Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

SENET VE ÇEK KIRDIRMADA DİKKAT EDİLECEK ÖLÇÜLER

Zamanımızda birçok ahş-verişler, veresiye olarak yapıldığı için, çek veya senetle yapılmaktadır. Bundan kaçınılması herkes için mümkün olamamaktadır, Çek veya senetle mal satmış bulunan bazı ticâret erbabı, paraya sıkıştığı zaman, elindeki çek veya senedi daha vâdesi dolmadan önce daha düşük bir bedelle satarak paraya çevirmektedir. Bu muameleye "senet kırdırma" denilmektedir. Bu hususta iki ihtimâl vardır:
1- Alacaklı durumda olup da paraya sıkışmış olan kimse, elinde
ki çek veya senedi daha düşük bir bedelle bankaya veya sıradan bir
şahsa satmak isterse bu câiz değildir. Meselâ bir şahıs, 20,000,000 liralık bir senedi, onsekiz milyon liraya kırdırmaya râzı olunca, iki ay sonraki yirmi milyon TL. yi onsekiz milyon lira bir bedelle değişmiş olmaktadır. Aradaki iki milyon liralık fark, "ribelfadıl" yoluyla fâiz olmaktadır.
2- Elindeki çek veya senedi kendisine borçlu bulunduğu kimseye
vermekjsterse bu muamele câiz görülmektedir. Bu işlemde borçlu şahış, vâdeden feragat etmekte, alacaklı kimse de ona bir indirim yapmış olmaktadır. Bu muamele, iki taraf için bir kolaylık getirmekte; alacaklı ihtiyaç duyduğu parayı elde etmekte, borçlu da daha düşük bir meblağ ile ve daha kısa bir zamanda borçtan kurtulmaktadır.
Alacaklı durumundaki şahıs ile alacak mikdârı aynı olmakla beraber, muameleler, uygulanan muamelede muhatapların değişik oluşu bu farklı neticeyi vermektedir. Birinci şıktaki yasaklama, bir fâiz muâmelesidir ve bir para satışıdır. İkinci mes'elede, asıl borçluya bir ikram ve alacağından indirim yapılmış olmaktadır.
Ticaretle alâkası bulunan kimseler, hırsa kapılmayıp basiretli olmak ve yapacağı işleri dinî ölçülere dayandırmak zorundadırlar. Maddî sahadaki daralmayı dikkate alıp dinî ölçüleri ihmâl edenler, susuzluğunu gidermek için deniz suyu içen kimse gibi, sıkıntısını artırmış ve uhrevî bir sorumluluk yüklenmiş olurlar.



Alt Konulari