Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

Zekat ve Fitrenin Verileceği ve Verilmeyeceği Yerler

Zekat Ve Sadaka-I Fıtrin Verilmesi Gereken Yerler


Kur´an-ı Kerim´in beyanına göre zekatın verileceği yerler Ayet-i keri­me´de belirtilen şu sekiz sınıftır:

"Sadakalar (zekat) Allah tarafından bir fariza olarak ancak şunlar içindir: Fakirler, miskinler, zekat toplayıcılar}, kalpleri İslama ısındırıl­mak istenenler, köleler, borçlular, Allah yolundaki gaziler ve yolda kal­mışlar. Allah alimdir, hakimdir. " (Tevbe: 9/60)

Zekat ve fitrelerde dikkat edilecek nokta; bulunan sınıflardan en az üçer sınıf arasında bölmektir. Yalnız "Amiller"den (zekat memurların­dan) sadece birine de verilse yine kifayet eder.

Şimdi bu sekiz sınıfı tek tek açıklayalım:

1- Fakir:

Hiç bir malı veya kazancı olmayıp, yiyecek, giyecek ve mesken gibi zaruri ihtiyacını karşılayacak miktarın yansından daha az bir mala sahip bulunan kimsedir. Mesela yüz bin lira ihtiyacına karşılık otuz bin lira parası olan kimse fakir sayılır.

2- Miskin:

Malı ve kazancı zaruri ihtiyacını karşılayacak miktarda olmayıp, yarı­sını aşan kimsedir. Mesela yüz bin lira ihtiyacına karşılık yetmiş bin lira parası olan kişi miskin sayılır.

3- Zekat toplayıcıları:

Zekatı toplayan, dağıtan, yazan ve bekçiliğini yapan kimselerdir.

4- Kalpleri İslam´a ısındırılmak istenen kimseler:

Yeni müslüman olmuş, imanı zayıf olan kimse veya yeni müslüman ol­muş kimsedir. Onun dengi olan kâfirlerin İslam´a girmeleri umulacağı için bu durumda olan birine zekat verilebilir.

Ayrıca kuvvetli bir miTmin: Bunlara zekat verilince maddi güç sahibi olup, düşmanı yenebilir. Ya da fazla kuvvete sahip olması için toplama imkânı bulunmayan zekatı kolay toplayabilenlere de verilir.

5- Köleler:

"Zekat alıp onunla azat olunabilme ihtimali olan kölelerdir. Yani müka-tep (azatlığı şarta bağlı olan) kölelere zekat verilir.

6- Borçlular:

Mubah bir şekilde borç altına girenlere zekat verilir. Mesken alımı, ço­cuğun evlendirilmesi veya temel ihtiyaçlarının temininde borç altında olanlardır.

7- Allah yolunda savaşanlar:

Bunlar zengin de olsa savaştan dönene kadar kendilerinin ve aile fert­lerinin nafaka, elbise vb. gibi zaruri ihtiyaçlarını temin edebilmek için kendilerine zekat verilir. (Fi sebilillah hükmünde olanlar bunlardır.)

8- Yolda kalmışlar:

Bunlar, hacc veya herhangi bir mubah seferde iken parası kaybolan ve­ya tükenen kimselerdir. Bunlara da zekat verilebilir.

Bazı fıkıh kitapları zekatın bir sınıfta bulunan müstehaklara veya gere­kirse birine de verilebileceğini beyan ederler.

İbnül Münzir, Rüyanı ve Ebu İshak ve Eş-Şirazi gibi alimler, fitrenin ancak 3 fakire verilmesini uygun görmüşler ise de, İmam-ı Rafii ve El Ezrai, bir fakire verilmesinin de caiz olduğunu söylemektedir. Ancak sada-ka-i fıtraları bölüp, 3 kişiye verilmesi daha da iyidir.

Sadaka-i Fıtır para olarak veya un olarak verilemez.

Buğday, arpa, mısır, pirinç, nohut, mercimek, bakla, hurma, üzüm, süt, yağlı peynir gibi memleketin ekser yiyeceğinden çıkarılır.

Sadaka-i Fıtır bir sa´dır. Bu sa´ İmam Nevevi´ye göre 685 dirhem olup dirhemi şer´iye göre hesaplandığında takriben bir sa´ 2.200 gram (iki ki­lo ikiyüz gram) eder.




Zekat Verilmeyen Yerler


Şu beş sınıfa zekat verilmez:

1- Mal ve servet varlığı ile zengin olanlara.

2- Kölelere.

3- Beni Haşimi ve Beni Muttalibilere,

4- Fakir ve miskin ismi allında nafakası kendisine ail olanlara.

5- Fakir bile olsa kâfir bir kimseye zekat verilmez.

tr

Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Zenginlere ve uzuvları sağîam´oîan kuvvetlilere zekat helal olmaz."[1]

Hadisi şerifte geçen "Mirret" kelimesi kazanabilen ve güçlü kişi de­mektir. Şu halde iş sahası bulunduğu halde çalışmayan kişiye ve zengine zekat verilmez.

