Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler
HAFIZA EĞİTİMİ
Bilgiyi üreten ve ihraç eden bir bilim toplumu olabilmek için eleştiren, üreten, kendini tanıyan ve geliştirebilen insanlara ihtiyacımız var. Dünyanın en zengin 100 insanı bilgi satıyor. Çiftçinin ektiği onlarca dönüm tarladan elde ettiği geliri bir avuç tohum satarak elde eden ülkeler var. Günümüzde bilgi her şeyi yönlendiriyor. Günümüzde beyin gücü en önemli sermayedir.
Bir konun öğrenilmesi şu basamaklardan geçerek olur. İçten ya da dıştan gönderilen uyarıcılar ilgili duyu organı aracılığı ile beyne gönderilir. Bu mesajlar sinir sisteminde kimyevi değişikliklere uğrar ve kaydedilir. Bu depolanan mesajlar kasların hareketini kontrol eder. Bu durumun daha iyi anlaşılabilmesi için hafıza ve hafızanın özelikleri bilinmelidir.
Öğrendiklerimizin zihinde saklanabilmesi yeteneğine hafıza(bellek) denir.
Hafıza: Pasif bir depo veya kütüphane değildir. Gelen bilgileri varolan şemalara uydurarak kaydeden, kimi zamanda gelen uyarılara göre şemalarını değiştiren kendine özgü süreçleri olan bir sistemler bütünüdür.
Hafıza hem bilgiyi kaydeder, hem de bu bilgi lazım olduğunda bulup getirir. Farklı yapısal birimlere sahip, ancak birbirine bağlı parçalardan oluşan ve birbirinden farklı süreçlerde çalışan bir sistemdir.
Hafıza üçe ayrılır.
a) Duyusal Kayıt: Kısa süreli fakat çok geniş kapasitesi vardır. Yarım saniyeden daha az bilginin kaldığı sınırsız kapasiteye sahip alandır. Algıda seçicilik olmazsa bu bilgiler kısa süreli hafızaya girmeden kayıp olur.
Örnek: Yeni tanıştığımız bir insanın isminin unutulması gibi.
b) Kısa Süreli Hafıza : Kapasitesi sınırlıdır. Zihin seviyesine göre kapasitesi değişir. Yetişkinlerde 5 ila 9 birim arasındadır. Tekrar edilmezse veya uzun süreli hafızaya kaydedilmezse bu bilgiler 20 saniye içinde unutulur. Kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya bir bilginin kaydedilmesi 10 saniye alır. 1 dakikada ortalama 150 kelime hızla konuşulur. Yine ortalama her beş kelimede bir fikir üretilir. Yani 1 dakikada ortalama 30 fikir üretilir. Fakat kişi bu fikirlerin sadece altısın uzun süreli hafızaya kaydetme kapasitesine sahiptir. Kısa süreli hafızanın işlem hacminin sınırlı olması nedeniyle kişi hızlı bir biçimde ard arda gelen fikirleri anlamlandırıp uzun süreli hafızasına göndermeden unutmaktadır.
Kısa süreli hafızanın işlem hızı ve kapasitesini göz önünde bulundurarak yavaş, daha çok tekrarla, ve özetlere yer vererek öğrenmelidir. Çok konu öğrenmeye çalışıp az hatırlamak yerine önemli yerlerin üzerinde yeterince durarak konu tam öğrenilmeden geçilmemelidir. öğrenilen konular yeterli ölçüde tekrar edilerek adeta usta bir şoförün araba kullanması gibi meleke kespetmelidir.
c) Uzun Süreli Hafıza: Sınırsız kapasitesi vardır. Milyonlarca girişi vardır. Bütün bilgiler kendi aralarında bağ kurabilirler yani pasif bir kütüphane yada depo değildir canlı bir organizmadır. Hayatımız boyunca kullanacağımız bilgilerin kullanıldığı hafızadır. Burada saklanan bilgile hem kolay kolay unutulmaz, hem de çok fazladır. İki temel bölümden meydana gelir.
1. Kategoriler: Bilgilerin içinden geçerek anlamlı hale geldiği içi boş kalıplardır. Zaman,mekan, nitelik, nicelik gibi genel kavramlardır.
2. Şema: bilginin içinde depolandığı bölümlerdir. Birbirine bağlı fikirler, ilişkiler, işlemler, bunun içindedir. Bilginin yerleştirme haritasıdır. Bu haritalar en kolay şekilde ulaşmamızı sağlar. Kavramanın anahtarı bu şemalardır.
Yani yeni öğrenmenin biyolojik temeli şu şekildedir. Nöronlar arasında ki bağlantılarda ya sinapslar güçlenmekte ya da komşu nöronlarla yeni bağlar, yeni kollar oluşmaktadır.
Öğrenilen bilgilerin unutulmaması ve ihtiyaç duyulduğunda hatırlanıp kullanılabilmesi için hafızanın eğitilmesi lazımdır. Bu da üç safhada gerçekleşir.