Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

İDDETLERI TESBİT VE TEFRİKTE DİKKAT EDİLECEK ÖLÇÜLER

İddet, erkek veya kadının bazı dinî sebeplere dayanarak belirli bir süre evlenemeyip beklemesidir. Bu tariften erkeğin de iddet beklediği bazı hallerin bulunduğu anlaşılmaktadır. "İddet" kelimesi "iddet-i ricâl" denilmeyip mutlak olarak anıldığı, bir kayıt ve sıfatla birlikte ifade edilmediği zaman kadınların iddetine haml olunur. Biz, sadece kadınlara ait iddetleri açıklamakla yetineceğiz.
Kadının iddet beklemesinin sebebi, gerdeğe girmek veya kocası ile birleşmesine hiçbir engel bulunmayan bir yerde onunla başbaşa kalmak, yahut kocasının ölmesi ile kuvvet kazanan sahih bir nikâh ile şibh-i nikâh ve nikâh şüphesi ile cinsî mukarenette bulunmaktır. Bundan maksad da fasit bir nikâhla evlenmiş veya sehven kocasından başkası ile gerdeğe girmiş kadınla cinsî mukarenette bulunmaktır.
İddetin şartı kocanın boşaması veya ölümü gibi bir sebeple vuku bulan ayrılıktır. Kadının iddet beklemesinin meşruiyetinin sebebi, hâmile olup olmadığını ortaya koymak ve kadının haysiyetini (onurunu) korumaktır. Ölümden sonra beklediği iddetin boşanma iddetinden daha uzun olması, kadının haysiyetini koruma düşüncesine dayanmaktadır.
Ayrılık zamanından itibaren iddet beklemeye başlayan kadının bu bekleyiş süresinde farklılıklar olabilmektedir. Onları ayrı başlıklar altında açıklamak istiyoruz.
a) Hayız iddet!:
Hür olan bir kadının iddeti üç hayız görmesidir. Boşanma hayızlı iken vuku bulmuşsa o hayza itibar olunmaz. Gelecek hayızdan itibaren iddet beklemeye başlar. Hayızla iddet beklemek; sahih bir nikâhla evli, hayız görecek yaşta ve kocası ile hakikaten veya hükmen gerdeğe girdikten sonra kocasından boşanan veya nikâhı fesih suretiyle ayrılan ve hâmile bulunmayan kadın hakkındadır.
b) Ay hesabı ile iddet:
Fıkıh kitaplarında "iddet-i eşhûr" diye isimlendirilen bu bekleyiş, iki kısma ayrılmaktadır. Şöyle ki: Yaşının küçük olması veya son derece yaşlanmış olması sebebiyle hayız görmeyen kadınlar üç ay iddet beklerler. Kocası vefat eden kadın dört ay on gün iddet bekler.
Ay itibarıyla iddet beklemekte müddetin tayini, ayrılık veya ölüm ayın başında olmuş ise ay itibarıyla; daha sonraki günlerde olmuşsa gün hesabıyla yapılır.
c) Doğum ile olan iddet:
Sahih bir nikâhla evlenmiş olup hâmile iken kocası vefat eden veya kocasından talâk veya fesih ile ayrılan herhangi kadının iddeti, doğum yapmakla son bulur. Velev ki doğum vefatı veya ayrılığı takiben hemen vuku bulsun. Çünkü "vaz-ı hamil" berâet:i rahme (kadının rahminde çocuk bulunmadığına) yakinen delildir.
Müteaddit çocuğa hâmile bulunan bir kadının iddeti, son çocuğun doğumu ile nihayete erer. Çünkü rahmin berâeti kesin olarak anlaşılmış olur.


Alt Konulari