Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

Ezan

Ezan farz namazların vakitlerini bildirmek ve müslümanları namaz kılmaya davet etmek için meşru kılınmıştır.

Bir toplum veya cemaat için sünneti kifayedir. Yani o cemaat veya top­lumdan bir kişi de okursa o sünnet hasıl olmuş demektir. Tek başına na­maz kılana ise sünneti ayn´dır. Yani bizzat onun kendi namazı için ezan okuması sünnettir.

Ezan, İslanun şiarıdır.

Delili şu ayeti kerimedir: "Ey iman edenler/ Cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman, Allahı anmaya koşun. Alış-verişi bırakın," (Cumua: 62/9)

Malik İbnul Huveyris (r.a) Peygamberimiz (s.a.v)´ den şöyle rivayet eder: "Namaz vakti girdiğinde içinizden biri size ezan okusun. En büyü­ğünüz de size imamlık yapsın." [1]

Meşruiyeti, Ezan, hicretin birinci senesinde meşru kılınmıştır. Abdul­lah İbni Ömer (r.anhuma) şöyle anlatmıştır:

Müslümanlar hicret edip Medine´ye geldiklerinde, toplanıp namaz va­kitlerini bildiren bir şeyi belirlemeye çalışmışlardı. Zira o zamana kadar namaza çağrı yapan bir şey yoktu. Bir gün bu hususta konuştular. Bazıları hristiyanların çam gibi bir çan edinelim, bazıları, yahudilerin borusu gibi bir boru olsun, dediler. Ömer (r.a.) halkı namaza çağırmak için niye, bir adam göndermiyorsunuz? dedi. Rasulullah (s.a.v): "Ey Bilal! kalk namaz için nida et ( ezan oku).´1 [2] buyurdu.

Ezanın başlaması hakkında birçok rivayetler vardır. Bunların lafızları ayrılıklar gösterse de manalar aynıdır, bunlar için en meşhuru olan Abdul­lah İbni Zeyd´in kendi rivayetidir.

Enes İbni Malik rivayet eder. Abdullah İbni Zeyd şöyle dedi: Rasulullah (s.a.v) namazın cemaatle kılınabilmesi için nakus (çan) ya­pılıp çalınmasını emrettikleri sırada idi. Ben uykuda iken elinde nakus (çan) bulunan biri uğradı. Ben kendisine, - Ey Allanın kulu şu nakusu sa-tarmısın? dedim. Ne yapacaksın, dedi. Bununla insanları namaza çağırı­rız, dedim. Sana daha hayırlısını göstersem olmaz mı? dedi. Hay hay de­dim. Bunun üzerine şöyle dersin dedi:

"Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber AHahu Ekber. Eşhedu en la ilahe illallah Eşhedhû en la ilahe illallah. Eşhedu enne Muhammeden rasulullah Eşhedu enne Muhammeden ra­sulullah.

Hayya âla´s-salah Hayya âla´s-salah.

Hayya âlal felah Hayya âlal felah.

Allahu ekber Allahu ekber. La ilahe illallah"

Sabah ezanında "Hayya âlal felah" tan sonra iki defa, "Essalatu hayrun mine´n-nevm" ilave edilir.[3]



Ezanın Sahih Olmasının Şartları


Ezanın sahih olması için şu şartlar gereklidir:

1. Müslüman olmak

2. Mümeyyiz olmak. Şu halde yedi yaşına gelmeyen çocuğun ezanı sa­hih değildir.

3. Erkek olmak. Kadının ezan okuması sahih değildir.

4. Tertiple okumak. Ezan sözlerinin yukarıdaki sıraya göre olması ge­rekir.

5. Kelimeleri arka arkaya okumak. Birbirini takibeden kelimeler ara­sına fazla fasıla vermemek.

6. Cemaat için okunuyorsa yüksek sesle okumak.

Peygamberimiz (s.a.v) Ebu Said El-Hudri´ye hitaben şöyle buyurmuş­tur: "Şüphesiz çölü ve koyunları sevdiğini görüyorum. Koyunların yanın­da ve çölde bulunduğunda namaz için ezan okuduğunuz zaman sesini yükselt, çünkü müezzinin yüksek sesini işiten insan, cin ve her şey kıyamet gününde ona şehadet eder." [4]

7. Vaktin girmesi. Ezan, namaz vaktinin girdiğini ilan ettiği için onun vaktinde okunması gerekir. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

"Namaz vakti olduğunda, size biriniz ezan okusun," [5]



Ezanın Sünnetleri


1. Müezzinin kıbleye dönmesi.

2. Büyük ve küçük hadesten temiz olması. Peygamberimiz (s.a.v): "Temizlik hali dışında Allah´ı zikretmeyi sevmem." [6] buyurmuştur.

3. Ayakta okuması. Peygamberimiz (s.a.v): "Ey Bilal kalk ve namaz için ezan oku." [7] buyurmuştur.

4. Başını sağa ve sola çevirmek. Bilal ezan okurken ´Hayya ala´s-sa-lah´ derken başını sağa ´Hayya alal felah´ derken başını sola çevirirdi. [8]

5. Müezzinin güzel ahlaklı ve adil olması, sesinin de güzel ve gür ol­ması. [9]

6. Ezanın lafızlarını ağır ağır okumak ve çok uzatmamak.

7. Terci yapmak. Yani şehadel kelimelerini söylerken önce gizli sonra yüksek sesle olmak.[10]

8. Tesvib yapmak. Sabah ezanında ´Hayya âlal felah´tan sonra "Esse-latü hayrun minen-nevm " demek.[11]

9. Ezanı müezzinle tekrarlamak, "Hayya âla salah, hayya âlal felahta ´vela kuvvete illa billah´ demek. ´Esselatu hayrun minennevm´ cümlesini duyan kişinin ´Saddakta ve berarte" demek.

10. Ezanın bitiminde duayı okumak.

Hem müezzin hem de ezam duyan kişinin Peygamberimiz (s.a.v)´ in-buyurduğu şu duayı okumaktır:

"Allahumme rabba hazihid-da´veti tammetı vessalatil kaime. Ati sey-yidina Muhammeden el vesilele vel fadilete vebâshu makamen mahmu-denillezi veâttehu."

Peygamberimiz (s.a.v):

Kim ezanı dinler ve ezandan sonra bu duayı okursa kıyamet gününde şefaatim ona helal olsun." [12] buyurmuştur.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Buhatı. 602.-Musimı. 674

[2] Huhaıı,602 Muslini, 674

[3] Bu lafızlar Buharı ve Müslim´de sahih hadislerle sabittir.

[4] Buharı, 584

[5] Buharı, 602, Müslim, 674

[6] Ebu Davud, 579.

[7] Buharı, 579.

[8] Buharı, 608.

[9] Ebu Davud, 499.

[10] Müslim, 379.

[11] Ehu Davud, 500.

[12] Buhari, 579.


Eserin yazarı: Kadı Ebu Şuca Eser: DELİLLİ ŞAFİ İLMİHALİ

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

DELİLLİ ŞAFİ İLMİHALİ

MollaCami.Com