Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

4. KISIM Bu kitab için yazılan mukad­dimedir

a) Bu üstün yolu aramayı..
b) Kâmil mürşide kavuşup ona sahip çıkmayı..
c) Bu yola giren salikin ina-be şekli..

Ey hakkı hak olmayandan ayırd eyleyen..
Allah rızasının talibi, Hazret-i Resulüllah'ın gidişatına rağbetli olan..
Cümle din kardeşleri, sevdikler, anlatılacak hususları iyi bilmelidir.
Bu iş yurduna gelip de iman şerefine eren mümin ve müvuhhidin okuduğu :


— Allah'tan başka ilâh yoktur; Muhammed Allah'ın elçisidir.
Mutlu cümlesini dille söyleyip kalble de doğrulamak, her erkek ve ka­dın müminlerin aslî yaratılışlarında vardır.
îşbu kitabın başından sonuna varıncaya kadar anlatılan ilahî feyizler, Allah'ın sonsuz ihsanı dahi cümlesinin alnından sarkan perçemlerde gizlice asılıdır.
Aşıklara yakışır şekilde, gerçekçi olarak; yoluna göre, sırası ile güç harcayanları, karşılıksız armağanlar veren Yüce Zat haşa ki insansız bı­raka; yoksun ede..
O halde, itikadını buraya bağla.
Kapıcısı bulunduğun, Allah'ın hazinesi olan kalb kapısını yersiz ar­zudan, utanç veren işlerden, şeytanın askerlerinden koru.. Bunların hiç birini oraya koymamaya gayret et; çalış..
Sonra..
Bir kâmil mürşid bulup elini tutarak onunla inabe etmeğe dahi, him­met sarf etmek pek gereklidir.
Zira, kılavuzsuz yola gitmek, yolu bulmak; gece karanlığında, ışıksız olarak bir kimsenin bilmediği yola tek başına gitmesi gibidir. Bu durumda olan kimse; gittiği semti görmez, bastığı yeri bilmez, önünde hendek mi var, uçurum mu anlamaz!. Bu durumda; ölüm uçurumuna düşmekten ya­na çok korku vardır.
Ne var ki, kâmil bir mürşid, o yola gidip gelmiştir. O yolların bozuk yanlarını, tehlikelerini de görmüştür. Bu yolda hemen her şeyi anlamış ve bilmiştir. Kılavuzluk ederek, o yollardan esenlikle müridini geçirir.
Şimdi:
— Bu zamanda, öyle kâmil mürşid nerede bulunur?, öylesi kimya çeşidinden bir şeydir.
Diyecek olursan, sözün temelde bir gerçeğin ifadesidir. Ne var ki, in­saflıca düşünüp tam bir insafla da gerçeğe teslim olursan; bu sözünde, nefsin hilekârlığı ve aldatmacası görülür.
Bu durumda anlaşılan odur ki : Eksiklik, sendedir. O halde, vakit geçirmeden, arayıp taramada gerçekçi olmaya bak.

Mutlak feyzin sahibi Yüce Zat'tan; çaresiz bir kul samimiyetle, ger­çekçi olarak onun hoşnutluk yolunu istediği ve. aradığı zaman : Haşa ki, o yaratan Yüce Zat, onu yoksun bıraka..
Doğrulukla sen onu aradığın sırada, hemen o senin elinden tutabilir.
— Onun bir nişanı yok ki; kâmil mürşid olduğunu nasıl bileyim ?
Diyecek olursan, bu da yerinde bir söz olamaz; zira onun nişanı pek çoktur. Burada olanlardan üç tanesini söylersem, sana yeter,


Alt Konulari