Kitaplar | Yazarlar | İlmihal | Sohbetler | Hutbeler

Bir Tarih Hazinesi


Hemen defterin ilk sahifesine döndüm. Okunamayacak kadar silik bir takım yazılar vardı. Kurşun kalemle yazılmış bu satırları okuyabilmek için aydınlığa çıktım. Şunlar yazılıydı:

«İşbu defter, Cennetmekân Sultan Abdülhamid Han-ı sânı hazretlerinin Beylerbeyi Sarayı'nda mahluğ bulunduğu 1333 senesinde dest-i mübareki ile tahrir etmiş olduğu hatıratı olup, vefatından beş sene sonra tab ve neşrolunmak üzere Leipzig'e gönderilmesini vasiyet etmişken, hemen

vefatını müteakip ahvâli hâzıra göz önünde bulundurularak mahalli maksuduna isal edilen nüsha-i asliyesinden ehhem bazı mebahisin istinsahı suretiyle vücuda getirilmiştir.»
Defteri bir solukta okuyup bitirdim. Okuduğum her satır, her sayfa.o güne kadar bildiklerimi altüst ediyordu. Çok önemli açıklamalar karşısındaydım.

Her şeyi yüzüstü bırakıp, tarih ve fikir kitapları üzerinde bilgisine güvendiğim dostum Hulusi Köymen'e koştum. Defteri beraberce baştan okuduk. O da benim gibi her sahifede heyecanlanıyor, sigara üstüne sigara yakıyordu.

Bir tarih hazinesiydi bu!.. Ancak, bu deftere ne kadar güvenilebilirdi?.. Abdülhamid gibi, gözaltında yaşamış bir padişahın hatıraları nasıl gizli kalabilirdi?.. Ölümünde, nerede saklanmıştı? Beş yıl sonra yayınlanması kime vasiyet edilmişti? Sonra, kim bu hatıraları Lâyebziğe göndermiş olabilirdi? İttihat ve Terakki ileri gelenleri, kendi aleyhlerinde olan bu vesikayı ele geçirmek istememişler miydi?..

Bu soruların karşılıklarını veremiyorduk. Ancak defterin sahibi olan Osman Senaî Bey, Askeri Ateşe olarak Almanya'da bulunmuştu. Ciddi bir insandı. Tarihe ve gerçeklere saygısı vardı. Öyleyse bu defter uydurma olamazdı. Bir kez de Bursa'daki tarihçilerle oturup konuşmayı kararlaştırdık.


Eserin yazarı: İsmet Bozdağ Eser: II. Abdülhamid Han'in Hatıra Defteri

  • Yeni Ekle
Yorumlar (1)