Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

KOMİSYONCULUKTA DİKKAT EDİLECEK ÖLÇÜLER

Satıcıya müşteri bulmaya veya alıcıya mal temin etmeye "komisyonculuk" denilmektedir. Taşınılan veya gayri menkul malların alım ve satımında aracılık yapana KOMİSYONCU adı verilmektedir. Bu gibi hizmette sarf edilen emeğin karşılığı olarak ücret almak caizdir. Şayet göreceği hizmet için muayyen bir ücret belirtilmiş ise o işi tamamladığında (yani mala müşteri veya müşteriye mal temin ettiğinde) daha evvel belirtilen ücreti alır. Bu para "ücret-i vekâlet" olmaktadır. Şayet bir ücret belirtilmemiş ise ecr-i misil alır.
Onda bir, yüzde iki veya binde beş gibi ondalık veya yüzdelik komisyon tayini haramdır.(1) Bu hususu bir misâlle müşahhas hâle getirmeye çalışalım. Bir şahıs, "Benim evimi şu fiata satıver. Satış bedelinin yüzde ikisi senin olsun" dese, satış işi yapıldığında belirtilen nisbet üzerinden ücret almayı hak etmiş olmaz. Ancak ecr-i misil alır/2)
Bu hususta şaşmayan ve şaşırtmayan ölçü, yapılan işin dinî esaslara uygun olmasıdır. Alınan paranın çokluğu değildir.
"Komisyonculuk yapanların hepsi böyle bir usul uyguluyor, halk da buna alışmış durumdadır. Ben de aynı yolda hareket ediyorum" denilemez. Çünkü bâtıl makîs olmaz. Bu, mecellede yer almış bir kaide olmaktadır.
Halkın ekserisinin bu yolda hareket etmesinin iki sebebi vardır: Dinî hükümleri bilmemek veya darda kalmaktan dolayı ses çıkarmamak... Bu gibi durumlar mes'eleye meşruluk kazandırmaz. "Hak, ittibâ olunmaya daha lâyıktır."


(1) İbni Âbidin c. 5 s. 53.
(2) el-Fıkh Alâ Mezahib'il-Erbea c. 3 s. 130.


Alt Konulari