket eden. 
    Mümtaz (a): İmtiyazlı, üstün tutulmuş, seçkin, seçilmiş.
    Müren: Akarsu, nehir, ırmak. 
    Mürsel (a): Gönderilmiş, yollanmış, nebi.
    Müşir (a): İşaret eden, yol gösteren, mareşal. 
    Müzdad (a): Artmış, çoğalmış, uzun. 
    Nabi (a): Haberci, haber veren.
    Nasreddin (a): Dine yardım eden. 
    Nasrullah (a): Allahü teâlânın yardımı. 
    Nebi (a): Haberci, haber getiren, peygamber.
    Necat (a): Kurtuluş, selamet. 
    Necati (a): Kurtulan, selâmete eren. 
    Neccar (a): Dülger, marangoz, doğramacı. 
    Necdet (a): Kahraman, yiğit, efe. 
    Necih (a): Başarılı, galip, muzaffer. 
    Necmeddin (a): Dinin yıldızı. 
    Nefi (a): Kazançlı, kârlı. 
    Nejat (f): Soy nesil, nesep, tabiat. 
    Nesim (a): Hoş ve mülayim. 
    Neşat (a): Sevinç, neşe, keyif.
    Neşet (a) Yetişen, ileri gelen, doğan. 
    Nevfel (a): Deniz, derya. 
    Nevzat (f): Yeni doğmuş çocuk. 
    Nihat (f): Tabiat, huy, yaratılış, bünye, karetker. 
    Nijad (f): Soy. 
    Nimetullah (a): Allahın lutfu, ihsanı.
    Niyazi (f): Yalvaran, yakaran, niyaz eden, dua eden. 
    Nizam (a): Düzen, usul, tertip, yol, kaide, sıra, dizi. 
    Nizameddin (a): Dinin nizamı, düzeni. 
    Nuaym (a): Hayat güzelliği, refah. 
    Nûh (a): Rahat, ağlayan, inleyen.
    Numan (a): Refah, konfor.
    Nureddin (a): Dinin nuru. 
    Nurullah (a): Allahın nûru.
    Nusret (a): Yardım, başarı, üstünlük, zafer, galebe, fetih. 
    Nüzhet (a): Neşe, sevinç, eğelence, temizlik, ferahlık. 
    Oğuz: Doğru, sağlam, güçlü, genç.
    Oğuzhan: Oğuzların hükümdarı. 
    Okan: Anlayışlı, kavrayışlı. 
    Oktay: Hiddetli, kızgın, sinirli. 
    Onur (t): Şeref, izzetinefs.
    Orhan: Şehrin hakimi. 
    Osman (a): Peygamberimizin damadı, 3. halifenin adı.
    Ozan: Halk şairi, geveze. 
    Ömer (a): Diri, canlı, yaşayan hayat süren. İkinci halife. 
    Önder: Lider, şef, reis. 
    Özer (t): Özü er, yiğit.
    Özhan (t): Padişah soyundan gelen.
    Özkan (t): Temiz kanlı, soylu kandan olan.
    Pertev (f): Parlak, ışık.
    Peyami (f): Haberci. 
    Poyraz: Kuzey doğudan esen soğuk, yel. 
    Raci (a): Rica eden, yalvaran, ümitli, dileyen. 
    Racih (a): Tercih edilen. 
    Rafet (a): Merhamet etme, acıma, esirgeme. 
    Ramazan (a): Çok sıcak olan, yakan, günahları  yakan. 
    Ramiz (a): İşaret koyan, işaretle konuşan.
    Rauf (a): Pek esirgeyen, çok merhamet eden. 
    Recai (a): Rica eden, dua eden, Allahü teâlâya yalvaran. 
    Recep (a): Mübârek, muazzam, muhterem; kıymetli.  
    Refiuddin (a): Dinin yükseği. 
    Reha (f): Kurtuluş, halas. 
    Reis (f): Baş, başkan. 
    Resül (a): Yeni bir kitap ile gönderilen peygamber, elçi.
    Reşat (a): Hak yolunda yürüme, doğru yol. 
    Reşid (a): akıllı, iyi ve olgun.
    Rifat (a): Yükseklik, yücelik, büyük rütbe. 
    Rüçhan (a): Üstünlük, üstün olma. 
    Rükneddin (a): Dinin temel direği.
    Rıdvan (a): Razı, memnun. Cennetin kapısındaki melek.
    Rızâ (a): Kadere râzı olan. Tasavvufta irâdenin yok edilmesiyle  elde edilen makam.
