Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

Hacr

Hacr altı kişiye konulur:

1- Çocuk.

2- Deli. .

3- Malını savuran sefih kişi.

4- Malı borçlarını kapatmayacak durumdaki müflis.

5- Malının üçte birinden fazlası için hastanın tasarrufuna hacr konu­lur. (Bu hastalığın korkulur, ölüme götürür bir hastalık olması gerekir, 1/3´ten fazlası için ölümünden sonra varislerin izinlerine bağlı kalınır).

6- Kendisine ticarette izin verilmeyen kölenin malına da hacr konulur. Çocuk, deli ve sefih (malını savuran kişi)in tasarrufları sahih olmaz. Müflisin kendi zimmetinde olmak üzere bir şey alıp satması veya ta­sarruf etmesi sahihtir. Ancak muayyen malında tasarrufu sahih değildir.

Hacr, malda tasarruf etmeyi engellemektir.

Başka bir tarifle hacr, özel sebeplerle bazı belli tasarruflardan mülk sa­hibini alıkoymaktır.

Allah-u Teala, Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurur:

"Eğer üstünde hak bulunan (borçlu) sefih veya zayıf olur. Yahut da bizzat yazdırmaya (ve ikrara) gücü yetmezse velisi doğdoğru yazsın." (Bakara: 2/282)

Allah-u Teala, onlara veli tayin ederek, onları mallarından tasarruf et­mekten alıkoymuştur.

Hasta tasarrufu malının üçte birinden fazlası için ondan sonraki varis­lerin iznine bağlıdır.

Kölenin zimmetindeki tasarrufu azat olduğunda sorumluluklarını yerine getirmekle olur.

Ölümcül bir hastalığa yakalanan kişinin malının üçte birinden fazlasıdan tasarruf etmek varislerinin iznine bağlıdır.

Kölenin tasarrufu da ancak kendi zimmetine yönelik olursa caizdir. Ancak azat edildiği zaman sorumluluğunu yerine getirecektir, bu konu­ların teferruatına geçeceğiz.

Ayette geçen "Sefih", savurgan kişi olarak, "Zayıf ise çocuk ve "Bizzat yazdırmaya gücü yetmeyen" de aklında noksanlık olan (deli) ola­rak tefsir edilmiştir.

Hacr iki çeşittir:

1) Kendisinin maslahatı ve faydası için hacr konulması emredilenler. Bu durumda olanlar çocuk, deli ve sefihtir. Mallarının korunması için bunlara Hacr konulması öngörülmüştür.

2) Başkasının maslahatı için kendisine hacr konulanlarda iflas edene uygulanan Hacr gibi. Bu, alacaklıların maslahatı için emredilmiştir. As­lında bunda kendisinin de maslahatı söz konusudur. Çünkü hacr konul­ması ile borçlar zimmetinden çıkmış olmaktadır.

Hastaya uygulanan Hacr, varislerinin maslahatı için; köleye uygula­nan Hacr, efendisinin maslahatı için; rehin verene uygulanan Hacr, rehin alanın maslahatı için; mürtede uygulanan Hacr ise müslümanların masla­hatı içindir.

Hacr sekiz kişiye ygulanır:

1) Çocuk: Erkek çocuğu olsun, kız çocuğu olsun farketmez. Çocuğa hacr uygulanması için hakimin karar vermesine gerek yoktur. Reşid ola­rak bulûğ çağına girince ona konan hacr kendiliğinden kalkar. Reşidin manası, malı ve dini için yararlı bir kimse olmasıdır. Baliğ olur ama, reşid değilse, hacr devam eder.

2) Deli: Yine hacredilmesi için hakimin kararına gerek yoktur. Delili­ği zail olunca da hacr kendiliğinden kalkar.

3) Sefih: Malında savurgan olan, malını faydasız yere harcayan kim­sedir. İçki içen, zina eden, malını denize atan, yollara saçan yahut onunla sigara içen gibi. Sigara içmek her ne kadar mekruh ise de, malı ona harca­mak savurganlıktır.

Sefih olan kimseye hacr uygulanabilmesi için hakimin hükmüne ihti­yaç vardır. Şayet hakim hacre hüküm vermezse, "İhmal edilmiş bir sefih" sayılır ki malı üzerindeki tasarrufları geçerlidir.

