Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

MENKUL MALLARDA KABZOAN ÖNCE TASARRUFTA ÖLÇÜ

Bir insan satın aldığı malda gerek kullanmakla gerekse bir kimseye satmak suretiyle tasarrufta bulunmak ister. Hele malın azalıp alıcının çok olduğu sıralarda bu husus daha sıkışık hâle gelir. Telefonla veya faks ile yaptığı bağlantıya dayanarak, henüz eline geçmemiş bir malı, istekte bulunan müşterilere satmayı düşünür.
Unutulmamalıdır ki taşınır (menkul) mallarda teslim alınmasından önce başkasına satılması câiz değildir. Bu hususta müçtehidlerin ittifakı vardır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), kabz edilmeyen şeylerin satılmasını yasaklamıştır.
Teslim alınmayan bir mal, üçüncü bir şahsa satılmaya kalkılırsa malın tesliminde zorluk çıkabilir. Çeşitli sebeplerle helâk olan bir malın teslimi imkânsız hâle gelir ve bu durumda ilk yapılan ait de bâtıl olur. Eline geçmeyen o mal için üçüncü şahısla satış yapan kimse teslim edememe güçlüğü ile karşılaşmış olur. Hayal ile hakikatin aynı şey olmadığını bilen tecrübeli kimseler, eline geçmemiş bir malı satmaya kalkışarak itibarını zedelememen ve müşterilerinin itimatsızlığına yol açmamalıdır. Bu sebeple Rasûlullah (s.a.v.), "Bir gıda maddesini satın alan kimse onu eline almadıkça (kabzetmedikçe), başkasına satmasın buyurmaktadır.
Kabzetmeden satma yasağı bulunmasaydı, bir mal hiç yer değiştirmeden üçüncü bir şahsa satıiabilseydi ve o da bunu bir başkasına satabilseydi ve o da bunu bir başkasına satabilseydi malın fiatı durduğu yerde yükselmiş ve "hayâlî kazanç" yolu açılmış olurdu. Bu durumdan faydalanan fırsatçılar, darlığı çekilen bir mai daha toptancının elinde iken ve hatta fabrikada imâl safhasında bulunurken yaptığı bağlantı ile piyasada darlık meydana getirirlerdi. Arz ile talep dengesi bozulunca malın bedelinde sun'î bir yükselme olurdu. Bundan pare-kendeciler ve dolayısıyla fakirler, yoksullar zarar görürlerdi.


Alt Konulari