    Sadeddin (a): Dinin mübarek kişisi. 
    Sadreddin (a): Dinin önderi, lideri.
    Sadullah (a): Allahü teâlânın saadeti. 
    Sadun (a): Uğurlu olan, uğur getiren. 
    Safa (a): Saf, berrak, temiz, kedersiz, gönlü şen. 
    Saffet (a): Saf, halis, temiz. Hile ve dubaradan uzak olan.
    Safiyyuddin (a): Dinde temiz kimse. 
    Safvan (a): Saf, halis. 
    Sakıp (a):Tesirli, parlak, delip geçen.
    Salahaddin (a): Dine bağlı, dini düzgün. 
    Sâman (f): Servet sahibi, zengin, rahat, dinç, düzenli. 
    Sancar (t): Saplar.
    Sebati (a): Sabırlı, kararlı.
    Sedat (a): Doğru ve haklı olan.
    Selam (a): Barış, rahatlık, sonu hayırlı ve iyi çıkma. 
    Selami (a): Barış, huzur ve selamet sahibi. 
    Selçuk: Sel gibi akan. 
    Selman (a): Barışçı, sulhçu. 
    Serdar (f): Asker başı, kumandan, komutan, reis. 
    Serhat (f): Sınır boyundaki asker. 
    Sertaç (f): Başa konan taç. 
    Server (f): Baş, reis, seyyid, bir topluluğun ileri geleni. 
    Sevban (a): Elbiseli, giyinmiş, kuşanmış. 
    Seyfeddin (a): Dinin kılıcı, dinin askeri. 
    Seyfi (a): Kılıç kuşanmış, asker. 
    Seyfullah (a): Allahın kılıcı, askeri.
    Seyhan (a): Çizgili elbise. Akarsu.
    Seymen: Çiftlik bekçisi. 
    Seyyid (a): Efendi, bey, Hz.Hüseyinin soyundan gelen. 
    Sezâi (f): Layık, uygun, münasib.
    Sezgin: Sezen sezici, duygulu, hassas. 
    Sinan (a): Mızrak, süngü. 
    Sirac (a): Lamba, ışık, güneş, ay. 
    Siraceddin (a): Dinin kandili.
    Siyami (a): Oruçlu, kendini kötülüklerden men eden. 
    Soner: Bir işte son yardımı yapan.Son olması istenen.
    Suheyb (a): Arkadaşcık, küçük arkadaş. 
    Sunullah (a): Allahın kudreti, meydana getirdiği  varlığı. 
    Sühâ: Yıldız adı.
    Süreyya (a): Yıldız topluluğu.
    Sürûri (a): Sevinçli, neşeli.
    Şaban (a): Aralık, fâsıla. 
    Şabi (a): Cemaat ehli. 
    Şadan (f): Sevinçli, keyifli, neşeli, bahtiyar. 
    Şahap (a): Alev, ateş parçası, akan yıldız. 
    Şahin (f): Kısa ve kanca gagalı kuş.
    Şahbaz (f): Bir cins akdoğan. 
    Şahinalp: Şahin gibi yiğit. 
    Şahsüvar (f): Usta binici, çok iyi ata binen. 
    Şâfi: Şefaat eden, şifa veren.
    Şecaeddin (a): Dinin kahramanı, dinin yiğidi. 
    Şehlevent (f): Uzun boylu, yakışıklı genç. 
    Şekîb (f): Sabırlı, tahammüllü.
    Şemseddin (a): Dinin güneşi.
    Şemsî (a): Güneş gibi parlıyan. 
    Şener (t): Neşeli, şen erkek.
    Şerafeddin (a): Dinin şereflisi.
    Şeref (a): Asil, yüksek, şanlı, şöhretli atalara sahip olmak. 
    Şevket (a): Büyüklük, kudret ve kuvvetten doğan haşmet. 
    Şeyban (a): Saçlarına ak düşmüş, ihtiyar, yaşlı. 
    Şihab (a): Cesur, parlak yıldız, kıvılcım. 
    Şihabeddin (a): Dinin parlak yaldızı. 
    Şinasi (f): Tanıyan, tanıyıcı, bilen, anlayan. 
    Taceddin (a): Dinin tacı. 
    Taci (a): Tacı olan. 
    Tahsin (a): Kale gibi sağlamlaştırma. İyilik eden.
    Tâib (a): Tevbe eden, pişman olan.
    Taki (a): Günahtan kaçınan, dinine bağlı. 
    Takiyeddin (a): Dinine bağlı, günahtan kaçan.
