Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

NAMAZ'IN ALLAH'A İMAN ETMEKTEN OLDUĞU BABI

Ebu Cemre'den, şöyle dedi: Ben İbnu Abbas (R.A.)'nun önünde onunla insanlar arasında tercümanlık yapıyordum. Derken İbnu Abbas'a bir kadın geldi. Ona "cer" denilen testinin şırasından soruyordu. İbnu Abbas ona şöyle dedi: Abdu'l-Kays heyeti Resûlullah (S.A.V.)'e geldi. Resûlullah (S.A.V.) "Siz kimlerin heyetisiniz? Yahut siz kimlersiniz?" diye sordu. "Biz Rabiadanız" dediler. "Cemaat hoş geldi. Yahut heyet hoş geldi, sefa geldi. Utanıcılar ve pişmanlık duyucular olmayarak" buyurdu. Bunun üzerine: "Ya Resûlallah! Biz sana çok uzak mesafeden geliyoruz. Seninle bizim aramızda Mudar kâfirlerinden şu kabile vardır. Biz sana, haram aydan başka bir zamanda gelmeye muktedir olamıyoruz. O halde bize özlü bir şey emret de geride bıraktıklarımıza da öğretelim ve o sebeble de Cennete girelim" dediler. Resûlullah (S.A.V.) onlara dört şey emretti, dört şeyden de nehyetti: Resûlullah (S.A.V.) onlara, "bir olan Allah'a iman etmeyi emretti" (sonra) "bilir misiniz bir olan Allah'a iman etmek ne demektir?" diye sordu. "Allah ve Resulü en iyi bilendir" dediler, ("tek olan Allah'a iman etmer") Allah'dan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehadet etmek, "namazı kılmak", zekâtı vermek, Ramazan orucunu tutmak ve ganimetin beşte birini tediye etmenizdir" buyurdu ..........
Bu Hadis'i Buhâri (53) ve Müslim (17) rivayet etmişlerdir.

Ey Allah'ın kulu! Yukarıdaki zikretmiş olduğumuz Hadis'i Şerif'de bir çok sağır kulakların duyup istifâde edeceği faideler vardır. Bu faideleri zikretmeden geçmek ilmi emânete ihanet edenlere göz yummak olacağından, herkesin anlayabileceği bir üslubla izah etmeyi münasib gördük. Hadis'i Şerifin muhtevi olduğu faideler şunlardır.
1- İslâm'ı öğrenmek isteyene ilk emredilecek şey'in "tek olan Allah'a iman etmek" olduğu.
2- "Tek olan Allah'a iman etmenin" ne demek olduğunu öğretiyor.
3- "Tek olan Allah'a iman'ın" sadece dil ile ikrar ve kalb ile tasdik olmayıp, cevarih ile amel etmenin'de bu ta'rife dahil olduğu.
4- Hasseten mevzumuz ile alakalı "namaz'ın Allah'a iman etmekten olduğu".
Böylelikle bizde, "amel iman'dan cüz değildir kaidesiyle yürüyen, "namaz iman'dan" değildir diyen mürciiyye" taifesinin ve zamanımızdaki avanelerinin en sesine bir şamar indirir, bize kitab ve sünnet'e uymayı nasib eden Rabbimize hamdederiz.

İşte bu adları geçenler, Allah'ın kendilerine ni'met ihsan ettiği peygamberlerden, Âdem soyundan ve gemide Nuh ile beraber taşıdıklarımızın neslinden, İbrahim ve İsrail neslinden, hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendir. Kendilerine Rahman olan Allah'ın (gibi) ayetleri okunduğu zaman, ağlayarak secdeye kapanırlardı".

Sonra, bu peygamberlerle, salih kimselerin arkalarından (kötü) bir nesil geldi ki, "namazı terk ettiler", şehvetlerine uydular; bunlar da Cehennemdeki "gayya" vadisini boylayacaklar.)

Ancak "tevbe edip iman eden ve salih amel" işleyenler müstesna; çünkü bunlar, zerre kadar zulme uğratılmayacaklar, Cennete gireceklerdir.
Meryem Sûresi: 58/59/60

Ey Allah'ın kulu! Görüyorsun ki peygamberler ve salih kimselerden sonra gelen kötü neslin terk etmiş oldukları şey sadece namaz'dır. Eğer "namaz'ı terk edenin iman'ı olsaydı" hemen takib eden Âyette ancak tevbe edip iman eden ve salih amel işleyenler müstesna" dermiydi? Rabbimiz ve Teâlâ.
Şehvetlerine uymaya gelince, artık "namaz'ı terk ettikten" sonra onları kötülükten koruyan kalkanları elden düşmüştür. Zira Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor.

Ey Resulüm! namaz'ı kıl. Gerçekten "namaz, kötü işten ve münker'den alıkor".
Ankbut sûresi: 45
Taberi (R.A.) meşhur Tefsirinde şöyle diyor: Allah'u Azze ve Celle'nin vasfetmiş olduğu namaz'ı terk eden kötü nesil" mü'min olsalardı Allah'u Azze ve Celle, İman edenleri onlardan müstesna etmezdi. Ve denilmiştirki. Zikredilen kötü nesil bu ümmet'tendir bunlar Ahir Zaman'da olacaklardır.

Ata İbnu Rabah'da diyor ki: "Bu kötü nesil Ümmet'i Muhammed'dendir."
Mucâhid (R.A.)'da diyor ki: "Bu kötü nesil Kıyamete yakın, Ümmet'i Muhammed'in salihleri gittikten sonra gelecektir" diyor.
Taberi Tefsiri 16/99

Ey Allah'ın kulu! Subhanehu ve Teâlâ'nın Âyet'i Kerime'de zikretmiş olduğu o kötü nesli tanıyabildiysen dünya ve Ahirette felah'a erdin demektir.
İşte o kötü nesil namazı inkâr ederek değil sadece şehvetlerine uyarak terkettiklerinden "ğayya vadisini" boylayacaklardır.

O halde, onlarda ne var ki, "iman etmezler" kendilerine "Kur'ân" ya'ni "namaz kılınız" Âyet'i okunduğu zaman, (Allah'ın emrine teslim olup da) "namaz kılmazlar". Daha doğrusu (namazı terk ederek) "kâfir olanlar hesab gününü yalanlıyorlar" .... "ancak iman edib sâlih ameller işleyenler müstesna" ......
İnşikak Sûresi 20/21/22

Ey Allah'ın kulu! Yukarıdaki Âyet'i Kerime'de de görüyorsun ki. namaz'ı terk edenler iman etmemekle ve küfür'le itham ediliyorlar" sonra da "iman edenler onlardan müstesna kılınıyor" eğer namazı terk eden "kâfir" olmasa idi iman edenler namazı terk edenlerden müstesna kılınır mıydı.

Ey Allah'ın kulu! Zannetme ki bu bizim anlayışımızdır. Zira Allah'u Azze ve Celle'nin kendilerinden razı olduğu sahabe böyle anlatıyor.

Ebu'd-Derdâ (R.A.)'dan, şöyle dedi: "namazı olmayanın iman'ı da yoktur"............
Bu Eser'i abdul-Ber Temhidde (4/225) sahih bir senedle rivayet etmiştir. Ve Şeyh Elbâni Terğib'de (574) tahric etmiştir.


Eserin yazarı: Ebu Said el-Yarbuzi Eser: Namazin terkinin hükmü

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Namazin terkinin hükmü

MollaCami.Com