Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

BAĞIŞ YAPMAKTA ÖLÇÜ

"İnsanın hayırlısı, halka en faydalı olandır" hadîs-i şerifini(1) dikkate alan kimseler, malından bir kısmını fakirlere bağışlamayı etmektedirler. Yapılacak hibenin geçerli ve makbul olabilmesi, İslâmî ölçülere uygun olmasına bağlıdır. Bu ciheti dikkate alarak hibenin şartlarını ve hükümlerini açıklamaya çalışacağız.
a) Hibenin şartlan:
1- Bağışın muvakkat olarak yapılmaması lâzımdır.
2- Bağışlanan malın hibe yapan şahsın kendi mülkü olması şarttır.

Bir kimse başkasına ait bir mah bağışlamış olsa bu hibe geçersizdir. Meğer ki mal sahibi bu durumdan haberdar olunca kabul etmiş bulunsun.
3- Bağışı yapacak şahıs böyle bir hibeye ehil olmalıdır.
Delinin, bunak kimsenin ve çocuğun yapacakları hibe geçerli değildir. Fakat bunlar lehine yapılacak bağışlar sahihtir.
4- Yapılacak bağış, varlığı ile yokluğu tereddütlü olan birşeye bağlanmış olmamalıdır.
5- Bağışın muvakkat olarak yapılmış olmaması lâzımdır.
6- Yapılacak hibe gelecek zamana muzâf olmamalıdır. Meselâ "şu evimi gelecek ramazan ayının başından itibaren sana hibe ediyorum" demek gibi.
7- Bağışlanacak malın belirlenmiş olması şarttır.
Aksi bir yol takip edilmesi halinde taraflar arasında anlaşmazlık olabilir.
8- Hibe yapacak şahsın gönül rızası ile teberruda bulunması lâzımdır. Zorlamak suretiyle yapılacak bir bağış geçerli değildir.
9- Bağışlanacak şeyin hibe sırasında mevcut olması şarttır.
Meselâ "ineğimin doğuracağı yavruyu sana hibe ediyorum" demek gibi. Yok olan birşeyi hâli hazırda temlik câiz değildir.
10- Bağışlanacak şeyin haddi zâtında memluk olması şarttır.
HavadaKİ kuşun veya denizdeki balığın hibesi geçerli olmaz.
b) Hibenin meşruiyeti:
Yapılacak hibenin meşruluğu kitap, sünnet ve icmâ delillerine dayşanmaktadır. "Elini bağlı olarak boynuna asma. Onu büsbütün açıp saçma..."(2) mealindeki âyet-i kerime, bağrşa teşvik edici mâhiyettedir. Peygamber (s.a.v.) efendimiz de "Hediyeleşiniz. Zira hediye, (dostluğu arttırır ve) dşümanlığı giderir"(3) buyurmuştur.
c) Hibenin rüknü:
Hibenin rüknü," icap ve kabuldür. Yapılacak bağış, diğer akitler gibi icap ve kabul ile tamam olur.

(1) Feyz'ül-kadir c. 3, s. 481.
(2) Sûre-i İsrâ 29.
(3) Mişkât'ül-Mesabih c. 2 s. 911-912.



Alt Konulari