    Talat (a): Yüz, surat, çehre, dindar. 
    Talha (a): Bir zamk ağacı. 
    Tamer: Tam erkek. 
    Taner: Şafak gibi canlı erkek. 
    Tanju: Çinlilerin Türk imparatorlarına verdikleri isim. 
    Tarkan: Dağınık, perişan. 
    Tarık (a): Sabah yıldızı, zühal yıldızı, parlak yıldız.
    Tayfun (Çince): Korkunç fırtına, rüzgar. 
    Tayfur: Uçan, yükselen. Hz. Bayezid-i Bistaminin ünvanı.
    Taylan: Uzun boylu. 
    Tayyar (a): Uçan, uçucu uçma kabiliyeti olan. 
    Tekin: Uğurlu, hayırlı.
    Tekinalp (t): Uğurlu, hayırlı, yiğit.
    Temel: Asıl, esas. 
    Tevfik (a): Uygun getirme, Allahın yardımına kavuşma. 
    Timur: Demir gibi sağlam. 
    Timurtaş: Demir ve taş gibi sağlam. 
    Tufan (a): Afet, felaket, çok şiddetli yağmur. 
    Tuğrul (t): Gagası ve pençesi güçlü kuş.
    Tuğtekin (t): Uğurlu tuğ.
    Turan: Cesur atılgan, yiğit. 
    Turanşah: Cesur Türk hükümdarı. 
    Turgay: Küçük kuş, sığırcık. 
    Turgut: Belde, yerleşme merkezi, mesken, konut. 
    Turgutalp (t): Kahraman turgut.
    Turhan (t): Tuğrası olan padişah.
    Ubade (a): Kul, köle.
    Ubeydullah (a): Kulcağız, kölecik.
    Uğuralp (a): Uğurlu yiğit, kahraman.
    Uluğbey (a): Büyük bey.
    Ünal (t): Ünlü, namlı.
    Üsame (a): Bir arslan cinsi. 
    Vahab (a): Vehhabın bozulmuş şekli. Çok hibe eden, ihsan eden.
    Vahideddin (a): Dinin tek ve eşsiz siması. 
    Vakkas (a): Savaşçı, okçu. 
    Vakur (a): Ağırbaşlı, temkinli.
    Vâlâ (f): Yüksek, yüce.
    Varol (t): Çok yaşa.
    Vecdi (a): İlahi aşka dalan, vecde gelen, kendinden geçen. 
    Vecihi (a): Bir kavmin büyüğü. 
    Vedat (a): Sevme, sevgi, dostluk
    Vefa (a): Sözde durma, sevgi ve dostluğu sürdürme. 
    Veliyyullah (a): Allahın velisi, dostu.
    Veliyyüddin (a):Dinine bağlı, dinin velisi.
    Veysî (a): Fakir, yoksul.
    Veysel (a): Üveys’den bozma.
    Yahya (a): Canlı, hayat süren. 
    Yalçın (t): Çıplak, sarp, dik.
    Yâsin (a): Bir sûre.
    Yaşar (t): Hayatta, canlı.
    Yaver (f): Yardım edici, imdada koşan. 
    Yavuz: Yaman, korkusuz. 
    Yekta: Tek, eşsiz, benzersiz, yalın, tek kat.
    Yener (t): Üstün gelen.
    Yıldırım: Gök gürültüsü ve şimşekle gelen elektrik  akımı?
    Yılmaz: Korkusuz, yılmayan, sebatkâr. 
    Yusuf (ib): Hüzün, ek, ilave.
    Yücel (t): Yükselmiş.
    Zafer (a): Maksada ulaşma, barışma, düşmanı yenme. 
    Zâfir (a): Zafer kazanan, üstün gelen. 
    Zamir (a): Yürek, iç, vicdan. 
    Zekai (a): Çabuk anlayışlı, keskin zekalı. 
    Zeyd (a): Artan, çoğalan. 
    Zeynel: Süslü.
    Zeynelâbidin (a): İbadet edenlerin süsü.
    Zeyneddin (a):Dinin süsü.
    Zeyyât (a): Zeytinci, zeytin.
    Ziyaeddin (a): Dinin nuru.
    Ziver (f): Süs, zinet ehli.
    Ziya (a): Işık, aydınlık, nur.
    Ziyad (a): Fazlalık, çokluk, bolluk. 
    Zuhurî (a): Kendiliğinden ortaya çıkan.
    Zübeyr (a): Akıllı. 
Eserin yazarı: Ali Güler Eser: Isimler Ve Anlamlari