Çocuk iken kendisine hacr uygulanmış ve bulûğ çağma erişip, reşit ol­mayan kimseye, hükmüne ihtiyaç olmaksızın hacr uygulamaya devam edilir. Bu durumda olana da "İhmal edilmiş sefih" denir. Tasarrufları da geçerli değildir.

Çocuk, deli ve kendisine hacr uygulanan sefihin tasarrufları sahih de­ğildir. Onun için onların ne satışları, ne satın almaları, ne hibeleri ne de şirket ve kırad gibi tasarrufları sahihtir. Ancak tasarrufları geçerli olma­yan sefihin, velisinin izni ile nikahı sahihtir.

4) Müflis: Vadesi gelmiş borcu olup malı, borcunun tutarını karşıla­mayan kimsedir. Alacaklılarının isteği ile, bağımsız ise kendisinin isteği veya bağımsız değilse velisinin isteği ile ona hacr uygulanır.

Bu durumda olan kimseye, alacaklılar davalı oldukları takdirde, haki­min hacr kararı vermesi gerekir.

İflas eden kişi malı olduğu bilinmiyorsa, elinin darlığına dair yemin ederse, söylediği doğrulanarak ona göre hareket edilir. Bu durumlarda de­ğilse, delillere göre hükmedilir.

5) Hasta: Terikesinin üçte birinin fazlasında hakimin kararına ihtiyaç olmaksızın sadaka, hibe, vasiyyet ve köle azad etme gibi durumlarda malı hacredilir. Ama üçle bire kadar harcamada bulunabilir. Şayet vasiyyeti varislerden birine ise, diğer varislerin izin vermesi şarttır.

Şayet kişi borçlu olup, borcu terikesinin tamamının karşılığı kadar çok olursa terikesinin tamamı hacredilir.

Sa´d b. Ebi Vakkas (r.a.) şöyla rivayet ediyor: Veda Haccı senesinde ağır bir hastalığa yakalandım. Hz. Peygamber ara sıra beni ziyarete gelir­di. Bir defasında dedim ki,

-Ey Allah´ın Resulü, gördüğün gibi ağır bir hastalığa yakalandım. Benim bir tek kızımdan başka varisim yoktur. Ma­lımın üçte ikisini tasadduk edeyim mi?

- "Hayır." dedi. Yarısını tasadduk edeyim mi? dedim.

Resulullah (s.a.v.): "Hayır" dedi.

Üçte birini tasadduk edeyim mi? dedim.

Bunun üzerineResulullah (s.a.v.):

"Üçte biri de çoktur. Fakat üçte birini tasadduk edebilirsin Senin va­rislerini zengin bırakman onları fakir bırakmaktan, başkalarına el-avuç açmalarından daha hayırlıdır." [1] buyurdu.

6) Köle: Mükellef ve reşit olsa bile, hakimin kararına ihtiyaç olmaksı­zın malı hacredilir. Çünkü bu. efendisinin bir hakkıdır. İster mükateb ol­sun, ister olmasın efendisinin izni olmadan tasarrufu sahih değildir. Eğer mükellef olup reşit değilse, efendisi ona izin vermiş olsa bile mali tasar­rufları sahih değildir.

7) Rehin veren: Rehin verenin hakkından dolayı ona hacr uygulanır. Rehin verdiği şeyde, ancak kendisine rehin verilen kimsenin izni ile ta­sarrufta bulunabilir. Borcunun tamamını ödedikten sonra üzerindeki hacr kaldırılır.

8) Mürted: Müslümanların haklarından dolayı üzerinde hacr sabit olur. Şayet mürted olarak ölecek olursa, malı müslümanlar için ganimet ve fey´dir. İrtidattan vazgeçip tekrar müslüman olmasıyla da üzerindeki hacr kalkmış olur. [2]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] Buhari, l233; Müslim, 1628.

[2] Kadı Ebu Şuca?, Ğayet?ül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 320-323.








Eserin yazarı: Kadı Ebu Şuca Eser: DELİLLİ ŞAFİ İLMİHALİ

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

DELİLLİ ŞAFİ İLMİHALİ

MollaCami.Com