Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

"ŞART OLSUN" SÖZÜ İLE TALÂKIN VÂKİ OLMASINDA ÖLÇÜ

Kadın boşamakta kullanılan lâfızlar, "sarih" ve "kinâye" olmak üzere iki kısımdır. "Şart olsun" sözü beldelerin örfüne göre değişen bir mânâ ifade etmektedir. Şöyle ki: Yeminini kuvvetlendirme kasdî ile kullanılan beldelerde "Vallahi yâren şart olsun" veya "şart olsun vallâhi" şeklinde istinâli yaygın hâldedir. Afyon ile ve civarında bu tarzda kullanılmaktadır.
Boşama mânâsında kullanılan şehir ve köylerde, mutlak bir ifade ile, "Şart olsun" şeklinde veya talâkın sayısını arttıran bir ifade ile "Üçten dokuza şart olsun" şeklinde istimâl olunmaktadır. Memleketimizin pek çok yöresinde bu mânâ ile kadın boşamakta kullanılmaktadır.
Fetva kitaplarındaki cevaplar "örf-i belde"yi dikkate alarak verilmiş bulunmaktadır. Bu mevzua açıklık getirmesi bakımından Fetâvâ-i Netice'den bir fetvayı buraya naklediyoruz: "Şart lâfzının boşama mânâsına (geldiği) bilinen bir beldede ŞART OLSUN kelâmına bağlanan bir boşama ile talâk-ı ric'î vâkî olur."(1)
Bu hususla ilgili başka bir fetva örneği vermek istiyoruz: "Bir adam, karısına hitâben, iznim olmadan falan işi yapacak olursan şart olsun, dese ve karısı da o işi yapsa boşama meydana gelir."(2)
Fetva verecek mevkide bulunan ilim erbabının bu hususları dikkate alması gerekmektedir. Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus, fetvayı veren ilim adamı, kendinin yetiştiği memleket örfünü değil, vazife gördüğü belde örfünü dikkate almak zorundadır.
Halkımızın bu mes'elede gösterdiği hassasiyet de iki yönlü olmalıdır. Birincisi, bu ve benzeri kelimeleri ağzına almamaktır. İkinci husus, bu kelimeyi sarf eden kimse, "Ben, bu sözü falan belde halkının niyyeti ile kullandım" diyerek tevile kalkışmamaktır.
Bu mevzuda verilmiş diğer bir fetva ile mes'eleyi vuzuha kavuşturmak istiyoruz: "Falan işi yaparsam şart olsun, deyip de zaman tayin etmese boşama hayatın son cüz'üne kadar vâki olmaz."^

(1) Hulâsat'ül-ecvibe c. 1 s. 55; Hukuki İslâmiye ve Istılâhât-ı Fıkhiye Kamusu c. 2 s. 196.
(2) Fetâvâ-i Behöe c. 2 s. 79.
(3) Hulâsat'ül-ecvibe c. 1 s. 52.


Alt Konulari