Kölelere zekat verilmeyişinin nedeni, kölelerin bakımı, masrafı ve na­fakası onun sahibine aittir. Daha evvel söylediğimiz gibi kölenin azad edi­lebilme durumu varsa ve verilebilecek zekat onun azat olması için bir ve­sile teşkil ediyorsa, o durumdaki köle veya kölelere de zekat verilebilir.

Beni Haşimiler´e ve Beni Muttalibiler:

Haşimoğullanndan maksat Resulullah (s.a.v.) efendimizin amcaları ta­rafından olan neslinden ibarettir ki Hz. Ali, kardeşleri Âkil ve Cafer bu soydandır.

Muttalip sülalesi ise Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)´in dede­si Abdulmuttalib´in amcası yani Haşim´in kardeşi olan Muttalib´in neslin­den selen kimselerdir.

Nafakaları başkasına ait olan fakir ve miskin kimselere bu isim altında zekat verilmez. Ancak bunların savaşla bulunmaları veya mubah bir şekil­de borçlanmış olmaları ile kendilerine zekat verilebilir.

Borçlanmanın mubah olması gerekir. Yani bir mesken yapma, çocuk­larının normal rızkını tayin etme, çocuğu evlendirme... vs.

Zekatı hak etmeyen kimsenin zekatı alması veya böyle bir durumda olan kimseye bilerek zekat vermek haramdır.

Zekat, muhtaç veya ihtiyacı olanın hakkı olduğu için zengine veya ze­kata ihtiyacı olmayan kimseye verilmez. Çalışmaya gücü yetip de iş bul­ma imkânı olan kimseye de zekat verilmez.

Mal bir yerde olur, mal sahibi başka yerde olursa zekatı, malın bulun­duğu yerin müstehaklarina vermek zorunludur. Şayet orda fakir bulun­mazsa en yakın yerin fakirlerine verilecektir.

Bir yerde müstehaklar bulunduğu halde zekatı vacip olduğu o yerden başka bir yere nakletmek haramdır.

Kâfire, mükatep olmayan köleye (azat olma durumu olmayan) zekat verilemiyeceği gibi çocuk ve deliye de zekat verilmez, ancak bunların ve­lilerine verilir. Çünkü bunların nafakası velilerine aittir.

Haram yolda harcayacağı bilinen kimseye zekatı vermek caiz olmayıp haramdır.

Peygamberimiz fs.a.v) şöyle buyurmuştur:

"Şüphesiz ki sadakalar (zekat) insanların kirlerinden başka bir şey değildir. Sadakalar ne Muhammed´ e ne de Muhammed´in ehline helal ol­maz." [2]

Ebu Hureyre (r.a) şöyle rivayet eder:

´Bir defasında Hz. Ali´nin oğlu Hasan sadaka hurmalarından bir hur­mayı alıp ağzına koydu. Hz. Peygamber: "Hayır, hayır onu ağzından çı­kar. Bizim sadaka yemediğimizi bilmiyor musun?" [3] diye buyurdu.

Bjr kimse nafaka ve ihtiyacı kendisine ait olan bir kimseye zekat vere­mez çünkü burda vereceği zekat yine kendi menfaatine dönecektir. Bu­nun için bir kimsenin kendi ana-babasına, dede veya nenesine zekat ver­mesi caiz olmaz. Çünkü onlara bakmakla mükelleftir. Keza bir kimse, kü­çük çocuklarına veya bakmakla yükümlüğü olduğu torunlarına zekat ve­remez. Ancak çocuğu büyümüş ve ondan ayrı ise o zaman ona zekat ve­rebilir. Çünkü o durumda çocuğuna bakmakla mükellef değildir.

Peygamberimiz (s.a.v) Muaz bin Cebel´i Yemen´e vali olarak gönde­rirken O´na şöyle buyurmuştur:

"Onları önce Allah´tan başka ilah olmadığına ve benim de Allah´ın resulü olduğumu bilmeye davet et... Eğer bunu kabul ederlerse, bu defa onlara bildir ki Allah kendilerine mallarında zekat farz kılmıştır. Bu ze­katı zenginlerden alınır onların fakirlerine verilir." [4]

Onların fakirlerinden kasıt, onların müslümanlarıdır. Yani herhangi bir fakire verilir diye bir şey söz konusu değildir. Zekat ancak fakir müslü-manlara verilir. Hadisin metninde, ´onların fakirlerine verilir´ ibaresi buna delil gösterilebilir.

--------------------------------------------------------------------------------

[1] In, Dmud, 1634 Tırnnzı,652.

[2] Muslini, 1072

[3] Buharı, 1420, Muslini. 1069

[4] Bııhaıı, Mi


Eserin yazarı: Kadı Ebu Şuca Eser: DELİLLİ ŞAFİ İLMİHALİ

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

DELİLLİ ŞAFİ İLMİHALİ

MollaCami.Com